Merhaba, şu an Zafer Avşar’ın Dabbe romanını okuyorum ve son derece heyecanlı gidiyor. İlk sayfadan beri bitmeyen bir aksiyon var ve oldukça korkutucu. Saçma sapan Dabbe filmleri ile de alakası yok. Bitirince tam yorumumu da yaparım.
Yazdıklarım tamamı Sissoylu içindi. Sanderson derslerini bile youtube dan bazen arada açar izlerim. Önü açık bir yazar ve Fırtınaışığı Arşivi ile Warbreaker güzel olduğundanda emimin. O konuda bir güvensizliğim yok. Bence de Sanderson amcanın kitaplarını alın aldırın ki çeviriler artsın.
Konuyu çok meşgul etmeden amacına uygun bir şey paylaşayım.
Anton Çehov- Altıncı Koğuş
Az sayfada bu kadar zor bir konu bu kadar sade ve etkili anlatılabilir. Rusya da üst sınıfın alt sınıflar hakkındaki umursamazlığını, rahat bir yaşam süren bir insanın düşünce ve uğraşlarıyla acı çeken bir insanınkinin ne kadar farklı olduğu akıcı bir dille anlatılmış. Sonu çok güzeldi (ne oldum dememeli ne olacağım demeli). Anton Çehov ile böylece tanışmış olduk.
Son 11-12 gün içerisinde Jules Verne’nin Buzlar Sfenksi , Kaptan Grant’ın Çocukları ve Karpatlar Şatosu kitaplarını okudum.
Jules Verne’nin kurgularında doğa tasvirleri, coğrafi şekiller, yeni keşfedilen kıtalar, keşfedilmeyi bekleyen kıtalar veya denizler hikayeye eşlik ediyor. Jules Verne’nin bir gezgin olduğunu biliyorum ancak detaylıca anlattığı tüm bu coğrafyaları gezip gördüğü için mi detaylıca tasvir ediyor yoksa başka gezginlerin yazdıkları anlattıklarından mı besleniyor bilmiyorum ama hangisi olursa olsun, tüm coğrafyayı canlı bir tasvirle anlatmayı başarıyor.

Buzlar Sfenksi,
Edgar Allan Poe’nın Nantucketlı Arthur Gordon Pym’in Öyküsü kitabının devam kitabı olarak yazılmış veya benzer bir yolculuğun doğa üstü gizemler yerine bilimsel detaylarıyla alternatif anlatımı. Poe’nın hikayesinde yer alan gizem ve doğa üstü olaylara Jules Verne hikayesinde doğa olaylarıyla açıklamalar getiriyor. Kitabı okurken enlem ve boylamları da inceleyebileceğiniz bir harita okumanıza yardımcı olacaktır.

Kaptan Grant’ın Çocukları
Jules Verne belirli bir enlem çevresinde dünya turu yaptırıyor okura. Deniz gezisinde bulunan şişe içerisinde çıkan yardım notuyla Verne okurlarına hem dünyanın farklı noktalarının coğrafi özellikleriyle ve oralarda yaşayan yerli halklarıyla tanıştırıyor hem de coğrafi keşiflerle İngiliz sömürgeciliğinin denizaşırı sömürgeleriyle Britanya imparatorluğuna dönüşmesini anlatıyor.
Kitapta çok fazla sayıda denizcilik terimi var bu nedenle okurken yanınız da telefon, tablet gibi internet araması yapabileceğiniz bir cihazın olması okumayı kolaylaştırır. Bir de Dünya haritası da yolculuğu takip etmenizi kolaylaştırır.

Karpatlar Şatosu,
Köy halkının birtakım olayları doğa üstü olarak yorumlamaları ve bunun ekseninde gelişen olaylar anlatılmakta.
Galiba kitabın yazıldığı yıllarda henüz yeni icat edilen veya icat edilmemiş ama hayal edilen bazı gelişmeler elektrik, telefon, ses kayıt ve hatta görüntünün (bir anlamda aynalarla) uzaklara aktarılması gibi teknolojik gelişmelerin de anlatıldığı bir kitap…
Çevirileri nasıl acaba? Jules Verne’i İş Bankası dışında almaya cesaret edemiyorum.
Dil bilmediğim için karşılaştırma yapamam. Cümle düşüklüğü, anlamı bozuk cümleler, sonunun nereye gittiği belli olmayan cümleler veya paragraf, kelime anlam bütünlüğü gibi konularda okurken bir sıkıntı yaşamadım.
Kitaplar da az da olsa dizgi hataları vardı. Örneğin “balığa” “balıka” gibi…
Vov! Bu kitap hakkında hislerim yeni bitmesi nedeniyle çok karışık ve çok yoğun. Yine de tek bir şey diyecek olsam herkesin okumasını isterdim.
İthaki Bilimkurgu serisinde okuduğum 2. kitaptı sanırım. Çok sevmiştim açıkçası.
Dizisini beğenmiştim, kitabını sonra okurum dedim ama kaldı öyle. Şimdi merak ettim dizisi kitaba ne kadar sadık, okumadığım için kaçırdığım kısımlar olmuş mudur acaba?
Çok karanlık bir havası yok muydu sizce de? Ben okurken çok bunaldım, dünyaya olanlar rahatsız ettiğinden midir yoksa insan ırkının düştüğü konumdan mıdır bilmiyorum ama içim karardı okurken. Kitap kötü demek değil bu tabii, aksine çok çok iyiydi.
Dizinin ismi nedir söyleyebilir misiniz?
Benim için de bilimkurgu klasikleri açısından enlerimde şu an. İneceğini de sanmam :d @SJack
Dizisi hakkında hiçbir fikrim yoktu. Hayalgücümü köreltmesin diye googleda aratmadım ama şimdi bir bakınca sanırım Kubrick filmini yapmak istemiş ama senaryolaştıralamadığı için Arthur C.Clarke’ın başka bir kitabını filme uyarlamış. Dizisi nasıldı size göre? @narpal
Kesinlikle çok karanlıktı, hatta bu akşam The Best Offer izleyip içimi kararttıktan sonra bu kitabı bitirmek daha da kötü oldu. Ama bazı kurgular üzse, daraltsa, boğsa da insanı yine de etkileyici oluyor. Hatta doğru kelime ‘sarsıcı’ galiba. @Voldemort
2018 yılı içinde okuduğum en iyi kitaptı kesinlikle.
Çocukluğun Sonu çok ilginç bir kitap gerçekten. Benim de sonunda sizin gibi duygularım karmakarışık olmuştu 
Ben ilk diziyi izledim. Dizi çıktığında henüz daha kitap okumuyordum. Sonra araya bişeyler gitdi kaldı. Sonra kitap okumaya başlayınca hemen okudum. Kitap diziden kat kat daha iyi. Okuduktan sonra final bölümü izledim. Ama kitaba göre çok kopukluklar vardı. Kitap seride favorilerimden ama diziyi beğenmemiştim.
Dizi bu.
Ben önce kitabı okumuştum çook sonra diziyi seyrettim. O yüzden genel olarak tutarlıydı diyebilirim. Ama tek aklımda kalan Kitapta uzaylıların gelmesiyle kendilerini açık etmesi arasında 100 yıla yakın bir süre geçiyordu diye hatırlıyorum. Gelip öylece duruyorlar, taki uzay gemisi dünyadaki herkes doğduğundan beri orada diye hatırlayana kadar. Dizide tüm oyuncuları değiştirmemek için bu süreyi kısaltmak yoluna gitmiş olabilirler. Yanlış hatırlıyor da olabilrim 
@Lik Konu olarak zaten ilginç geldiği için merak uyandırdığından diziyi beğenmiştim. Kitabı okumadan izlemek diziyi olduğundan daha ilgi çekici yapmış olabilir.
3 bölümlük mini dizi olduğundan çok zaman da almıyor zaten.
Evet öyle bir durum vardı. Ben genel anlamda kitap uyarlamalarını beğenemiyorum. Hayal ettiğim gibi olmadığından olabilir. Mesela A olayınfan D olayına geçiyor aradaki B-C olayı olmayınca neden yok diyorum. Ondan yoksa dizi izlenebilir sıkıntı yok.  2001 kitabında da öyle oldu. Filmi kitaba göre beğenmemiştim.
 2001 kitabında da öyle oldu. Filmi kitaba göre beğenmemiştim.
Ben de dün sipariş verdim. Kararsızdım ama yorumları okuyunca iyi ki sipariş vermişim dedim
Bu kadar çabuk okunup bitmemeliydin! Her hikayesi ayrı güzel ve masalsı zevklerimi tatmin ediyordu. Thor’u oldum olası sevmediğim için bu kitaptaki tasvirleri de şaşırtmadı aksine sadece kas gücü oluşunu tasdik etmiş olduk bir daha. :d İlgi duyanlar için çok güzel başlangıç.
@narpal Kitabın etkisini şimdi silmek istemiyorum. Üzerinden zaman geçince kesinlikle izleyeceğim ama diziyi.
@Blackheart Keyifli okumalar dilerim şimdiden. Güzel bir seçim olmuş. 
Beyaz Zambaklar Ülkesinde - Grigory Petrov
1923’te yayınlanmış olan bu kitap zamanın Fin Halkının cehaletini ve aydın(!) olarak görülen kesimin kokuşmuşluğunu gözler önüne seriyor. Kitabın anlattığı şey ise asıl aydın olan Snelman ve onun gibilerinin topluma nasıl bilinç kazandırdığını anlatıyor.
Kitap ilk başta günümüz Finlandiyası’nın - eğitim ağırlıklı olmak üzere- ne konumda olduğunu da bizlere gösteriyor.
Kitabı 2 günde bitirdim. Altını çizdiğim çok fazla paragraf oldu. Satırlar arasında akarken hep ülkemizin durumu aklıma geldi. Bizim de bu denli aydınlara sahip olmamız dileğiyle.
Okuyunuz, okutturunuz.


