Az önce aldığım bilgilere göre (teşekkürler @Akahige ) site Türkiyede açılmıyormuş. O yüzden de ekran görüntüsü ekledim. Sonuç olarak yazıları okurken pek de hoşnut olmadım.Tam tersi.
Fantastik olduğu için popüler iki farklı seri karşılaştırılmış. En sonunda da “popüler okunacağına klasikler okunsun” vurgusu yapılmış. Getirilen argümanların gerekçeleri sorunlu. O yüzden başlangıç noktası ayrı, varılan sonuç ayrı sorunlu. Zarardan kasıt tam olarak ne, belli değil… Yazılmış işte bi’ şey…
Tabii ki “gerçek” hayattan koparacak derecede o dünyaya bağlanmak kişiye zarar verebilir. (Bu konuyu çocuk psikiyatristlerine bırakmalı.)
Ama yazının içeriği bu hassasiyeti belirtmekten ziyade “biz zamanında şöyleydik, şimdiki zamanda çocuklar böyle…” romantizminden başka bir şey içermiyor. Kaldı ki son cümle başlı başına saçmalık. Kaptan ahabın çocukların hayal dünyasına olumlu katkı yapacağını nasıl iddia edebiliyor bu zat anlamıyorum.
Ben küçükken moby dick in çizgi filmini izlemiştim. Şimdi hatırladığım kadarıyla gayet de zararlı bir film bence. Balina anneyi zıpkınlıyorlar, çocuk diğer taraftan çırpınıyor, ahab desen kötü adam… Bu mudur bana olumlu katkı verecek içerik? O dönem izlediğim çoğu çizgi film gayet kötü içerikliydi. Çizgi film olması, çocukların ilgisini çekecek yapıya sahip olması onları masum yapmıyor. O zamanlar harry potterı okusaydım bu filmlere göre çok daha az olumsuz etkisi olurdu üzerimde.
Parantez açayım buraya; ben de yüzüklerin efendisini çok seviyorum. O dünyayı bu dünyaya yeğlerim. Bu beyefendilere kalsa ben gerçeklikten uzaklaşmışımdır. Çocuk kalmış gelişememişimdir. Ama kendileri gerçekliğin ne demek olduğunu hiç düşünmemişlerdir. Bu dünyanın tek ve biricik ihtimal olduğunu zannetmişlerdir. Evrenin görünmez bilinmez bir ucunda bambaşka bir dünya olabileceğini de akıl etmemişlerdir. Bu kişilerin tüm dünyası içinde bulundukları konumla sınırlıdır ve o sınırların dışını da gerçeğin dışı zannederler.
O yüzden, “Zırva!” deyip geçiyorum böyle yazıları görünce.
Ve potterheadlere her zaman “Evet, doğru” diye cevap veren bir Şişman Hanım olacaktır.
Ama yıl olmuş 2020, ben hala Fantastik Canavarlar filmini izlemedim. 3-cü film çıkmadan 2-sini de izlesem harika olacak.
Başlığı görüp attınığınız ekran resmini okumaya bile gerek duymadan saçmalık sadece piyasada o kadar kötü durum varken şahane bi esere b.k atılması neyse
Tüm dünyada fantastiğe atılan iftiralar aynı. Sorunlu, zararlı, aman klasik okusunlar. Hayal etmekten de edenden de korkan fakir zihniyet işte. Ayrıca Yüzüklerin Efendisi kendi çevrelerinde görece kabul gördüğü için güya onu yüceltiyorlar karşısına da HP koyup eziyorlar. Nereden baksan elde kalacak bir yazı.
İnsanların fantastik edebiyatı sadece eğlenceli senaryolar vadeden ve okuyucuyu eğlendirmek için yazılmış, boş beleş eserler olarak nitelendirmesine gerçekten tahammül edemiyorum. Hele şu ‘biz bunları bunları okuyorduk’ kısmını söylemiyorum bile.
Yıl 2900 olduğundada çocuklar şey mi diyecekler acaba,
‘Kitap okumaya önce 1900lü yılların klasiklerinden başlamalıyım.’
Bu gibi zihniyetlerin anlamak istemediği şey, zamanın sürekli ilerlediği ve değişimin herşeyden daha gerçek olduğu. Onların zamanında onlar varsa şimdi de bunlar klasik olarak değerlendiriliyor. Bu çağ öncesi devlet kurallarını sırf klasik bildirgeler diye modern ve gelişmiş devletleri yönetirken kullanmaya benzer.
Bence herkes boş bulundukça hayal kurmalı. Hayal kurmaktan hiçbir zarar geleceğini düşünmüyorum. En nihayetinde hayal dünyasında yaşamak farklı, hayallerin doğrultusunda bilinçli bir hayat yaşamak farklı. Kendini geliştirmekte olan insanlar zaten ikisinin arasındaki ince çizgiyi ayırt edebileceklerdir.
Hatta oturup bir de Kral Artur’lu fantastik kurgu yazmış. Gerçi 10 yıllık yazıymış. Bence İnternet’te bulacağınız bu tarz çoğu içeriği ciddiye almayın.
Yazan ve yayınlayan için esas amaçlanan nedir, pek detaya girmeyeyim ama yazan için bu tarz içerikler içerik olarak değil ama URL olarak bir anlamda “referansdır”
Gerçi 10 yıllık yazıymış. Bence İnternet’te bulacağınız bu tarz çoğu içeriği ciddiye almayın.