
Kartalların Zaferi
Temeraire Serisi 5.Kitap
Beşinci ve 6. Kitaplar çıktığında Karanlık Cevher Serisi 3. Kitabın ortalarındaydım; çok beğendiğim bir seri olmadı Karanlık Cevher, kendini okutuyor ama ortada birinci kitabın sonlarında öğrendiğimiz çok büyük bir ana çatışma var ve bu çatışma için ne kahramanlar ne de yüzeysel anlatım şekli uygun değildi, boyundan büyük işlere kalkışmış bir seri bence. Aynı evrende aynı kahramanlarla daha spesifik bir hikaye anlatılabilirdi. Neyse Temeraire serisi 4.kitap sonunda çok girift bir yerde kalmıştı, devam kitapları gelince sadece başına bakıp ne olduğunu öğrenmek istemiştim ama bırakamadım 
Hikaye Napolyon zamanında geçiyor, ortada Napolyon ile diğer Avrupa devletleri arasında bir savaş var, ambiyans geçtiği dönemi yansıtıyor tek fark hava kuvvetlerinin ejderhalardan oluşması, farklı yetenekleri olan farklı boyutlarda ejderha türleri var ve onların yetenekleri dışında fantastik bir unsur yok… Ejderhalar yumurtadan çıktıklarında karşılaştıkları insana bağlanıyorlar, yumurtalar hava kuvvetlerinin kontrolünde olunca da bağlandıkları kişiler hava kuvvetleri mensupları oluyor ve sonrasında o ejderhanın kaptanı oluyorlar, bu arada ejderhalar zeki yaratıklar ve konuşabiliyorlar bizim ana kahramanlarımız da ejderha Temeraire ve kaptanı Will Laurence, savaşın İngiltere tarafındayız ki 5 kitaptır bu savaşın kahramanların olduğu bölümlerini detaylı olarak okuyoruz, Osmanlı’da geçen bir bölüm de var
Felsefi derinliği olan bir seri değil, benim en çok kalbime dokundu, eski dostlara yeniden kavuşmuş gibi hissediyorum, uzun süredir hem ana hem yan karakterlerine bu kadar bağlandığım bir seri olmamıştı, hiç kimse siyah beyaz değil ve hiçbir karakterin altı boş değil, iç çatışmalar vicdan ve görev arasında kalmaktan kaynaklanıyor. Onur, bağlılık, dostluk ve sorumluluk gibi kavramlar o kadar ön plandaki bir de bunlara bazen sinir bozucu olan İngiliz nezaketini ekleyin
, utanmayı bile bilmeyen insanların hegemonyasındaki kendi zamanımızdan sonra ilaç gibi geldi.
Kitabın anlatımı sade ama asla basit değil, bir savaş etrafında olaylar gelişiyor ve ben bir kadın yazarın ki bildiğim kadarıyla bir ordu deneyimi yok, böylesine detaylı bir savaş tasvir edip üstüne de kitaplar boyunca kendiyle çelişmeyip tökezlememesini çok takdir ediyorum, yine bir kadın okur olarak kitaplar boyunca savaş okuyup sıkılmadığım için kendime de hayret ediyorum, öyle detaylar var ki mesela hava kuvvetleri için gereken yakıt ikmal (inekler, geyikler ve domuzların temini) yöntemleri bile atlanmamış
İlk 4 kitaptan sonra çevirmen değişmiş. Aynı çevirmenden devam edilmesini tercih ediyorum çünkü serilerin kendi atmosferi ve literatürü (kavramları) olur, bir noktadan sonra bunun değişmesi çok can sıkıcı ama burada onu hissetmedim ilk 4 kitaptaki tercihlere dokunulmamış ve üslupta değişmemiş, güzel bir Türkçeydi, 7-8-9 da hızlı bir şekilde çıkar umarım
Bu tarz daha çok gençlere yönelik fantastik serilerin okuduklarımın arasında harry potter’dan sonra ikinci sıraya koyuyorum ben, sonra sir benfronun şarkısı ve demir druid serileri gelir, onlardan sonra wardstone günlükleri. İz bırakmayanlar ise fablehaven, karanlık cevher ve belgariad
Kitapla okur arasındaki ilişki kişisel bir ilişkidir o yüzden farklı okurlarda farklı yansımaları olacağını bilerek ama yine de gönül rahatlığıyla temeraire serisini tavsiye ediyorum