Birkaç kitabı bu dizinin içinden çıkarmışlar. Evet daha önce dizide olup şuan olmayan kitaplar mevcut.
Bir süre önce Kazım Taşkent dizinin tam listesini araştırırken burada tartışıldığını fark ettim. Tüm başlık altında yazılanlar ve eksik kitapların adeta efsaneleşmesi çok keyifli Yayınevi dahil belki de kimsenin tam listeden emin olmaması ise gerçekten gizemli ve biraz da komik bir durum değil mi? Benim kendi adıma elimdeki tek parça seneler önce üniversitede bir hocamın içeriği hakkında hiçbir bilgi vermeden “sen al o kitabı, soru sorma” diye gazladığı Tristram Shandy eseri. Sonra kitabı kitap fuarında buldum, yıl 2010 muhtemelen. Ardından bu seri hakkında pek kafa yormadım. Geçenlerde bu serinin ne olduğunu merak edip araştırdığımda kitapların baskısının pek yapılmadığını, tükenen kitapların (Tristram Shandy dahil) saçma fiyatlara sahaflarda satıldığını sayenizde öğrenmiş oldum.
Şimdi içimdeki koleksiyoncu beni dürtüklüyor, çok kasmadan en azından yavaş yavaş piyasadakiler almamı fısıldıyor. Ama bir yandan okunmayan kitabın ne değeri var ki? Bir çırpıda 30-40 kitabı satın alıp kütüphaneye koymak iyi hoş da, bu kitapları okuyacak süreyi de satın almak gerekir derler yeni kitap alırken. Kitapları, içeriğine bakmadan sadece bir seriye ait olduğu için almak da ne kadar doğru? Bunların ikilemini yaşıyorum diyelim şimdilik. Kitapların toplam tutarları konusunda muhasebe aşamasına ise daha gelemedim Başlık altında genellikle eserlerin edinilme şartları, nadirliği vs konuşulmuş. Peki bu kitapları okuyanlar ne düşünüyor. Yapıtların bir çoğunu ele aldığımızda bilindik ve yaygın klasiklere kıyasla bu alternatif klasikler serisini nasıl buluyorsunuz. Okumaktan keyif aldınız mı acaba?
Bugün kütüphanede Ulysses’in en eski baskısını buldum. İki cilt halinde sıradan kağıt kalitesindeydi. Serinin ne zaman sarının elli tonuna geçtiğini merak ettim şimdi. Bu hali daha bi estetik duruyor sankim.
Kazım Taşkent yamalı bohça dizisi
Rengi tutmaz, listesi olmaz, kendisi bulunmaz…
Bunların hepsi aslında seriyi daha ilginç yapıyor. Yarın bambaşka renk ve ebatlarda bir versiyonunu ortaya çıkmayacağının garantisi yok yani. Süper bir challenge.
YKY’nin bu seriye olan tavrı çok ilgincime gidiyor. Hasan Ali Yücel’in, İletişim ve Can yayınlarının ve bazı diğer yayınların klasiklerinin ne kadar iyi sattığı belli. Kazım Taşkent Serisi kitap seçimleri ile aslında çok değerli bir seri. Ancak böyle basmayarak, yarım yamalak basarak nereye varmaya çalışıyorlar anlamak mümkün değil. Açıkçası ben premium baskı/kapak kalitesinden ziyade fiyatlarını düşürüp, böyle değerli kitapları tekrar basmalarını tercih ederim.
Bu seriye hangi yıl başlanmış bilen var mı?
Yapı ve Kredi bankası eskiden Çukurova Holding’e aitti daha sonra Koç grubuna geçti belki bankada yönetim değişimi olduğunda YKY’de de değişiklikler olmuştur, o sebeple tutarsızlıklar oluşmuş olabilir.
Burada böyle bir bilgi var ancak kesinliğini araştırmadım. Epey eski bir seri eğer bilgi doğruysa.
1992 YKY Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar Dizisi Shakespeare’in “II. Richard” kitabıyla, Yaşayan Drama Tiyatro Yapıtları Güngör Dilmen’in “Hakimiyet-i Milliye Aşevi” kitabıyla, Cogito dizisi “Felsefe Nedir” ile başladı. İlhan Berk ve Nezihe Meriç YKY’de
Kütüphanede iki tane ciltli klasik buldum. 90’larda böyle basılıyormuş. Hem ciltli hem de birinci sınıf kağıt… Keşke tekrar baskı yapıp böyle devam etselermiş.
Serinin Yeni Kitabı
Darısı başta Yanık Njáll’ın Sagası’nın olmak üzere diğer baskısı tükenenlerin başına diyelim.
Tamamlayamayacağımdan emin olduğum ama yine de denk geldikçe aldığım bir seri. Sadece Leviathan ve Gecenin Sonuna Yolculuk’u okudum. Bu seriyi gerçek manada boş vakit varsa okumak gerek diye düşünüyorum.
Bu seriden Kasvetli Ev’i dört gözle bekliyorum. Haber var mıdır acaba?
Yapı Kredi’yi de İş Bankası kadar seviyorum. Alt katta da YKY modernler var.
Kazım Taşkent’ten çok kitap okudum ancak punto ve sayfa düzeni açısından sakinlik ve bol vakit istiyor
Bknz: Middlemarch