İNTİHAR
Ateşten yanan şakağına dayanmış buz gibi bir namlunun ürpertici çeliğini yüreğinde hissederek nefesini tutan cinnet uzmanı olarak tetikteki parmağının minik bir hareketiyle bakır kapsüle vuracak olan ateşleme iğnesinin çıkarttıracağı o gökgürültüsüyle harekete geçecek ve kısa mesafe koşusunu bir anda bitirecek olan çelik yelekli kütlenin kafatasını parçalayarak yumuşak, tereyağ kıvamındaki beynini kanlı bir biftek gibi ortalığa saçacak olması seni heyecanlandırmıyorsa, hiç intihara kalkışma. Veya çok keskin, parlak bir jiletin, bilekteki ana damarlar üzerinde çizeceği kanlı demiryolunun vereceği ılık ve zamanla soğuyacak olan Azrail davetiyesi yüreğini ürpertmeyecekse, bilek kesmek neye yarar? Yahut da alev alev yakacak olan zehrin tüm damarlarına yayılmasını bütün hücrelerinde hissetmeyecek ve bu olay nefesini kesmeyecekse, intihara yaklaşmaman senin için en iyisidir.
İlk cümle o kadar uzun ki sonuna gelince başını unuttum. Bazı virgüller yanlış yerde veya eksik olduğu için okurken boğulur gibi oldum. Betimleme konusunda iyi buldum fakat bunu etkileyici bir şekilde veremediğinizi düşündüm yukarıdaki sebeplerden dolayı. Umarım sizi kırmamışımdır. 
Yok kırılmam zaten amacım eleştirileri almak ve hatalarımı düzeltmek. Dediğiniz gibi cümle yoruyor biraz, bölmek daha uygun olurdu. Virgüllerle uzun cümlede nefes araları vermek de uygun olurdu. Teşekkür ederim.
Okuduktan sonra gözlerimin önüne Beşir Fuad Efendi geldi. İliklerime kadar hissetmiş oldum intiharlık olmayı.
Cümleleriniz yordu biraz. Onun dışında duyguyu geçirmeyi başardığınızı düşünüyorum. Kaleminize sağlık.
Teşekkür ediyorum. Eleştirilerinizle daha iyilerini yapmaya çalışmak amacım.