İnternette gördüğüm genel bir kabul var. “İlk fma serisini atlayın brotherhood izleyin”. Bu öneri o kadar yanlış ki…
İlk fma serisi açıkçası izlediğim anime serileri içinde ilk 10’a rahatlıkla girebilecek kalitede bir yapım. Dramı ustalıkla işliyor, kardeşlerin hikayesini ikinciye göre daha iyi anlatıyor. Bu onlara karşı daha iyi empati yapmamızı sağlıyor. Spesifik bir örnek verirsem kardeşlerin geçmişi brotherhood’da olduğu gibi tek bölümde alelacele anlatılmıyor. Daha geniş bir zaman içinde parça parça öğreniyoruz olayları. Buna binaen karakter gelişimleri sıradan ve yüzeysel değil, serinin sonunda karakterlerin yaptıkları ve geldikleri yer izleyiciyi aptal yerine koymuyor. Villainlar saf kötü değil. Hırslari, emelleri, kinleri, duyguları olan insani karakterler(teknik olarak insan olmasalar bile). Sırf canları istediği için kötülük yapan içi bomboş kötülerden değil, seyircinin hareketlerini idrak edebilecek kişiliklere sahipler. Yani trajik villain diyebileceğimiz kategoriye giriyorlar.
Çizimler ve arka plan gri, mat renklerden meydana geliyor. Bu yüzden de seriyi izlerken sevgi pıtırcığı, optimist modunda izlemiyorsunuz. Tabii bu sadece görselle alakalı değil bölümler ilerledikçe seri karanlıklaşıyor, karakterler karamsar bir ruh hali içinde oluyor. Finali de birçok shounenden çok daha cesur, farklı bir şekilde yapılıyor. Ayrıca aldous huxley’in ünlü bir sözüyle de bağlantılı olması takdire şayan. Unutmadan da şunu söyleyeyim bratja adındaki muhteşem bir şarkıya da sahiptir. Her duyduğumda hüzünlenirim.
Sonuç olarak ilk fma serisi ondan sonra izlediğim onca anime olmasına rağmen hala favorilerim arasındadır. Elbette eksikleri var ama bu onun kaliteli, olgun ve yetişkinlere yönelik bir anime olduğu gerçeğini değiştirmiyor. . Önce 2003 animesi izlenip sonra brotherhood izlenmeli, ikisi de gayet kaliteli ve unutulmaz serilerdir.
2 Beğeni