Vakıf serisi üçüncü kitap (İkinci Vakıf) ile ilgili yorumlarınızı buraya yazabilirsiniz arkadaşlar.
Not: Malesef ikinci kitabın başlığını açmayı unutmuşuz, o kitapla alakalı yorumları olan, eklemek isteyenler de bu başlıkta belirtebilir görüşlerini.
Kitap iki bölümden oluşuyor, Katır’ın arayışı ve Arkadia bölümleri. Katırın arayışında sona kadar tahmin etmeye çalıştım, arada da bildiğim/şüphelendiğim yerler oldu ama sonunu bence güzel bağlamış Asimov. Katır’ın ortaya çıkışı ve planın (seldon planı) devamlılığındaki soru işaretleri bir noktaya götürüyor bizi. Seri devamında eminim daha iyi anlaşılıyordur. Arkadia bölümü ise ilk bölümden daha iyiydi hem hareketlilik olarak hem de plot twist olarak. Sonunda ters köşeler biraz abartılmış ama tatsız durmuyordu. Resmen bir sağa bir sola yatırmış yazar bizi. 
Bu arada Trantor’un ikinci vakıf’ın merkezi olması iması ikinci kiyapta vardı sanki, Bayta ile Toran Trantor’dayken Toran’ın amcası (sanırım amcasıydı) ima etmişti başlıyoruz falan diye ama son kitaptan sonra tabii oturdu bu durum. Preem Palver’ın ikinci Vakıf’tan olduğunu tahmin etmiştim ama birinci Sözcü olması çok güzel bitirdi kitabı. Bütün plan bu sayede çok daha mantıklı konuma erişti. Devamlı bir tahminde bulunuyor, sonra sanırım bildim diyor, sonra aslında öyle olmadığını anlıyoruz kitap boyunca. Kitabı sevdim, seriyi de sevdim açıkçası. Bunda benim külliyatı okumayı düşünenmem de pozitif ayrımcılığa neden oluyor sanırım.
2 Beğeni
%25’e geldim, en geç yarın ben de yazarım yorumlarımı. Şimdilik ilk 2 kitaptan bir tık daha iyi gidiyor.
1 Beğeni
Vallahi bence çok tatsızdı. Biri daha çıkıp “yerini biliyorum” deseydi birilerini tokatlayacaktım artık.
Kitabı ben de az önce bitirdim. Bana ve beklentilerime göre değildi itiraf etmek gerekirse. Ama Asimov’u canı gönülden tebrik ediyorum, zamanının ötesinde kitaplar. O konuda hakkını vermek gerekiyor.
Bu kitap da diğer 2si gibi orta seviye başladı ve bitti. Kitaptaki benim açımdan en keyifli unsuru Katır da ölünce artık ikinci yarısı “hadi bakalım neymiş bu İkinci Vakıf” diye geçti.
Bu arada İV üyelerinin Katır’ın gücüne sahip olmaları ve Katır’ı kendi güçleriyle yenmeleri de güzeldi. Katır’ın yalnızlığı üzerine daha fazla yazılabilirdi. O kadar zaman atlaması var ki, hiçbir karakterle bağ kurmaya izin vermiyor resmen Asimov.
Ben sonraki kitaplara devam etmem, Üç Cisim’de gördük ki çok ama çok daha muazzam kitaplar var.
Bu arada @Okuryorum’a da teşekkürlerimi iletiyorum. Çok kişi başlayıp son kitapta iki kişi kalsak da çok keyifli bir 6 ay oldu. Belki başka kitaplar ile devam ederiz, kim bilir?
3 Beğeni
Kitapları okuyalı neredeyse bir ay oldu ama çok yoğun bir sınav dönemi olunca yazamadım. Özellikle yazıldığı dönemi düşününce seriyi çok sevdim. Galaktik İmparatorluk ve Vakıf’ın devamını merak ediyorum. Kitap okuma konusunda toy olduğumu ve beklentilerimin çok kolay karşılandığını belirteyim.
İkinci kitapta aslında çoğu şey gözümüzün önündeyken biraz da benim dikkatsiz okumamdan Katır’ın soytarı olduğunu tahmin edemedim. Hatta Trantor’daki kütüphanede artık yüzümüze vururken bile başka birisidir diyordum. 
Bu dikkatsizlik tabi kitabın sonunu benim için daha zevkli hale getirdi. Bayta’nın zekasını da tebrik etmek gerekir.
Üçüncü kitapta da evde toplanan ekipten birini Birinci Sözcü’nün yanındaki çaylak olduğunu düşünmekten çiftci aileden hiç şüphelenmedim. (Sen nasıl okuyucusun diyebilirsiniz) Sizinde belirtiğiniz gibi kitabın sonunda ters köşe yedikçe yeter artık bağla hissi bende de oluştu. Katır’ın kolay yenildiğini düşünüyorum ama Asimov yine de hikayeyi çok iyi bağlamış.
Galiba bende bu şekilde okuyorum.
Çok merak ediyorum o seriyi de ama kitap alma diyeti yaptığım için doğum günü hediyesi olarak aldırayım diyordum. Bu yorumunuzdan sonra daha da heyecanlandım.
2 Beğeni