Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Detaylı İnceleme)

Aynen yeni baskıya girmişti maus almayan veya kaçıran olursa baskısı tükendiği zaman çok ararlar daha:) en iyisi çıkar çıkmaz almak.

Taht oyunlarının ikinci kitabını okuyorum kitap güzel ama yazar sürekli olarak gereksiz isimleri ve haneleri yazıp yazıp durmuş. Mesela kral stanis’in yanında şu haneden bu vardı, bu haneden şu vardı şu haneden şunun oğlu bu vardı diğer oğlu şurdaydı diğeri şurdaydı tarzı haneler ve lord isimleri tekrar edip duruyor.

1 Beğeni

Ben ilk cümleyi okuduğum gibi kitabı kapatmıştım, çok fazla Arapça sözcük vardı ve bu beni okurken rahatsız ediyor. Konusu ve geçtiği zaman da hiçbir motivasyon sağlamadı açıkçası. Aynı sebeple ve üzülerek Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nü de yarım bırakmıştım. Okurken zorlanmadınız mı?

2 Beğeni

Kelimelerin bazılarını biliyordum özellikle askeriye ve idare ile ilgili olanları -yakın zamanda KPSS için tarih çalışmıştım- ama bilmediğim her kelimede internete baktım, açıkçası odaklanmakta pek zorluk çekmedim. Bu arada kitaptaki kelimelerin anlamına baktığınızda örnek olarak bu kitaptan alıntı veriyor. Böyle bir kitap.

2 Beğeni

Büyük resme yani tüm seriyi göz önüne alınca o kadar da gereksiz değil.Çok büyük ve derin bir dünyadır buz ve ateşin şarkısı serisi o yüzden, acele etmeden sindire sindire oku. :slight_smile:

4 Beğeni

Müruruzaman Cinayetleri-Suat Duman

Değişik, edebi bir polisiyemsi. Polisiye değil tam anlamıyla. Siyasi mesajları da olan bu kitabı çok sevdiğimi söyleyemeyeceğim. Yazarın güzel cümleleri var ama kitap bir bütün olarak tatmin etmedi beni.

2 Beğeni

Puslu Kıtalar Atlası’nın başları adeta okurunu seçer cinsten. Ancak sonrası bence muazzam. İhsan Oktay Anar kesinlikle “usta” unvanını hak ediyor. Kendinizi bu eserden ne olur mahrum bırakmayın :slight_smile: Sakin bir zamanda, başında zorlanacağınızı (hepimiz gibi) bilerek tekrar deneyin derim. Sonrası kendiliğinden geliyor.

15 Beğeni

Başında zorlanıp bırakmış tayfadanım. Yine kanıma giriyorsunuz. Aklıma şu karikatür geliyor:

images%20(5)

5 Beğeni

Bostanlı’da sahilde 2 defa karşılaşmıştım. Yanında kitabım yok ki imzalatayım. Çok üzülmüştüm. Zira yazar öyle panel,seminer,ödül töreni, imza günü yapan biri değil. İzmir Kitap Fuarı’nda bir sene denk gelmedim imza gününe.

Karşıyaka Eshot sokakta oturduğum günlerdi…Çarşıda ki Cibez ev yemekleri benim şimdiye kadar gelmiş geçmiş en favori yemek mekanımdır. 3 yıl boyunca sıkılmadan orada yemek yedim desem yeridir. Gittiğimde hala orada çökertme ve beşamelli tavuk yemek için uğrarım. Neyse bir gün akşam gene Cibez’de yemek yemekteyim. Bir baktım İhsan Oktay Anar eşiyle geldi oturdular. Allah dedim o sıralarda da evde Puslu Kıtalar Atlası’nın 20.yıl özel baskısı var. Mekanın sahibi abiye dedim bu adamı buradan sakın bırakma. Koşa koşa eve gittim. Asansörsüz binanın 4. katına çıkışım kitabı alışım geri gelişim 8 dakika sürdü. Son nefesimle gittim, kusura bakmayın deyip durumu anlattım ve güzel bir imza kopardım. Masalarına davet ettiler, sevimli insanlardı çok istedim davetlerine icab etmeyi ancak yemek yerken rahatsızlık vermekte istemedim. Bu da öyle bir anımdı işte. Siz İzmir- Karşıyaka deyince paylaşmak istedim.

12 Beğeni

Nevernight’ta son sayfalara geldim. Şöyle söyleyeyim,

Mü-kem-mel…

Yalnız çok yazım hatası var. 1. baskısı bendeki. yeni baskılarda umarım çözerler. Pegasus’tan hiç beklemiyordum bu kadarını.

5 Beğeni

Boris Vian - Mezarlarınıza Tüküreceğim en son okuduğum romandı.
Boris Vian’ın kendine has üslubu, narsist bir gencin ilişkileri kimi okur için hoş karşılanmayabilir. Boris Vian döneminde şüphesiz ki kullandığı gerek dille, gerek J.P.Sarte sevmezliğiyle bilinirdi. Kalbiyle ilgili problemler yaşayan yazarın eserlerinin Türkçeye aktarımı biraz zayıf kaldığı düşüncesindeyim. Daha çok kelime oyunlarına yer verdiği diğer eserlerini Fransızcadan okumanızı tavsiye ederim.

Şu an okuduğum roman ise; Emily Bronte - Uğultulu Tepeler
Şu ana kadar okuduğum kadarıyla beni derinden etkileyen bir hikaye oluşmadı. Ancak kitabın sonunda geldiğimdeki fikirlerimle bu düşüncem arasında fark olabileceğini düşünüyorum.
Can Yayınlarından okuduğum romanın çevirisinin oldukça akıcı olduğunu belirtmem gerekiyor.

9 Beğeni

ve diğer harika eserlerinden @pcd

4 Beğeni

Bu anınızı okurken Karşıyaka’ya olan özlemim iyice depreşti.

1 Beğeni

Bende dilinden ötürü kitabı ağır gelir diye çizgi romanını almıştım,görsel olması kitabı anlamama yardım etmişti ama çizgi roman olmasına rağmen roman halinin birebiri bir şeklinde hazırlanmış.

1 Beğeni

Bu kadar övgüden sonra okumamam mümkün değil. Rıhtım zoru başarıp ön yargıları kırıyor :slight_smile:

6 Beğeni

İnceleme bekliyorum senden bu kitap hakkında. :roll_eyes: Merak ettirdin.

2 Beğeni

Goodreads’e yazıyorum her kitaptan sonra o yeterli olur mu burada paylaşsam?

Bizim başımız kel mi? Buraya da koysana. :blush:

1 Beğeni

Yok aynısını koysam demek istedim

Olmaz buraya özel yazmalısın :sweat_smile:

2 Beğeni