Çapları neredeyse yarım metreyi bulan, dört destek direğinin üzerinde inşa edilmiş eski bir evde uyandı. Tek odalı olan evin kendisi gibi içerideki mobilyaların tamamı da ahşaptı. Bir zamanlar yeşil yapraklar ile donatılmış ve türlü hayvanlara ev sahipliği yapan ağaçlar şimdi denizin ortasında bir başına dikiliyordu. Evin dış duvarları nemden şişmiş, yağmurlarla aşınmış, dalgalarla yıpranmıştı. İçi… (DEVAMI…)
Tasvirleri, tuzağı, evi, geçmiş hatırlamasını, sembolizmi beğendim. Açık yazılmayıp sezdirilen detaylar da hoşuma gitti. Şişe, fasulye örneğin çok iyiydi.
Ama daha çok kesit gibiydi. Gerçi sembolik bir öyküde olay örgüsü o kadar da önemli değil.