Bu aptal film ilk duyurulduğunda çok sevinmiştim. “Ekip kadın diye çok kötü olacak” diyenlere neden bunun yanlış bir düşünce olduğunu üşenmeyip anlatmıştım. Sonra filmle ilgili bir dizi talihsiz haberin ardından tüm o haberleri doğrulayan saçma sapan bir fragman geldi ve böyle bir şeyi izlemek istemediğimi anladım. Ondan sonra da benim daha önce laf anlatmaya çalıştığım bir sürü insan filmi sadece “kadın düşmanı olduğum için” beğenmediğimi söylemeye başladı, lol. İnsanlar iyi filmle kötü film ayrımını cidden bilmiyorlar. Bu işler o kadar da göreceli değil halbuki. Bir filmi kötü olduğu halde sevmek başka bir şey, kötü bir filme iyi demek başka bir şey.
Bu oyuncu gibi insanlara da ne deseniz yaranamazsınız. Derdinizi de anlatamazsınız. Aslında çok iyi anladıkları halde anlamazlıktan gelirler. Her dediğinize tetiklenip sosyal adaletsizlik çıkarmanın bir yolunu bulurlar. Tartışmak manasızdır. Amaçları bir şeyleri çözmek değil bir şeylere alınmak çünkü. Ekmek teknesi olmuş bir nevi.
Hak savunuculuğu yapılan hiçbir konu yok ki bu işi paraya çevirmeye çalışan, ayrımdan ekmek yiyen, bu yüzden sorunu çözmekten ziyade ayrımı körükleyen, tarafları uçlara iten söylemlerde bulunan, mesleği Profesyonel Mazlumluk olan tipler içine karışmamış olsun. Politik Doğruculuk temsil sorununa bir esneme getirerek ortaya stereotiplerden uzak işlerin çıkmasını sağladığı kadar bunu paraya çevirmeye çalışan ve bu yüzden şartların normalleşmemesinden beslenen tipleri de doğurdu.
Ghostbusters 2016 da cinsiyet ayrımcılığını ortadan kaldırmaya filan çalışmayan, tam tersine kendi makul cinsiyet rollerini yaratan bir yapımdı. Örnek isteyen bir orijinal serideki sekreter Janine Melnitz’e baksın, bir de 2016’daki Chris Hemsworth’e.
Hepimiz biliyoruz ki 2016’nın yok sayılacak olmasının sebebi ekibin cinsiyeti değil, seriden kopuk, bir de üstüne kötü bir film olması. İsterlerse yeni filmde yine ekipte kadınlar olsun, istiyorlarsa tamamı kadınlardan oluşsun. Ama seriye dahil olsun.