Bana kalırsa her kitabın zamanı var. Bazı kitaplar hariç benim için tabii ki. Benim bence kendimizi zorlamaya gerek yok.
2 Beğeni
Eskiden her elime aldığım kitabı zorlansam da bitirmeyi düşünüyordum. Daha sonra İlber Ortaylı’nın bir söyleşisinde kötü kitaplar ile zaman öldürmenin gerek olmadığını dinledim. Üzerinde düşününce o kadar çok okuyacak kitap var ki piyasada. Bizim ise onların hepsini okuyacak zamanımız yok. Bende kendi adıma beğenmediğim kitapları devam etmemeye karar verdim. Bazı bilimsel kitapları tabi zorluyorum kendimi ama gitmiyorsa gerek görmüyorum. İlber Ortaylı kötü kitapları kitaplığınızda bile bırakmayın atın diyor. Sonra sizin çocuklarınızda bu kötü kitaplara maruz kalmasın diyor. Kitap baktınız size hitap etmiyor, ilerlemiyor zorlamanın gereği yok. Sıradaki kitaba geçmek en güzeli. Böylelikle güzel kitaplara daha fazla vakit ayırmış olursunuz.
3 Beğeni
Ben de bazı kitapların zamanı olduğuna inanan okurlardanım. Bazen yoğun bir dönemde olduğumuz ya da başka sorunlarla kafamız meşgul olduğu için güzel kitaplara odaklanamayabiliyoruz. Biraz zaman tanıyıp daha sonra okuyunca çok daha keyifli sonuçlar alınabiliyor.
Bir de işin “kötü kitap” kısmı var. Açıkçası bu iyi kitap kötü kitap meselesi tamamen öznel yorumlar içereceği için hepimizin kötü kitap tanımı farklı olacaktır. Kimi okurun en sevdiği kitap bir başkası için asla okunmaya değer bulunmayabiliyor. Ben nadir de olsa araştırmadan edindiğim ya da bir merak uğruna satın aldığım ve sevmediğim kitapları yarım bırakıyorum. Aslında yarım bırakmak için kitabın hakikaten korkunç bir dil ile yazılmış olması gerekiyor diyebilirim.
2 Beğeni
Filmleri yarıda bıraktığımız gibi kitapları da bırakabiliriz. Ben çoğunlukla başladığım kitabı bitiriyorum. Sıkıldığım, devam etmek istemediğim kitaplara ara verip sonra devam ediyorum.
Benim de başladığım kitabı bitirmek gibi bir takıntım var. Fakat gitmiyorsa bırakıyorum daha sonra yeniden elime alıp okumaya çalışıyorum. Gene olmuyorsa bir kenara koyup o kitabın zamanının gelmesini bekliyorum. Benim neznimde bazı kitapların zamanı var. O zamanı beklemek gerekiyor. Ayrıca bence kötü kitap yoktur. İstisnalar hariç. Her kitap azda olsa insana bir şey katacağı inancındayım…
Romanlarda hayır çünkü insan hiç sevmediği bir romanı okuduğu zaman kitap okumaktan soğuyor tabii kendime göre dedim. Ama bilimsel kitaplar bana göre yarım bırakılmamalı. Her gün okumak yerine iki günde bir veya bir romanın yanında okunmalı sarmıyorsa.
1 Beğeni
Kitap çok, ömür kısa. O yüzden sevmiyorsam bırakıyorum.
2 Beğeni
Ben genel olarak seveceğimi düşündüğüm kitapları aldığım için çok nadiren okumayı yarıda bıraktığım kitap oldu. Bu sevmediğim kitaplardan birisi Boş Koltuk’tur. Dram ağırlıklıydı ve bana hitap etmiyordu bu sebepten yarısına bile gelmeden bırakmıştım mesela. Onun dışında Dostoyevski’nin Kumarbaz ve Suç Ve Ceza kitaplarını da bunalarak bırakmıştım. Kitabı bitireceğim diye kendimi şartlayıp niye kendime işkence edeyim değil mi ama 
2 Beğeni
+1. Ben de tam olarak böyle düşünüyorum.
Zorluyorum olmuyorsa bırakırım. Kitaplığımda da görmek sinirimi bozar bitirmediklerimi. O yüzden annemin kitaplığına itelerim hemen.
1 Beğeni
Hangi kitabı okursan oku zararı olmaz ne kadar anlamsızsa her kitabı bitirmeye çalışmak da anlamsız, her ne kadar o tamamlama dürtüsü insanı zorlasa da.
Fırsat maliyeti denen şeyden haberi olan biri yukarıdaki cümleleri kurmaz
Yeri geliyor neleri yarıda bırakmıyoruz kitap da neymiş 
şaka bir yana tabiki de bırakırım birsürü güzel kitap varken maksimum 3-4 sayfa zorlarım kendimi.
Bence inceldiği yerden kopmalı. Okumaya başlarım ve o kitap bana eziyet ediyorsa bırakırım. Ha bazı yazarlar torpillidir. Ikına ıkına bitiririm kitabı. 
1 Beğeni
Bir kitabı bitirmemişsem çok fazla anlamadığım ya da ilgilenmediğim kelime vardır; Dili ağır gelmiştir. Ve bunu yapmak hiç hoşuma gitmesede okumayı ileri bir tarihe ertelerim sırası değildir diye. Ve her kitabı bitirmemize hiç gerek yok diye düşünüyorum.
1 Beğeni
Ben bu konuda genelde oldukça agresif davranıp zamanıma değmediğini hissettiğim anda bırakıyorum. Oyunlarda özellikle, tam bir kasabım; dolgu içerik sezdiğim anda bırakıyorum (oyunlar bu konuda kitaplara göre daha kötü). Zamanıma saygısızlık olarak görüyorum bunu.
Kitaplar filler içerik konusunda oyunlardan bir tık daha iyi genelde, ama kitaplarda da eserlere lanet bir edebiyat için yazı vs. satmak için yazı dikotomisi hakim gibi hissediyorum. İlk grup leş, ağdalı diliyle, zorlama sembolizmiyle, deri zımparalanır gibi okuma hissiyle hadsizce zaman çalarken ikinci grup ucuz plot device’larıyla, altı bir cümlede anlatılabilecek premise’e uygun olarak basmakalıp doldurulmuş monomyth şemasıyla, bangır bangır hedef kitlesini bağırmasıyla zaman çalıyor.
En nihayetinde tabi belli istisnalar gösteriyorum (zevklerimizin genelde örtüştüğü insanların "ilerde iyileşiyor demesi gibi) ama bence zaman çok değerli bir şey, zamanınıza saygı göstermeyen yahut bariz bir şekilde sizin için yaratılmamış olan eserlere bir saniye daha harcanmamalı.
3 Beğeni
Sadece kitaplar için değil genelde takip ettiğim çoğu içerik için yarıda bırakmama gibi artık kendime çok sıkıntı çıkaran bir huyum var. Nedeni de tabi ki zaman yetmemesi ve birikmelerin oluşması.
Bunu da seçici olarak çözmeye çalışıyorum son birkaç aydır, ama yine de yarın bırakamıyorum tabi 
Psikolojik bir durum muhtemelen, bir çeşit içsel mükemmeliyetçi bir dürtü. Şu an düşünüyorum düşünüyorum yarım bıraktığım bir kitap hatırlamıyorum. Ama artık gerçekten hiç beğenmediğim, beni hiç içine çekmeyen ya da aşırı leş bir çeviriden okunmayan bir eserle karşılaşırsam yarıda bırakma çabasına gireceğim
1 Beğeni