Gediksavaşları Efsanesi

İlk kitabı bende oldukça temiz halde dijital olarak mevcut, isteyene yollayabilirim.

Son iki seri toplam beş kitap dışında.
Okuyun okutturun arkadaşlar, özel bir seridir.

1 Beğeni

Ya o kadar da iyi değil be sanki. Ne bileyim, kötü değildi kesinlikle ama özel mi gerçekten? Ben ilk 3 kitabı okudum sadece, kalanları merak dahi etmiyorum. Belki sonraki kitaplar ilk 3 kitaba göre çok daha iyidir, bilemiyorum.

2 Beğeni

Ejderha Mızrağı style hocam, kesinlikle okunur ama bir wot ya da malazan (tahminen) tadı olamaz.

1 Beğeni

Bence de okunur, kötü değil kesinlikle. Ama özel midir bilemem (kişiye özel olabilir pek tabii).

Bu arada bana göre Ejderha Mızrağı da Unutulmuş Diyarlar da bundan çok daha iyi. Ama sonuçta zevkler değişiyor, bunu en tepeye koyan da çıkabilir. :slight_smile:

3 Beğeni

Gediksavaşları bana Ejderha mızrağı ve Unutulmuş diyarlar’a göre daha özgün daha az fabrikasyon geliyor. Bir çok yönden büyük popüler seri kadar iyi olmasa da Gediksavaşları bana hep daha samimi daha cana yakın geliyor.

Bu arada ilk üç kitap resmen felaket derecesinde kötü, seri daha sonra rayına oturuyor.

@Pyrewrath :grinning: Kopyala yapıştır tekniğiyle ben de edindim o kitabı, ama devamını bulamadığım için bir türlü başlayamadım.

1 Beğeni

Reddit fantasyde İmparatorluk serisi şiddetle önerilir, çok denk geldim. Janny Wurts’un eli deyince mi kıymete binmiş bilmem, bir boşa çıksam merak ediyorum aslında İmparatorluk Üçlemesini. Bu kadar kişi boşa övüyor olamaz yani. Ana seriye ve diğer devam serilerine bu kadar övgü yok.

2 Beğeni

Biraz da ne zaman okuduğuna bakıyor, ben neredeyse 20 yıl önce başlamışım seriye, o zamanlar fantastiğe de aç bünye. Şimdinin standartlarında yargılayınca çok basit kalıyor, misal son bir kaç yılda okuyup en çok etkilendiğim, kendimce yere göğe sığdıramadığım Barut Büyücüsü serisi var bir yanda, diğer tarafta Raymond abinin böyle yavaş yavaş, ilmek ilmek dokuduğu bir dünya var, Pug var, ne biliyim, bana özel aslında. :slight_smile:

Blasphemy!! :joy:

Feist’in eksik olduğunu düşündüğüm gerçek(çi) karakter yaratma kısmında Janny Wurts Mara karakterine can verilirken harika bir iş çıkarmış, o yüzden o üçlemenin yeri ayrı. İngilizce okuma imkanınız varsa tavsiye ederim, çevirisi eh işte diyebileceğim bir noktada.

Kopyala yapıştırla kayan karakterleri düzenledim, çevirinin sırıttığı yerlere biraz el attım, fontu düzeni derken cillop gibi oldu. :sunglasses:

4 Beğeni

Ben çıktığı yıl ilk kitabı okumuş ve devamını merak bile etmemiştim. Gerçekten bazı şeyler herkese uymuyor.

1 Beğeni

Hangi kitap?

1 Beğeni

Tam olarak sevdiğim kısım burası; iyi veya kötü, kitabı okurken okuduğum satırların yazarın aklındakilerle aynı olduğunu hissediyorum.

2 Beğeni

İmparatorluğun Kızı hocam. (Bu arada daha önce bahsini ettiğimiz hikayeyi bir türlü bulamadım ben)

1 Beğeni

Çok afedersin, sohbeti hatırlıyorum ama şu an aklıma gelmedi hangi hikaye olduğu.

Her seride yeni bir karakteri çocukluktan alır, adam eder bırakır. Aksiyonu en az olanı ama Tüccar Prens’in Yükselişi en sevdiğim bu konuda.

5 Beğeni

Aynen, yeri gelir ihtiyarları alır gençleştirir falan. :smiley: İlk beşe kafadan girer bende de Tüccar Prens’in Yükselişi, Asilkan Prens’i de çok beğenirim. Kıymeti bilinmedi güzelim kitapların.

2 Beğeni

Konuştuğumuz gün bakmıştım bulamamıştım nette yarın tekrar arayım. O olay d&d 4’e geçerken oluyordu diye hatırlıyorum ama emin olamadım.

Nesil atlayan fantastik serilerde bence en iyisi. Her yeni karakterleri ve eskilerle karşılaşmasını sevmiştim. Büyü sistemi hala tam oturmadı bende ama çok takılmıyorum o kısma. Yazarın üslubunu da severim, bazıları bu tarzı sevmez.

2 Beğeni

Hocam bana gönderebilir misin? Özelden mail adresimi yazsam.

2 Beğeni

Bu açıdan bakınca hak veriyorum. Zaten diğer seriler her konuda üstün demek de haksızlık olur.

Tam da ben 3’ten sonra bıraktım işte. Belki bir ara devam ederim (okunacak o kadar kitap var ki)

Yukarıda yazdığım gibi, fırsat olursa bakarım mutlaka.

Kesinlikle. “Her kitabın bir zamanı var”. Mesela 20 yıl önce ben de Drizzt’leri okumuştum, Gediksavaşları’nı o yıllarda okusam büyük ihtimalle daha fazla keyif alırdım. Sonraki kitapları da okurdum. Birkaç sene önce okuyunca, okuduğum diğer kitapların biraz gerisinde kaldı, söylemek istediğim buydu.

Çok mu plot-twist’e sokuyor ya da çok mu “prototip” yazıyor? Nedir Feist’in sorunu bu konuda?

2 Beğeni

Evrende gri karakter yok gibi bir şey. İyiler ve kötüler var. İyiler neden iyi ve kötüler neden kötü sorusunun karakter bazında pek tatmin edici bir sebebi de yok, çoğu stereotip gerçekten. Ha kötü bir şey mi dersen bence çok da değil (LotR’da elflerin direkt iyi olması gibi, zaten Feist’in olayı worldbuilding ve storytelling) ama İmparatorluk üçlemesindeki Mara karakterinin yaşadıkları hem çok detaylı, hem motivasyonu hem de iç mücadelesi de çok başarılı yansıtılmış bence. En azından bir şans vermeni isterim, denk geldiğim en gerçekçi kadın karakter olabilir. Kitaplar oldukça hacimli bu arada. :slight_smile:

Çok iyi anlıyorum seni. :+1:

3 Beğeni

DL > Gedik > FR bence. Ama tarzı bu 2 seriye göre çok daha değişik. Dünya çok değişti valla her konuda, stephen curry’nin basketi, messi’nin futbolu, federer’in de tenisi kökten değiştirdiği gibi Brandon Sanderson’da bence fantastik kurguyu kökünden değiştirdi (sonuncusu tabii ki şahsi fikrim) Bu tarz seriler bizim yaşlarda ki insanlar için artık tamamen boş zamanımızda eskileri yad etmek olarak kalıyor. Bir de zevk renk meselesi gerçekten çok kritik. Ben mesela çok büyük WOT’cuyum ama Vakıf serisine hiç ısınamadım. Dune mesela kesinlikle okurum ama tepelere hiç bir zaman gidemez. Ejderha Mızrağı ve Ölüm Kapısı yukarıda olurken, Barut Büyücüsü veya Kan Şarkısı ortalara anca girer. Shannara serisinin mesela tamamını okudum. Yaklaşık 35*40 kitap. Çoğu insan özgün bulmaz hatta 2.kitapta yaşanan olayları karakterleri değiştirerek 28. kitapta bir daha anlatmıştır. (şok edici bir şey bence) Umarım, ömrüm yeterse, Malazan’ı da ilk 5’e sokabilirim. Game of Thrones mesela kitapları kötü değildir ama ilgimi çekmedi, dizisi ise Breaking Bad ile beraber tarihin en iyi 2 dizisinden biridir benim için.

4 Beğeni

Bence de öyle :upside_down_face: .

Çok uzun yıllar geçti çok az hatırlıyorum bende. Ama Feist de bu serisini ve kitaplarını oyunlar için yazdığından ve aynı dönemlerde çıktıklarından karşılaştırılabilir seriler. Bence Gediksavaşlarının diğerlerine göre avantajı evren yaratımı ya da derinlikten ziyade hikaye anlatıcılığı ve akıcılıktaydı. Pek bir şey hatırlamıyorum gerçi, gün olur tekrar okurum diye umut ettiğim serilerden.

4 Beğeni

Fantastiğin en outdated olmuş, sığ serisi EM ve aynı yazarların dünyanı en sıkıcı serisi olan Ölüm Kapısı’yla bu serinin karşılaştırılması üzdü, Unutulmuş Diyarlar’ysa değinmeyeceğim fanları palayla saldırabilir. Çok uzun zaman önce okumuş kişiler bence tekrardan bir şans vermeli, aradaki farkı daha iyi görebilirsiniz. :smiley:

1 Beğeni