Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Detaylı İnceleme)

RAMA’YLA BULUŞMA

KONUSU

Bir zamanlar Ay’ın yüzeyini delik deşik etmiş olan asteroitler, Dünya için de bir tehlike olmayı sürdürüyordu. 2077 yılının 11 Eylül günü düşen bir asteroit, Padua ve Verona şehirlerini yeryüzünden silince, insanlar için Uzay Muhafızı projesini hayata geçirmek kaçınılmaz olmuştu. 2130 yılında Uzay Muhafızı’nın keşfettiği, Hint Tanrısı ‘Rama’nın adını alan cisim Jüpiter yörüngesinden Güneş’e doğru yol alıyordu. Artık herkes gerçeği görüyordu, çoktandır ümit ve kaygıyla beklenen karşılaşma nihayet gerçekleşiyordu. İnsanlık yıldızlardan gelen ilk ziyaretçilerini kabul etmek üzereydi.

DÜŞÜNCELERİM

Klasik bilim kurgunun en sık eleştirilen yönünü maalesef bu kitapta gördüm. Clarke’ın zihnindeki objeler, tuhaf teknolojiler ve bilimsel kısımlar harika; kitap zaten tamamen Rama’yı incelemekle geçiyor. Fakat bunun yanında bir hikaye yok, adına sevinecek veya üzülecek kadar tanıdığımız bir karakter yok. Hani Hard sci-fi olduğundan böyle diyebilirsiniz ama hem daha bilimsel olup hem de hikaye anlatmayı becerebilen bilim kurgular okudum.

Özetle, ne çok düşündürdü ne çok hissettirdi. Ama yine de okuyun belki siz daha çok seversiniz. 200 sayfacık zaten ve İthaki tarafından çevrilmiş.

17 Beğeni

Ben bu yüzden bilimkurgu okuyacaksam kitabın konusunu, yorumlarını epeyce incelemek zorunda kalıyorum çünkü dediğiniz gibi “ağır” öğeler içermeye başladığında hikaye kopuyor kendimi hiç kitabın içindeymiş gibi hissetmiyorum. Akademik makale okuması gibi duygusuz oluyor. Teşekkür ederim bu kitap hakkında yazdığınız için.

3 Beğeni

Zahmet olmazsa içindekiler bölümünü ve birkaç sayfa örnek atabilir misiniz acaba? Salon’un bu tarz birkaç kitabını daha gördüm. Bunu da görünce iyice meraklandım. Hatta şu başlığın altında paylaşabilirseniz belki başkalarına da yararı dokunur. :blush:

3 Beğeni

15.06.2020 tarihinde vermiş olduğun muhtemelen en güzel karar olmuş. :slight_smile:

3 Beğeni

Evet son alışveriş başlığında görmeye başladım yeni baskıların satın alındığını, herkesin kendi tercihi bir şey denilmez.
Ben kesinlikle almayacam, çok okumak istersem ikinci el,pdf vs. yönelirim artık sizede tavsiyem bu yönde tabi karar yine size ait

3 Beğeni

Murat Gülsoy’un Kıtmir Kıtmir öyküsünü nedense Rami Malek’in oynadığı Buster’s Mal Heart filmine benzettim. Çok garip.

John Dos Passos - A.B.D 42. Enlem

goodreads

Kitap İş Bankası Kültür Yayınları Modern Klasikler serisinin problemler yaşayan birkaç üyesinden biri. Son derece geri plana atılmış, çeviri ve editörlüğü dahi sanki biraz baştan savma yapılmış (çevirmeni Oya Dalgıç’a Allah’tan rahmet diliyorum.) en dramatik tarafıysa, telifi kaybedilmiş, yalnız ilk iki kitabı basılabilmiş bir üçlemenin birinci kitabı.

İçinde James Joyce tarzı bölümler olan, okuması nispeten zor bir eser. Çok fazla ana karakter var. Bunların yolu çoğunlukla kesişse de hikâyeler birbiriyle çok karışıyor. Kitap hem sıra dışı, hem de maalesef çok dağınık. Okura yardımcı olabilecek (editör-çevirmen) dokunuşlar yok denecek kadar az.

Yazar bize tarih vermiyor ama hikayelerden yakaladığımız ufak tarih kırıntılarına göre, Birinci Dünya Savaşı’nın öncesi 5-10 yıl ve esasen savaş yılları öykülerin geçtiği zaman aralığı diyebiliriz. Bu dönemin Birleşik Amerika’sına konuk oluyoruz.

Bulması da şu anlık zor olduğundan ve 3. kitabın baskısı başka yayınevinde olduğundan üzülerek tavsiye edemiyorum. Kim bilir, belki daha iyi bir metinle tam seri olarak yeniden basılır. O zaman hak ettiği okur ilgisini de mutlaka görecektir. Sonuçta çok okuduğumuz bir dönemi, pek okumadığımız bir taraftan aktarmış yazar. Potansiyeli yüksek bir seri bu yüzden. Ben şimdi 2 ve 3. kitapları da okuyup serinin gidişatını biraz daha net analiz edebilmeyi umuyorum.

Bu arada John Dos Passos Birinci Dünya Savaşı’na kendisi de katılmıştır. Eserinde kendi hayatına benzer olay kesitlerini farklı karakterlerin başına gelirken görebilirsiniz.

8 Beğeni

Hocam üçüncü kitap bu mu acaba? Künyesinde net bir cevap bulamadım. Manhattan Transfer - John Dos Passos

Üçüncü kitap bu değil. Bu yazarın tekil bir kitabı. Üçüncü kitap Büyük Para;

2 Beğeni

İlk iki kitapta arka kapakta bilgi var :slight_smile:

@Alladierre cevap vermiş zaten. Bu tekil bir kitabı ama oldukça meşhurdur o da.

1 Beğeni

Taaşuk-ı Talat Ve Fitnat okuyorum. Allahım o Arap bacının konuşmalarını ne güzel yazmışlar. Yeminlen gözümün önünde canlandı hatta bir an beni de evlendirecek zannettim.

5 Beğeni

Patrick De Rynck - Resim Nasıl Okunur’a başladım.

Önce resimin neyi konu edindiğine dair kısa bir bilgi verip resimin varsa hikayesinden bahsediyor. Daha sonra resmi yapboz gibi parça parça ayırıp her karede ne olup bittiğini, sanatçının neden bu şekilde resmetmeyi tercih ettiğini, hangi imgeleri kullnarak resme bakan kişide hangi duyguları yada algıları yaratmak istediğini, nelere gönderme yaptığını vs. kısa kısa açıklıyor.

5 Beğeni

image
Notre Dame’ın Kamburu’nu bitirdim. Sefiller’İ tam metin olarak okumadan önce bu kitabı hazırlık olması için okudum. Daha önce Sefiller’in kısaltılmış baskısını okumuştum.

Victor Hugo bu kitabı Notre Dame Katedrali yıkılmasın diye yazmış. Bunda başarılı da olmuş, kitap sayesinde katedral bir nevi ikon haline gelmiş ve günümüze kadar varlığını korumuştur. Kitap edebi amaçlardan daha çok pragmatist nedenlerle yazıldığı için; edebi olarak bazı yerlerde zayıf kalmış ve daha çok Notre Dame’yi tanıtmaya çalışan bir kitap olma özelliğini taşıyor.

Edebi olmayan yerleri biraz daha hızlı okudum, ayrıntılarına pek dikkat etmedim bu yerlerde. Yoksa kitabı bitiremezdim. Kitabın geri kalan kısımlarını genel olarak beğendim.

Kitaptaki karakterler Hugo’nun diğer okuduğum kitaplarına göre örnek gösterilecek bir yönü olmayan kişilerden oluşuyordu. Jean Valjean benzeri bir karakter olmasını bekliyordum kitapta ama maalesef yoktu. Belki Esmeralda su verme kısmıyla kısmen iyi bir karakter olabilir tanımlanabilir, ama diğerleri ya gri karakterlerdi ya da kötü karakterlerdi.

Kitapta en beğendiğim kısım, yazarın mimari sanatının yok olma nedenini matbaanın bulunmasına bağladığı yer oldu. Savını başarılı bir şekilde desteklemiş. Bu konuyla ilgili bir araştırma yapmayı düşünüyorum.

11 Beğeni

Zaman Çarkı 2. kitap Büyük Avı Okuyorum, bitirmek üzereyim, 150 sayfam kaldi.
Kitap ile ilgili yorum çok yapilmiştir ekstra bişey eklemekten ziyade, seride şöyle bir tad var seriye başladiktan sonra kitabin durağan bir noktasın da “off yeter baydı, bu kadar da vites düşurulmez” deyip biraktiğinizda, başka kitaba geçirtmiyor.Aklınız kitapta kaliyor.En azindan ben öyle hissediyorum. Jordan ilk kitapta da burdada kitabın ortalarına geldigi zaman vitesi çok fena düşürüyor malesef, inşallah ilerdede bu devam etmez.

1 Beğeni

İleride çok pis devam ediyor merak etme ama o dediğin sebeten dolayıda ben seriyi bitirmek üzereyim.

1 Beğeni

Karakterleri ben de gerçekçi buldum. Sadece Jean Valjean gibi efsane bir karakter olmadığı için hayal kırıklığına uğradım. İyi olarak değil de saf olarak bakarsak Esmeralda ve Quasimodo gerçekten de saf karakter tanımına uyuyorlar, bu açıdan bakmamıştım.

1 Beğeni

Yani daha da mı yavaşlayacak? (hayal kırıklığı loading…)

1 Beğeni

Müzikalleri pek sevmiyorum ama bir göz atmaya çalışırım. Teşekkürler.

1 Beğeni

Bende okumaya yarın başlıyacağım ama 7-8-9-10 işkence gibiymiş diye biliyorum.

Dostoyevski Ölüler Evinden Anılar
İşkültürden okuyorum. İlk defa Dostoyevski okuyorum. Alıntı olarak arada okurdum. Dördüncü bölümdeyim güzel ilerliyor. Dostoyevski’nin sürgün yıllarındaki hapishane anılarını, gözlemleri. Bana bir şeyler katıyor. Zaten 3 yıldır kitap okuduğum için araya Dostoyevski koymayı düşünüyorum.Sonraki Dostoyevski kitabı tavsiyelerine açığım. :grin:

Bu kitabı seçmemin nedeni bir alıntı okumamdı. Ve o alıntıyı okumadan önce yaşamamdan dolayı. Birebir aynısıydı çünkü. O bölüm gelince yazarım artık. :grin:

4 Beğeni