Kemirgen

“Pardon! Bakar mısınız? Siz de polyanna elbisesinden var mı?
İçimdeki umut dilencilerine vereceğim de giymeleri için, çok
pespaye görünüşleri var yazık gerçeğin soğuğunda donmasınlar.”
“Peki bu elbise onlara ne kadar dayanır?”
“Başka arka sokaklardaki umut tacirlerine verene kadar!”
“Ne için?”
“Bir şişe yalan için…!”

KEMİRGEN

“Gül kurur, düşer yaprakları
Bahar gelse de istemez yağmurları”

Bende sen sende ben
Koş desen çelme sen
Bende gül sende gamze
Yüz desen çizen de sen

Koşu alanım önümde uzanıyor
Zanlı adımlarım
Düşünülmüş yolumda
Rüzgara karşı
Zaman itiyor durmadan
Yerimde kalsam benden ne götürür?

Bakışlarım uzak ufuklara semender
Nazlı duvarlarında
Örselenmiş kıvrımlarında
Sınırlarıma karşı
Zaman itiyor durmadan
Sarmaşıklarla örülmüş aşka sarılsam ne olur?

Hayatın ensesi kalınsa
Şaplak vursam
Nasıl bir ses çıkar?
Dönüp bana bakar mı
Durup düşünür mü?

Ben bir satıcıyım
Bir elimde acılarım
Birinde hüzünlerim
Elbiselerim delik deşik anılarım
Yüzümde ölü gülüşlerim
Gözlerimde boş bakışlar
Satsam isyanlarımı alan olur mu?

Zaman kemirgen varlık
değil mi?
Dişlerinde öğüttüğü benim
lapa yapan da sen

Ben bana benzerim
Seni bana getiren budur
Ben benden koparsam
Seni sana getiren budur

“Yüzüm sökülür yüzünde
Yama tutmaz iğnelerin”

Ocak 2006

Zaman geçti gözümün önünden
Boş koşan geçmişin hipodromunda
Çok koşan maskeli jokey(r)lerin
Atbaşı gelecek ganyanında…

“Gel kardeşim gel, çok satıyor bunlar”
“Pardon çok satan ne?”
“Beyaz yalanlar”
“Bana bir iki tane lazımdı ama hiç sevgi kalmamış elimde.
Acaba takas yapsam olur mu?”
“Takas ama bakalım değerleri uyacak mı?”
“Beş tane umut versem karşılar mı?”
“Hayır olmaz ama onun yerine güzel maskelerimiz var
onlardan verebiliriz…”
“Aynı işi görür mü?”
“Evet kardeşim niye görmesin bu devirde
Ha maske olmuş ha söz ikisi de aynı kapıya çıkar”
“Peki siz kimsiniz de bu kadar rahat konuşuyorsunuz?”
“Sen”
“Ben mi…ama ben nasıl olurum, siz bana benzemiyorsunuz ki”
“Maskeler ne güne duruyor…”

"Ne yaşanmıştır yaşanmış olanın ipliklerinde nasıl dokunduğunu zamanın anlatmak
Ne yaşanmamıştır yaşanmamış olan yaşanmışlığın kiliminde yaşamı anlatmak…"dedim
“Peki o kilimi dokuyanlar kim?” dedi

O istedi, ben yazdım
O küstü, ben ağladım
O ipti, ben sandalye
O aşktı, ben mezar…

“Ben değilim” dedim
“Sen kimsin?” dedi
"Aynı sorunun vızıltısı bende de mevcut, bir bilsem kim olduğumu…"dedim
“O zaman neye göre yaşıyorsun?” dedi