Kısa Film Serisi - Özlem

Öncelikle herkese merhaba,
Kayıp Rıhtım’da yaptığım ufak bir gezintiden sonra gayet seviyeli ve her yaşa uygun konuların olduğunu gördüm.Beni en çok heyecanlandıran durum Harry Potter ortaklığı.
Hayatımı özetleyerek sizleri sıkmak istemiyorum. Sadece bir çok kısa film yönetmenliği yaptıktan sonra kendimi sektörün içinde buldum. Çeşitli sinema, dizi ve reklam filmlerinde çalıştım. Ekonominin getirdiği nedenlerden ve sektörün kurtarılamaz yaralarından biz de nasibimizi aldık.
Harry Potter serisinin ilk çıktığında daha yeni yeni okuduklarımı anlama yaşındaydım. Açıkçası seri yüzünden diğer bir çok kitaba da haksızlık yapmadım değil.
Yıllar önce belki aranızda hatırlayanlar olur Role Play devri vardı. Bir iki büyük site haricinde bir çokta öğretici siteler vardı. SBD sınavlarını dört gözle beklerdik. Hele hele forumda partnerlerimizden cevap beklerken Çatlak Kazan’daki sohbetler inanılmazdı.Günlerce geliştirmiş olduğum karakterim en yakın arkadaşım tarafından öldürülmüştü.İnanın kısa süreliğine küs bile kalmıştık.
Şimdi yaşımız büyüdü uzaklaştık.Ama neden olmasın ? bunu yazışarak yaptığımıza göre neden filmini de çekmeyelim ? Seri kısa filmler belki de mini dizi…
Senaryo yazma konusun da berbat olduğumu söylerler…Evet aslında bir bakıma öyleyim. Olaya balıklama atlar her şeyi bir birine katar düğümlerim…Bu konuda bana destek olabilecek birileri var mı acaba ?
Bir fikir, bir senaryo geliştirimi, bir öneri…
Biliyorum çapulcu haritası yanılmaz… :wink:

Usta,
Çok hızlı bir giriş gelişme sonuç yaşatmışsın… Şimdi ne desem…
Öz geçmişle başlayalım ki aynı kalıba girdiğimizi az çok anlayıp, fikirlerimi ona göre değerlendir;

87 doğumlu 90 kuşağını yakalamış biriyim. Ben daha ortada filmleri yokken, popüler kültür ve hobi malzemesi değilken H.P. Lovecraft, Frank Herbet ve Tolkien ile büyüdüğümden Hayri Pıtır bana inanılmaz itici gelir. Lakin, bahsi geçen abiler hayatımın büyük bir dönemini FRP ile geçirmeme neden olmuşlardır. Bu süreçte Kitaplar-FRP oyunları döngüsü içerisinde bol miktarda 90’lar popüler kültür öğesiyle harmanlanmış bir hayal gücüne kavuştum. Senin sektörüne ilişkin türk yapımı “Karanlıkta Koşanlar” en efsane mini dizi favorimdir. Yerli olması Uğur Yücel ve Haluk Bilgineri de barındırması cabası… Bunun dışında Lost, Supernatural ve Gameof Thrones gibi bitmek bilmeyen aşırı popüler dizilerden nefret ediyorum. Ben daha çok “Passific, Band of Brothers, JohnAdams” gibi 10-13 bölümde biten HBO yapımı mini dizileri tercih ediyorum.
Bu dizileri izlerken de aklımda çeşitli fikirler oluşmuştur hep. Kendim aynı zamanda çeşitli hikayeler yazdığım için sana fikirlerimi senaryo halinde sunamam. Ama yazıya dökmeyeceğim ve mini dizi olarak görmeyi tercih edebileceğim bazı fikirlerim var işine yararsa:

1- Öncelikle Band of Brothers gibi tarihi mini diziler istiyorum. Ama konusu direk savaş yada bizim Osmanlı müptelası değnekli amcaların izleyeceği türde değil. Mesela Fenerbahçe’nin işgal kuvvetlerine karşı maç yapıp General Harrington Kupası 'nı kazandığı bir olay var. Futbolcuların cephede olması sebebiyle 3 oyuncu Galatasaraydan alınmış. Galatasarydan alınan 3 oyuncu bugün Galatasary Lisesinin karşısındaki müzenin 3.katının duvarlarında mevcut. Böyle 3-5 bölümlük bir diziyle mesela ilk bölümde fenerbahçe ile galatasaryın kuruluşlarını anlatan, işgal günleri ve furbol ve son bölümde kupa maçını gösteren bir belgesel dizi olsun isterim.

2- Yukarıda belirtmiş olduğum dizinin bir diğer farklı formatı olarak kafamda canlanan şey kendimce “işgal kuvvetleri” dediğim bir yapıt. gene 5-6 bölümden oluşan her bölümde ayrı bir savaşa katılmış askerin hikayesinin anlatldığı bir dizi. Ancak bu askerlerin şöyle bir özelliği var her biri düşman askeri ve bu askerlerin hikayesi yazdıkları mektuplardan hikayelerden yola çıkarak anlatılacak. Ciddi araştırma istiyor. Örneğin, bir bölüm haçlı seferiyle istanbula gelmiş ve bizansı yağmalamış bir viking, başka bir bölümde belgradda osmanlıya karşı kale savunan bir sırp muhafızı, çanakkeleye gönderilmiş fransa adına savaşan bir afrikalı, kurtuluş savaşına yunan cephesinde katılmış bir fransız, yahut türklere karşı çarpıştığı bir günü anlatan koreli gibi. Varsa vietnama katılmış bir türk askerin hikayesi… Yani hep tematik ve zıt hikayeler. Ancak uydurma değil tamamen araştırmalara mektuplara kayıtlara dayalı…

Fikirleriniz için çok teşekkür ederim…Özellikle ilk verdiğiniz fikir çok hoşuma gitti. Hele o örnekleme beni bitirdi.Ancak gerçek bir prodüksiyon isteyen işler.Türkiye şartlarında prodüksiyon para anlamını taşıyor maalesef.Mahsun Kırmızıgül, Özcan Deniz gibi bakanlık bağlantılarımız ve kaynaklarımız olmadığı için bunları gerçekleştirmek elle duman yakalamak gibi.
Şu var, yurt dışında yaşayan gençler Harry Potter için çok güzel kısa filmler yapmışlar.Özellikle yapanların genç olması beni daha çok hırslandırdı.Ve bu tema üzerinde ilerleme isteği doğurdu.

Not : Kesinlikle Osmanlı müptelası değnekli amcaların izleyeceği türden bir film ortaya çıkarmadan ilk önerini aklımda tutuyorum…

1 Beğeni