İniş

Öykü Seçkisi'nde okumak için: https://oykuseckisi.com/inis-oguz-gurler/

image

İşi, yaşamı ve ölümü bir arada; çoğunlukla ölümün sırtına onur ve gurur pelerini takarak resmetmekti. Boş bir duvar, onun ziyaretinden sonra toprağın üstünde kalanların ve onun altına inenlerin buluşmasının hatıra fotoğrafına dönüşürdü. Unvan ve sıfat türetmede mahir birileri, “İkiliğin Ressamı” diye çağırıyordu. Fırçası, palete dokunup gereken renkleri üzerine aldıktan sonra tek taraflı geçiş veren bir… (DEVAMI…)

Merhaba, ilginç bir öykü olmuş, keyifle okudum fakat bazı yerlerde boşluklar kalmış ya da ben bir şeyleri gözden kaçırmışım gibi hissettim onlara değinmek istiyorum.

Mesela inişlerin düzenli olarak yapılan bir işlem olduğunu anlıyoruz fakat sonrasında karakterimiz yüksek mevkili biri tarafından hususi çağırılıp Minotor’a gönderilme ihtimali olduğu haberini alıyor. Burada neden bu kadar yetkili bir kişinin karakterle özel olarak görüştüğünü ve içinde bulundukları şartlarda gayet muhtemel olan bir olasılığı dillendirdiğini anlayamadım.

İndikten sonra gittikleri yer, Minotor tüneli anladığım kadarıyla robotlar tarafından sıkı denetimde olan bir infaz kurumu. Bazılarının bu ortamdan nasıl sağ çıkabilme ihtimali var tam oturtamadım. Bir de inişinden sonra Ressam’ı karşılayan ihtiyar adam ve genç daha önceden oradalar mıydı, nereden tanışıyordular, ihtiyar adam Ressam’ın buraya hangi suçtan ötürü geldiğini nereden biliyordu ve bahsettiği diğer taraf tam olarak nerede ve nasıl bir yer(başka bir gezegen mi vs.) gibi soruların cevaplarını da göremedim. Dediğim gibi ben de gözden kaçırmış olabilirim, aklıma takılan yerleri belirtmek ve bir geri dönüt bırakmak istedim sadece.
Elinize sağlık,
İyi günler.

Yanıtlarınız, eleştirileriniz ve katkılarınız için teşekkür ederim öncelikle.

Minotor’a yapılan inişlerde, Ressam karakterinin seçilmesine kadar, sıradan olmayan bir insanın indiği görülmüş değil öykünün kurgusu, dokusu içinde. Bu detayı vermekte biraz yetersiz kalmışım ancak Başkontrolör’ün sözlerini bunu yansıtacak şekilde oluşturmaya özen göstermiştim, belli ki pek yeterli olamamış.

İhtiyar, Ressam ve adam arasındaki ilişki ve saydığınız diğer hususlara ilişkin saptama ve tenkitlerinize tamamen katılıyorum. Muğlaklık, bulanıklık çok fazla. Bu biraz öykünün taşıdığı -veya en azından taşıdığını düşündüğüm/istediğim- ana fikirle ilgili ama edebi açıdan bu noktalar, sorular daha iyi açımlanmalıydı. Görüşlerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim.