Ya zaten o iki öykü 10.000 kelime, açıkçası zulüm, bir noktadan sonra… Bu seri aslında karakteri ve yan karakterleri tanıtan stand alone öykülerden oluşuyor, dolayısıyla şaka bir yana, bir kaybınız yok. Gönül rahatlığıyla bu öykü üzerinde analiz yapabilirsiniz.
Stilize; temelde şu, ben fantastik patternini kırmaya çalışıyorum. Stilize, klişe vs. bu ortaçağ artı büyülü atmosferin bir de masalsı epiği var. Biraz işin de içindeyseniz, zaten bu dünyalara sword and sorcery deniyor. Ben o atmosferde ama bugünün insanlarının psikolojisi ile yazmaya çalışıyorum. Neden? Özellikle anarşistlikten değil aslında, sadece bir alamet-i farika arıyorum kendi eserimi özgün kılmak için.
Kelime anlamı olarak, orada stilize görsel bir şey değildi esasen. Öykü açılıyor ya; “Şah kendisine sorduğunda “Doğu” demişti.” Sonrasında kendi kendine soru cevapla TDK gibi ve düzgün cümlelerle düşünüyor. Ben de o hali “stilize” olarak tanımladım. Bu bir nevi anlatıcı sorunu kafamdaki. Bir adam kendi düşündüklerini neden anlatır? Gibi. Öyle deniyoruz işte…
Bu iki nokta da aslında aynı kaynaktan geliyor zihnimde. Bir nevi Şekspiryen tiyatro ambiansı için… Mesela Bernard Shaw’da okumuştum sanırım. Bir İrlandalı kahramana yumruk atmıştı ve kahraman da “Ben İrlanda’lı olsam şimdi sizi öldürürdüm” demek yerine “Eğer ben siz, siz de ben olsaydınız, şu an ben yaşamıyor olurdum.” diyordu. Tabi bu doğrusudur demiyorum. Sürekli de yorar ama aklım o tarafa kayınca gülümseyerek böyle yazdığım oluyor. Ve ben bir Bernard Shaw veya Shakespeare olmadığım gibi sizin belirttiğiniz gibi akıcılığı bozuyor da olabilir. Kesinlikle kabul ediyorum eleştirinizi.
Buzda kayan konuşma efektini sizin de benim gibi hissetmenize çok sevindim.
Lavta kısımlarında çok zorlanıyorum. Ölçüyle yazıyorum dolayısıyla yazabileceklerimin alanı da daralıyor. Zate Canwr’un dediği gibi bunlar onun masterpiece’leri de değil -diğer öykülere bir gönderme-
Diyalog yorumunuz için de ayrıca teşekkür ederim.
Ben de sözlükten bakıyorum onlara
Asıl ben, bu kadar uzun bir öyküyü okuyup yorumladığınız için teşekkür ediyorum.
Görüşmek dileğiyle…
Merhaba,
Bu ay ters köşe yaptınız. Alışık olduğum tarzda bulmadım sizi, ciddi sürprizdi.
Eminim çok zamanınızı almıştır, ziyadesiyle emek var. Kurgu, karakterler, diyaloglar ve daha bir sürü detay. Emeğiniz için kutlarım öncelikle. Uzunluk gözümü korkutmadı. Zira öykünün içerisinde kendimi rahat hissedeceğimden emindim, öyle de oldu. Bu açıdan sürükleyici öykü yazmaktan daha değerli bir durum bu bence.
Tebrik ediyorum ve bir sonraki seçkide sizi merak ediyorum
Öykülerinle ilk tanıştığım zamandan beri söylerim; tarif etmesi zor bir çekiciliği var yazılarının. En yakın sebep olarak metinden taşan entelektüel birikimin kendini kibarca sezdirmesini gösterebilirim.
Klasik müzik tadında giden serinin bu kısmı en beğendiğim bölüm oldu.
Uzun ve emek verilmiş öykün için kalemine sağlık,
Sonraki seçkilerde görüşmek dileğiyle.
Not: Yorumumda değineceğim başka noktalar da olacaktı ancak öyküyü tek seferde bitiremeyince bazıları hafızamın kurbanı oldu.
Deniyorum farklı türler ara ara. Kalem iyi kötü anlaşılıyordur tabi ama tür olarak deniyorum bir şeyler doğrusu. Tabi, zaman alıyor ama alegorik olduğu için biraz hile yapıyor da olabilirim.
Şunu duymak tüm yorgunluğa bedel… Çok çok teşekkür ederim
Okuduğunuz, yorumladığınız ve güzel beklentileriniz için tekrar teşekkür ederim.
Görüşmek dileğiyle…
Yani… Çok mutlu oldum doğrusu söylediklerine. Gerçekten de bilgi bombardımanı ya da egosal şov yapmadan girift bir şeyler anlatmak için gösterdiğim çabanın bu şekilde bana geri dönmesi çok sevindirici… Teşekkürler tekrar.
Ve evet, bence de serinin en iyisi bu oldu şimdiye kadar
Çok geç kaldım okumakta öykünüzü. YKS sebebiyle sıkışmıştım biraz. Güzel bir nefes oldu tekrar öykü inceleyebilmek. Diğer yazdığınız öykülere oranla daha mistik daha canlı bir olay örgüsüyle karşılaştığımı söylemeliyim bu sefer.
Çoğu kişi zaten bunu belirtmiş fakat diyalog yazımında gerçekten çok iddialısınız. Nereye hangi cümleyi koyacağınızı bu anlamda çok iyi biliyorsunuz.
Masal temasına dokundurduğunuz kısım da yeterince keyif vericiydi.
Yine yukarıda gördüğüm birkaç yoruma katılacağım. Özellikle bu kadar detaylı bir evren hikayesi yazıyorsanız, mekan ve çevre betimlemesinde daha detaylı tasvirlere yer vermeniz gerekiyor diye düşünüyorum. Diğer türlü fazla yüzeysel kalıyor ve biz sadece konuşulanları düşleyebilip gerisini kendi zihnimizin derinliklerine bırakıyoruz. Bu konuya belki bir bakmak istersiniz.
Bunun dışında gayet derli toplu ve akıcı bir hikaye olmuş. Elinize sağlık.
Öncelikle önemli işlerden bana zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim.
Diyaloglar konusunda;
Tasvir konusunda; açıkçası tam olarak ben de kendi geleceğimi göremiyorum. Kesin olarak bildiğim bir şey var ki random tarzım diyaloglar üzerine ve çok az tasvir içeriyor. Temelde ben yazdığım ortamı hayal etmiyorum. Ama bunun üzerine gitmem gerektiğine dair de bir fikrim var. Bakalım ne olacak…
Yoğunluk sebebi ile geriden geliyorum okumalarda. Bugün tesadüf sıra sizin öykünüze geldi. Açıkçası ben uzunluğunu ve genel akışı beğendim. Biraz biraz heyecan artsa dedim ama artmamış hali de okuttu. Diğer iki öyküyü de zaman bulduğumda okuyacağım. Kaleminize sağlık.
Çok çok teşekkür ederim. Oldukça uzun bir metni hem de uzun süre sonra okumuşsunuz. Gerçekten beni sevindirdiniz.
Biraz daha yerim olsaydı veya daha iyi ayarlayabilseydim, final sekansını anne, oğulun evinde epik bir savaşla yapacaktım ama işte… İyi yakalamışsınız.
Diyalogları beğenmeniz beni ayrıca sevindirdi.
Görüşmek dileğiyle…
Ya zaten o iki öykü 10.000 kelime, açıkçası zulüm, bir noktadan sonra… 
Bu seri aslında karakteri ve yan karakterleri tanıtan stand alone öykülerden oluşuyor, dolayısıyla şaka bir yana, bir kaybınız yok. Gönül rahatlığıyla bu öykü üzerinde analiz yapabilirsiniz.
Deniyorum farklı türler ara ara. Kalem iyi kötü anlaşılıyordur tabi ama tür olarak deniyorum bir şeyler doğrusu. Tabi, zaman alıyor ama alegorik olduğu için biraz hile yapıyor da olabilirim. 
