Kabuslara Yenilmek

Ve işte ölümün senfonisi çalıyor son kez
Kapkara bulutlara gizleniyor kirli ruhlar
Uzak diyarların kötücül perileri geliyorlar
Masum gökyüzüne lanetlerini savuruyorlar
Sessizliğe gömülen bu çığlıklar, son kez susuyorlar
Ağaçların çıtırtıları, yaprakların kırılmaları, ölülerin fısıltıları…
Koyu bir gölgeyi işaret ediyor parmak uçları
Kabuslar olmasaydı rüyaların kıymeti kalmazdı
Şimdi rüyaların kıymetini anlama zamanı mıydı?
Parmak ucuna doğru yürüyor tüm insanlar
Nasıl bir mahşer bu? Her adımla vücut kazanıyor gölge…
Neden gizlemiyor elindeki tırpanı? Neden ona doğru gidiyoruz
Ölümün boğucu senfonisi duyuluyor dudakları arasından
Siluet giderek belirginleşiyor. Bu… Bu bana ne çok benziyor
Neden insanların bakışı bana döndü? Tırpanı tutan gölge nerede?
Tüm insanoğlunun suratı benim suratıma benziyor…
Kanlı tırpanı kim verdi elime? Nereden öğrendim ölümün senfonisini
Rüyaların kıymetini öğrenmem için ölmem mi gerekli?
Bu nasıl kabus? İnsan kendisinin ölüm meleği olabilir mi?
Kabuslardan kurtulmanın çözümü uyanmaksa… Ya zaten uyanıksam?

-Sepulnevro-