Yılmaz ve İlkkan, sürekli olarak birbiriyle didişmekte olan iki arkadaş. En büyük özellikleri ise sıradan hayatlarını altüst edecek bir şeyler yapmayı her zaman becermek. Küçücük olayları inanılmaz bir ustalıkla büyütüyor, işleri saç baş yolduracak seviyeye getiriyorlar. Onlar her gün yaşadığımız talihsizliklerin, tuhaf olayların ve çaresizliklerin cisimleşmiş hali.
Tatlı tatlı kâh gülüp kâh düşünürken bölüm sonu inanılmaz vurucu oldu. Yılmaz’ın dediği gibi: “Kimin kim olacağına kimse karar vermemeli.”
Bölümü çok beğensem de bir daha dönüp izlemem çünkü travmatik bir etki bıraktı bende. Bu sezon bizi şekilden şekile sokuyor dizi 87 farklı duyguyu art arda yaşattı.
Efsane dizi final yaptı. Tıpkı bir zamanlar CMYLMZ’ın yaptığı gibi dillere pelesenk olmuş nice replik ile ülke kültüründe önemli bir yer edindi. Müthiş bir kült.
Aziz Kedi ve Feyyaz Yiğit’e ve zamanında bu tarz dizilerin ekolünü başlatan Burak Aksak, Onur Ünlü, Ali Atay’a teşekkür etmek lazım.
Kült tabirini yanlış kullanıyoruz aslında “popüler bir dizi final yaptı” dememiz lazım. Kült tabiri sinema batmış sadece bir grup hayranın bildiği işlere denir. Maksimum 20-30 bin kişinin izlediği işlere deniyor.
Bunu siz mi diyorsunuz yoksa herhangi bir sözlük tanımı var mı ? Çünkü kült demek tapınma anlamına da gelebilir. Kült bir film belirli bir izleyici kitlesini ele almış ve aynı kitle tarafından tabiri caizse ilahlaştırma yoluna gidiyor. E The Godfather bu tanıma uyuyor mu uyuyor