Kısa Film Senaryosu-MYO

Merhaba, şimdi okurken dahi içim bayıldı ama okuma sabrı gösterip görüşlerinizi söylerseniz sevinirim vallahi. Sizce çekmeye değer mi? :roll_eyes:
Ömür

Sinopsisinden itibaren hep bir kafa karışıklığı hakim. Sinopsis farklı senaryo farklı. Bir şey anlatma hevesi var; bu belli. Lakin odaklanarak anlatılmıyor. Açılıştaki Matruşka, Melek, Deli Kral, Ana’nın işte edindiği stresi, Tarihi Eser Çizme hikayesi,… Çok parça var. Ve art arda sıralandıklarında birbirlerini tamamlayarak anlamlı bir bütün oluşturamıyorlar.

Replikler çok sorunlu. Konuşmalar, günlük rutinlerini gerçekleştiren insanlar arasında gerçekleşecek türden doğal ve akışkan özelliklere sahip değil.

Günün hangi vaktinde olunduğunu fark ettirmek için barın belli özelliklere sahip olması gerek. Mesela, penceresi, kapısı nasıl? Gündüzleyin içerisi aydınlanacak cinsten bir pence-kapı olayı var? Yoksa mekan daha mı kapalı bir ortama sahip? Tabii o kadarda zorlamaya gerek yok; dış çekim yapılarak da günün hangi vakti olduğu anlatılabilir.

Melek kısımlarını çözemedim. Sanki sırf Sait Faik’ten bahsedebilmek için eklenmiş. Ya da araya edebiyat laflaşması eklemek için… Amacını kestiremiyorum. Çok önemliyse, bara yerleştirilir; tiyatrodaki gibi bir canlandırma yapar. Bu sırada bardakilerde o yokmuş gibi işlerine bakalar. O sayede iki farklı mekanda çekim zahmetinden kurtulmuş olunur.

Çekmeye değip değmeyeceğine hüküm veremem. Fakat çeki düzen verilmesi gereken çok fazla kısmı var. Ama ilk önce hikayenin amacı belirlenmeli ve geriye kalanlarda ona göre düzenlenmeli.

2 Beğeni

Merhaba teşekkürler sabır ve yorum için. Çekmeye karar verdik bu arada ama içinden kıral çıkacak.
Melek kızın gerçekleşmeyecek hayali, Sait Faik’in gerçekleşmemiş hayali gibi. Matruşka başlangıçtaki Sartre cümlesine atıf, ‘Başkaları cehennemdir.’ Tarihi eser hikayesi ile iş görüşmesi sırasında kızın durumu aynı, sosyal fobi.
Diyaloglar özellikle bu şekilde olsun istiyorum.
Sinopsiste kızların hikayesini anlatmış oldum.

1 Beğeni

Kral hikayesi başlı başına bir hikayeydi. İzleyicide, görselleştirilerek anlatılsaymış keşke, ihtiyacı doğururdu. Çıkartılması mantıklı olmuş.

Hikayeyi görsele ve işitsele aktaracak sizlersiniz. Filme alıp kurguladıktan sonra, bahsettiğiniz bağlantılar seyirci tarafından anlaşılacaksa, sıkıntı yok. Anladığım kadarıyla, seyirciden belli konularda donanımlı olmasını istiyorsunuz. Bilemiyorum… Neyse… Sinemacı değilim. Ben nereden bileyim.

Diyaloglarda sıkıntılar olduğu fikrim değişmedi. Diyalogları birilerine karşılıklı olarak okutun. Bir çeki düzen verin. Ardındaki fikri kaybetsin demiyorum. En azından, ikili arasında bu tür muhabbetlerin sık sık geçtiği izlenimi uyandırılsın.

Şu okul anısıda kafamı kurcaladı biraz. Ana ve Eve kardeşse, Eve’nin o anıyı bilmesi gerekmez miydi? En azından kardeşinin ödül kazandığını bilmeliydi. Bir de bu sorun var; kardeş izlenimi uyandırmıyorlar. Aklınızdakini bilmiyorum. Buradaki amacınıza göre belki simgesel gitmek istemişsinizdir. Bilmiyorum.

Sinopsisin ilk paragrafı anlaşılır. İkinciden sonra kızların durumlarını açıklamak için karmaşıklaşıyor. Senaryoyla birilerini ikna etmeniz gerekirse diye belirtiyorum, sinopsisi daha basit tutun; hikayenin temeli, gidişatı, hedefleri ve sonucu basitçe anlatılsın yeter.

Eğer ilk filminizi çekecekseniz bu senaryoyla başlamamanızı öneririm. Kağıda döktüğünüz şeyleri filme aktarabilmek sanıldığından daha zordur. Yazacağınız senaryoyu çekebileceğiniz şekilde yazmalısınız. Bir bardan bahsediyorsunuz. Barın içinde kaç kişi olacak? Bu kadar oyuncuyu kontrol edebilecek misiniz? Hiç gece çekimi yaptınız mı? Bu filmin çekilmesi en az 3 gün sürecek. Bütçe kısmını iyi planladınız mı? Bunlar kısa film yapmak isteyenlerin başta düşünmediği ama iş reele geçtiğinde kafalarına dank eden şeylerden sadece ufak bir kısmı. O yüzden bu konuda tecrübeniz yok ise daha basit projelerle başlamalısınız. Aksi takdirde hevesiniz kaçabilir. Oyuncu yönetimi zordur mesela. Bu iki kız kardeşin çok başarılı oyuncular olması gerekir. Eğer öyle olmazsa diyalogların yazılmasına verdiğiniz emek boşa gidecek çünkü yapay duracaktır. Diğer arkadaşın söylediğine de katılıyorum. Kardeşinin önemli bir anısını bilmesi gerekir. Bunu da cümleye “Hatırlıyor musun?” diye başlayarak halledebilirsiniz. Ben bir sinema son sınıf öğrencisiyim. Eğer senaryo hocama bu senaryoyu götürseydim “Bu ne?” der geri verirdi bana. Eğer yapımcı olsaydım, bu senaryoyu ve sinopsisi ilk paragraftan sonra okumazdım çünkü yazan kişinin senaryo yazmak konusunda acemi olduğunu anlayıp zaman kaybetmek istemezdim. Sinopsis senaryonun özetidir. Orada filmde geçen her şeyi bir sayfada açıklamak zorundasınız. Senaryoda ise kamera hareketleri, karakterlerin ruh halleri veya ne düşündükleri yazılmaz. Siz orada senaryoyu okuyan kişinin gözünde o filmi izlemesini sağlamalısınız. Misal başlangıçta iş görüşmesinde yaptığı hatayı hatırladığını ve moralinin bozulduğunu yazmışsınız. Bunu izleyen kişi nasıl anlayabilir ki? He eğer o anı hatırladığı anda flashback yapıp olanları gösterecekseniz bu sefer de onu yazmak zorundasınız. Bütün bunların yanında sinema bir görüntü sanatıdır. Yani görüntüyle anlatabileceğiniz şeyleri diyalogla anlatırsanız buna tam olarak sinema denilmez. Bu açıdan meleğin olduğu sahneler bence gayet iyi.

Çok fazla şey yazılabilir ama en iyisi daha fazla moralinizi bozmayayım. Amacım hevesinizi kırmak değil. İnşallah güzel işler yaparsınız bu alanda. Fakat birazcık daha kendinizi geliştirmeniz gerektiğini düşünüyorum. Bol bol kısa film izleyin. Bol bol senaryo okuyun. İnanın çok katkı sağlayacaktır. Bunlar benim fikrim belki siz bu filmi mükemmel bir şekilde çekip beni yanıltırsınız. Buna memnun olurum.

2 Beğeni

Bu senaryodan sonra bir tane uzun metraj senaryo yazdım kültür bakanlığı onaylı. 1915 döneminde geçen (Fil ve Zaman). O tabi başı sonu olan bir öyküyü anlattığı için kabulü daha kolay oluyor. Kral hikayesini bu öykü içinde kullanacağız. Enterasan bir şekilde gitti orada yerini buldu.
Ama benim gözdem Manzaralı Yok Oluş :slight_smile:
Diyaloglar konusunda bir adım geri gitmem :slight_smile:
Kardeşler bazan gerçekten bilmeyebilir ya da unutmuştur. Zaten kafalar güzelleşiyor bir süre sonra serbest çağrışım akıllarına geleni söylemeye başlıyorlar. Zaten her akşam içmekten tüketmişler birbirlerini muhabbetide. Lanet bir kısır döndü. Barı karanlık masalsı bir yer hayal ediyorum, lotr deki hanlar gibi :slight_smile:
Şu konuda müthiş haklısınız senaryoda bunlar yok- biz çekeceğimiz için öyle bir konfora girdim.
Evet oyuncular çok iyi olmalı ve ikinci biradan sonra hafif çakır sonra sarhoş vs…
Bu arada profesyonel iki kişi ile baya bir okuma provası yaptık, çok iğreti durmuyor ama içime de sinmedi. Bir şey eksik gibi.
Teşekkürler

Beni ikna etmek zorunda değilsiniz. Ben sadece fikrini sorduğunuz biriyim. Asıl ikna etmeniz gereken filmi izleyecek olanlar. Hedeflediğiniz amaca ulaşıp ulaşmadığınız, film çekilip kurgulandıktan sonra ortaya çıkan işte belli olacaktır. Konu sinema veya edebiyat olsun, amaçlananla elde edilen sonuç arasında her zaman farklar olacaktır.

O yüzden kuşkucuyum. Filmi seyirciyle buluşturup, sonunda söyleşi yaptığınız vakit; eğer ki durmadan izleyiciye filmi açıklamak durumunda kalıyorsanız, bilin ki bir sorun vardır.

2 Beğeni