- 2
- 3
- 4
- 5
- 6-10
- 10+
0 oylayanlar
1 Beğeni
Değişkenlerin sonucu çok fazla değiştirebileceği bir anket olmuş.
Aslında sayfa sayısını soracaktım ama o da kitap boyutuna, diline ve e-kitap olup olmamasına göre değişiyor.
Yüzüklerin Efendisi ile Zaman Çarkı’nı karşılaştırınca hangisine uzun olmuş, hangisine kısa kalmış diyebiliriz.
1 Beğeni
Zaman çarkı haddinden fazla uzun bir seri bence. 
Kesinlikle tekrara düşen paragraflar ve gereksiz uzun tasvirleri kirpilsa kitabin yüzde 30u gider ve çok daha güzel bir seri olurmuş. Ama seveni belkide bunlardan dolayı seviyordur.
3 Beğeni
İdeal seri uzunluğu bilmem de 4-5 kitaptan fazlaysa okuyucuyu ürkütüyor seri.
DiskDünya’ya 5 yıldır başlamamamın sebebi 41 kitaptan oluşması mesela. Aynı şekilde Zaman çarkı’nın 5 kitabını okuduktan sonra ara verdim ve yeniden başlamak istiyorum ama 15 kitap var.
kitap sayısı arttıkça okumak için verilen arada artıyor bazen ve bu seriden koparıyor. Sadece uzun serilere girişmek için o seriye hazır olmak lazım bence.
5 Beğeni
Benim için sonsuza dek uzayabilir. Yeter ki bana keyif versin. Uzun serileri seviyorum. Güvenli limanlarım oluyor. Bitme korkusu çok uzun vadeye yayılıyor. Rahat rahat okuyabiliyorum.
3 Beğeni
Giriş gelişme sonuç. 3 olmalı. Tabi uzaması, güzelliğini bozmuyorsa sorun değil ama bence 3 iyidir.
1 Beğeni
5-7 arasıdır. Ne fazla uzun ne cok kisa. Tabi sayisida 450-500 arasi olamlidir. Bir kitabin uzunluğu 1000 sayfa olabilir. Zumrudaanka yoldaliği gibi.
7 veya 8 sanırım…
ejderha mızrağı gibi 54 kitap
bende 52 kitap var .cüce derinlikleri ve kukla kral im eksin ondan basliyamiyorum 1 senedir
Resim temsili.
4 Beğeni
Allah kabul etsin kardeş. O ne öyle kabile gibi.
1 Beğeni
Üç, bazen de beş kitaptan sonra baymaya başlıyor. Ama Disk Dünya’yı bundan ayrı tutuyorum. Çünkü Disk Dünya sırayla da okunabilir sırasız da, beş tanesi de okunabilir kırk bir tanesi de; en sevdiğim yanı da bu… Gerçi başka bazı dizileri de bu biçimde okuyabilirsiniz; tabi kopuklukları göze aIıyorsanız…
2 Beğeni
Valla bu tamamen yazarın ustalığına bağlı bir mesele gibi geliyor bana. Eğer aynı merak duygusunu, akıcılığı, özgünlüğü her kitapta sağlayabilecekse 50 kitap da yazar. Yok sağlayamayacaksa kimine bir roman bile fazla, romancık yeterli oluyor.
Kanımca kırpılsa olurdu diyebileceğim eserler arasında her ne kadar en sevdiğim eser konumunda dahi olsa şu anda, Zaman Çarkı bulunuyor. Jordan’a fazla müsamaha gösterildiği en sıkı hayranları tarafından bile sürekli dile getiriliyor. Sonra belki topa tutacaksınız ama Yüzüklerin Efendisi rahatlıkla iki kitaba da sığarmış. Aynı şekilde her ne kadar beğensem de Fırtınaışığı Arşivi’nin de gereksiz yere uzattığı kısımlar var. Sakız gibi uzatmak epik fantazinin şartıymış gibi bir yanılgı var sanırım yazarlarda.
Belgariad’ın uzunluğu gayet iyiydi, Malloryon’u birçok açıdan daha çok beğenmiş olsam da 3 kitaba da sığarmış diyorum. 
Uzun kitap okumayı sevmediğimden değil, tekrar sevmiyorum sadece. Her ne kadar bir iyi-kötü döngüsü ile benzer olayları haklı çıkarmaya çalışsa da yazar, bir okur olarak yer yer bunaldığım oluyor.
Özetle, kanımca ideal seri uzunluğu diye bir şey yok. İdeal yazar kabiliyeti var. Bu yüzden oy kullanmadım. ^^
Aslında Yüzüklerin Efendisi 3 değil de 6 başlıkla daha kolay hatırlanıyor diyip kaçayım.
1 Beğeni
Bence tek bir ana karakteri varsa ve hikaye sadece ana karakter etrafında şskilleniyorsa en fazla beş kitap, birkaç tane ana karakter varsa ve bunların bireysel hikayeleri birleşip tek bir ana hikayeyi oluşturuyorsa en fazla on kitap yeterlidir.
3-4-5 yetmez 8-9-10 olsun. 
Şaka bir yana beni hikayeye çekebiliyorsa ve sıkmıyorsa istediği kadar uzatabilir. Hatta ne kadar uzun o kadar iyi. Tek hikaye olması da şart değil. Gediksavaşları gibi sonrasında karakterler değişip yeni serüvenlere de geçebilir. Yeter ki o dünyayı anlatmaya devam etsin.
3 Beğeni
"Harry Potter " serisini o kadar seviyorum ki 7 değil 20 kitap olsa bile okurum.
1 Beğeni
Çok net bir cevap: 41… Ama aslında o da yetmiyor 
1 Beğeni
Konu Terry Pratchett ise 41 çok az. 400 olsa belki bir derece yeterli. Kitaplarda ilerledikçe neden okunmadığını da anlıyorum aslında. Gerçekten çok bilgi ve birikimi varmış. Birçok önemli eseri okumuş ve bunlara gönderme yaparak hepsini canlı tutmuş eserlerinde. Oysa biz onun kadar okumamışız bile. Daha salt eserleri okumaz ve bilmezken Terry’i anlamak çok zor. “Neyden bahsediyor bu herif? Ne kadar saçma!” denilmesi bundan olabilir. İnsanları güldürmek ve eğlendirmek zordur. Kendisinin çok yanlış anlaşıldığını düşünüyorum. Hayat trajikomik anlarda, rastlantılarda, bilimde saklıdır. Terry ise tüm bunları edebiyat ve espriyle harmanlıyor. Eğlenirken öğreneceğiniz, öğrenirken de farklı bir bakış açısı kazanabileceğiniz kitapları var.
Güç bela ayın 17’sine geldim. İstirham ederim depreştirmeyin Diskdünya açlığımı. Kıvranıyorum resmen. Bu ay okumamalıyım. İki ayda bir kitap sadece… İki ayda bir kitap… Bağımlı mı oldum acaba ya? 
2 Beğeni