Hayatta Sizi En Çok Yoran Şeyler

Sizi hayatta en çok ne yorar? Hayatın kendisi mi? Etraftakileri rahatsız ediyorum kaygısı duymayan insanlar mı? Geleceğinize şekil veren ellerin sizin elleriniz olmaması bir yana çok da zeki olmayan ve anlayışsız insanların seçimlerine bağlı olması mı? Kendi düşünceleri egemen düşünceymiş gibi benzer fikirde olmadığınız için yaşam alanınıza dahi müdahale etme cüreti gösteren insanlar mı? Yoksa tamamen insanlar mı?

Beni en çok yoran hayatı kazanmak için para kazanma gerekliliği. Tek bir kere geldiğimiz dünyada zamanımızı çok ucuza satıyor gibi hissetmekten kendimi alamıyorum. O kadar zaman israfı yaşanıyor ki, diğer hususlarda yorulacak vakti bile bulamıyor insan.

Söz rıhtımda.

10 Beğeni

6 Beğeni

Açık açık aptal yerine konmak.

7 Beğeni

Dengesiz insanlar, her şeyi çok bildiğini zanneden, laf söylediğinde de geri dönüş olarak bin laf söyleyen insanlar, asabi insanlar.

Ülkenin durumu da beni çok yoran şeyler arasında. Her geçen gün iki grup arasındaki mesafenin artması gibi gelecek kaygısı gibi, ekonomi gibi, siyasetçiler gibi, gibi gibi bir ton şey var.

Bu karantina olayı da beni çok yordu. 1 seneye yakın dışarı sadece çöp atmak, market alışverişi yapmak, berbere gitmek ve ara sıra fazla kişinin olmadığı yerlerde yürüyüşler yapmaktan da yoruldum. 1 senedir oturduğum ilçenin dışına çıkmadım. 1 senedir sosyal aktiviteler yapamadım. Fazla arkadaş olmadığı içinde iyicene daraldım. Ve ben bunları çekerken birilerinin gidipte Uludağ da tatil yapmaları, 14 şubatta sevgilileriyle kalmaları beni daha da yordu, bu adaletsizlik karşısında.
Neyse sadece ben bu durumları yaşamadığımdan ötürü, Dünya’daki çoğu insan, benimle aynı kaderi paylaştığından dolayı, bununla kendimi teselli ediyorum.

6 Beğeni

Bir başka şey, benim kendimi yorduğum kadar beni yoramıyor. Kendinden uzaklaşamamak ne kötü.

10 Beğeni

http://1000kitap.com/gonderi/106188626

Maalesef.

3 Beğeni

Liyakatsizlik…

3 Beğeni

Başka bir şeye, kişiye gerek yok. Kendi kendime yetiyorum ben. @driveinthenails tercüman olmuş

3 Beğeni

Birbirlerini yargılayanlar. Çekemiyorum vallahi. Dayanılmaz oluyor önyargılı insan topluluğu. Hele ki bunu küfürlü yapanlar.

5 Beğeni

Adeta ikinci bir sırat köprüsü olan sınav, tasmalandığım iş ve sorumluluklar ve tabi ki ben tüm bunların altından kalkmaya çalışırken beni kavga ve bebek seslerinden bir senfonideymişim gibi hissettiren üst komşularım.

4 Beğeni

Yanlarındayken yalnız hissettiren insanlar ve potansiyelimi kullanamamak.

5 Beğeni

Türkiye
yirmi karakter

5 Beğeni

Haksızlık.
(20 krkt)

3 Beğeni

Zorunda olduğum şeyler galiba. Ayaklarım üzerinde durmak için ders çalışmak zorundaydım aksi halde bir şeylerin daha çok zorunda kalacaktım. Okumaktan, çalışmaktan zevk almadığım bir bölümü seçtim çünkü diğer seçeneklerde iş bulamayacaktım, para kazanamayacaktım yine bir şeylerin daha çok zorunda kalacaktım. Bazı insanlara, olaylara sessiz kalmalıyım yine aynı nedenden. Bazı mantıksızlıklara hayatın normal akışı demeliyim çünkü dediğim gibi. Yaşamak da zorundayım çünkü spagetti canavarları biyolojik makinelerimizi o kadar güzel tasarlamış ki içine oyunu sonlandıracak cesaret eklenmemiş. Öyle tutsaklıklar arasında mekik dokuyoruz işte hangi hapishane daha rahat diyerek. Bakalım sonu ne olacak.

7 Beğeni

Cahil olduğu halde bunu kabul etmeyenler.

5 Beğeni

Çok şey sayabilirim ama en fazla para kazanma zorunda olmak sanırım.

2 Beğeni
  1. İçi boş özgüven sahibi insanlar. Ne sosyal ne kültürel açıdan yeterli yetkinlikte olmadıkları halde kendilerini değerli gören ve yetersiz vasıflarına rağmen kendini üstün görenler.
  2. İnsanlarla dalga geçen insanlar. Ben mizacım gereği pek izin vermesem de etrafındakilerle dalga geçen ve onları bilinçli olarak kıran insanlar hem karşılıklı gerginliği arttırıyor, hem de ortamda bulunmak daha fazla enerji harcar hale geliyor.
  3. Huzursuzluk. Bu da insanın enerjisini emip normalde olandan çok daha fazla yorulmasına, yıpranmasına sebep oluyor.

Seçme şansım olsa, herkesin huzurlu ve saygılı olduğu bir ortamda bulunmak isterdim. Malesef hayatımın büyük bir kısmı, bunun tam tersi yerlerde geçiyor. Ciddi bir problem ya da sorun değil belki ama her zaman normalden daha fazla yorulmaya sebep oluyor.

6 Beğeni

Konu ne olursa olsun dil, üslup ayarlaması yapmadan konuşup ortamı geren insanlar.

Özellikle internette iletişim kurarken insanlar kibar olmayı bir “acizlik”, “güçsüzlük” mü görüyor bilmiyorum ama kibar ve nezaket kuralları çerçevesinde de kendileri ifade edebilecekken bilinçli olarak kırıcı olmayı tercih ediyorlar gibi geliyor bana.

Belki yanılıyorum ama araba sürerken emniyet kemeri takmayı bile “güçsüzlük” olarak gören insanlar olduğunu gördüm. Kibar olmamak konusunda da benzer mekanizma devreye giriyor olabilir.

Bazen karşındaki insanın düşüncesi seninkinden sadece %10 farklı olsa dahi seninle öyle bir kabalıkla iletişim kuruyor ki, ne kadar kolay sinirleniyor insanlar diye düşünüyorum.

Hayatta 2-3 tane kırmızı çizgisi olur insanın en fazla her konu hakkında da kırmızı çizgisi olmaz ki. Bu bir duruş ve yaşam biçimi daha çok 1 saat önce öğrendiği bir konu hakkında dahi kendisinden farklı düşünen insanlara karşı tahammülsüz olacaklarmış gibi geliyor. Farklı olan, yabancı, öteki korkusundan mıdır bilemiyorum ama kendi duvarlarımızın arkasına geçip sadece birbirine bağıran insanlar haline gelmek beni çok yoruyor.

Demokrasi market rafında satılan bir ürün olsaydı üzerinde “Dikkat yüksek tahammül ve sabır gerektirir.” şeklinde bir uyarı olurdu. Sabır ve tahammülün olmaması beni çok yoruyor.

8 Beğeni

Yukarıdaki yoruma benzer olacak ama sohbet ederken karşınızdakinin sizi dinlememesi ve bunun üstüne lafınızı tekrar etmek zorunda olmanız.

Ayrıca başlı başına insanların beni yorduğunu düşünüyorum.

3 Beğeni

Hayatta belli şeyleri mutlaka ve bu şeyleri sırayla yaşama zorunluluğu. Yaşayacağınız şeyler bellidir ve bu şeyleri belli bir düzen içinde yapmalısınızdır. Yoksa anne-babanızdan hayatınızda görmediğiniz bilmem ne köyündeki teyzenizin görümcesinin dayısına kadar sizi eleştiri ve öğüt yağmuruna tutarlar. Bir erkek askerliğini mutlaka okul ile iş bulma arasında yapmalıdır. Bu görevi farklı bir zaman diliminde yapmayı planlarsa eleştiriye hazır olmalıdır. Bir kadın 30’undan önce evlenmelidir, yoksa herkes onun koca bulamadığını veya sorunlu (!) olduğunu düşünür. Evlendikten bir sene sonra da hamileliğini ilan etmelidir. Aksi halde sağlığı konusunda imalı, iğrenç sorulara maruz kalacaktır.

6 Beğeni