Fleabag çok güzeldi. Bu kadar zamanı hızlı geçiren bir dizi izlemedim daha önce. Ayrıca komedi diye kategorilenmiş ama bana göre çok derin altbağlamlara sahip bir diziydi. Yeterince güldürdü ve düşündürdü. Kadın başrolünde bunda epey payı var. İzlediğim en iyi kadın başrollerinden birisiydi ve cesaretine hayran kaldım. Tabii bunda kendi yazıp oynamasının da rolü var. Diziyi taşımış.
Tekrardan SoA izleme zamanı gelmiş.
Üzdü.
Burada SOA yı bitirdiğim yok The Wire daha iyi, yok Breaking Bad daha iyi felan diyen arkadaşlar olmuştu. BB yi zaten daha önce izlemiştim ve The Wire da bir kaç gün önce bitirdim. Bu dizilerin hiç birisi SOA nın tırnağı olamaz. Net !
Bir kaç sene sonra bende tekrar izlemeyi düşünüyorum. Eğer aklımdan çıkarıp, atabilirsem tabi.
SoA dizi olmaktan çok yaşam felsefesi gibi bir şey. Dizi olmanın da ötesinde benim için.
SOA için yazılanları gördükten sonra merak ettim. Breaking Bad’den daha iyi olduğu iddiası heyecanlandırdı beni
Gerçi şu aralar Go oynamaktan pek dizi izlemiyorum ama başlarsam devamı gelir sanırım.
Bizler için öyle yanlış anlaşılmasın Breaking Bad’i zamanında güncel takip etmiş biri olarak dizi anlamında BB daha iyidir ama SoA benim için farklı bir konumda.
Yoğun bir haftadan geçiyorum, vize sınavlar, yığınla ödevler vs… Dün, iki haftadır falan ilk defa oturup dizi izleyebildim. Doctor Who’nun 3. sezonuna başladım şuan
the last dance, netflixte mevcut, michael jordanın basketbol hayatını çok eğlenceli ve akıcı bir şekilde anlatmış.
Get Shorty
Üç sezonunu bir haftada bitirdiğim bu güzel diziyi suç dizisi severlere öneriyorum. Yer yer güldüren, hiç sıkmadan, konuları yaymadan anlatan güzel bir dizi. Oyunculuklar iyi, senaryo iyi. Ülkemizde pek bilinmiyor, fakat birçok diziden çok daha kaliteli bir dizi.
Bu ikisini beğenenlere hep Sopranos’u öneririm, bu üçlü benim için ayrı yerde
Dune ve Children of Dune dizilerini izledim. Serinin tüm kitaplarını okumuş birisi olarak iki diziyi de çok beğendim, kitaplara büyük çoğunlukla sadık kalınmış. Dizide Baron Harkonnen’i oynayan oyuncu başta olmak üzere oyuncuların çoğunu beğendim.
Tek sezonluk bir dizi mi?
ben izlemeyi düşünüyorum ama değip değmeyeceğinden emin değilim. Nasıl buldunuz diziyi?
Şahsiyet ve Masum seviyesinde mi?
Mesela bence izlediğim suç dizilerinden yorumlayacak olursam.
Breaking bad 8,5 (Aslında 9,5 olacakken sinekli bölüm ve benzerleri geliyor aklıma ve dizi bunlar olmadan daha iyi olurmuş diye düşünüyorum.)
Prison Break ilk sezon 8 (2. sezonun ortalarında bayıp bırakmıştım zamanında. Kaçtılar işte hapisten)
Şahsiyet 7
Masum 6,5
La Casa De Papel 6 ve giderek düşüyor.
Çukur ilk sezon 4 (Sonrasını izlemedim)
Alef tam olarak hangi noktada sizce?
@Kenan aynen hocam tek sezon, mini dizi.
@MustafaYildiz kesinlikle Masumiyet ve Şahsiyet seviyesinde. Diziyi diğer polisiyelerden farklı kılan şey ise; diziye tasavvufi öğeler eklenmesi. Benim için bu öğeler diziyi farklı kıldı. Dizi akıp gidiyor. Tavsiye ederim.
Black Mirror 3. sezon 6. bölümü izledim. Güzel bir bölümdü, sosyal medya lincini işlemişler. Tavsiye ederim.
İlk bölümü izledim, beklediğimden daha iyi başladı. Tempo ve konu bu çıtada kalırsa zevkle izlenir.
Star Trek hastası değilim ama kaptanı yeniden görmek güzeldi.
The Wire izliyorum.
Gerçi ben mi onu izliyorum o mu beni izliyor anlamadım. 1 ayda 3 tane 7 sezonluk dizi bitirdim, 2 aydır The Wire bitiremiyorum. Akmıyor dizi. Neden bu kadar övülmüş anlamadım. Dizide hiç bir akıcılık, hiç bir ilerleme yok. Karakterlere, mekana ve olaylara alışamadım. Olayları çözümleme tarzları tam bir belirsizlik. Ne yapıyorlar, sonunda ne oluyor da olayı hallediyorlar öyle bakıyorum sadece diziye. Başladığım bir şeyi bırakmayı sevmediğim için sonuna kadar gideceğim ama bana ciddi zaman kaybettiriyor.
Bu kadar hayal kırıklığı yaşayacağımı tahmin etmemiştim. Hayatım boyunca iyi ve kötü bir sürü dizi izledim ama bu kadar akmayan ve ağır giden bir dizi daha izlememiştim.
Rome
İlk 7 bölümü izledim. Dizinin bir Game of Thrones havası var. Özellikle grimdark sevenler bayılacaktır. İyi-Kötü çekişmesinden ziyade herkesin kendi çıkarlarını düşündüğü ve bunun için çatıştığı bir hikaye işleniyor. (Yani politika)
Özellikle Roma’da siyasetçi ve asker ayrımının pek olmamasını çok beğendim. Ordu yöneten bir general Roma’ya gelince üniformasını çıkarıp senato üyesi oluyor ve siyaset yapıyor. Senato üyeleri aktif generaller veya eski generaller genellikle.
Devlet yönetiminde (Senato-Ordu-Din adamları) rüşvet, torpil ve yolsuzluğun nasıl sıradan bir şey olduğunu da çok güzel işliyorlar. Hayatın bir parçası haline gelmiş durumda.
Alt okuma yapmayı sevenler için çok dolu dolu bir dizi. Halkın gündelik hayatını da gösterdikleri için de çok değerli bence. Derdi ölmemek ve karnını doyurabilmek olan bir insanın ne ahlakının ne de ilkelerinin olmayacağını gayet iyi bir şekilde gösteriyorlar bir bölümde.
Son zamanlarda bir şeyler izlemek konusunda zorluk çekiyordum, bu dizi bana iyi geldi. Oldukça kaliteli bir yapım olduğunu düşünüyorum.
İnanılmaz keyifle izlemiştim bu diziyi. Hikayenin üzerinden anlatıldığı karakterler bana göre çok güzel seçilmişti.
Dizideki favori karakterim de Marc Anthony idi