Kitap yazmakta kararlıyım ama yardıma ihtiyacım var

Aklımda bir kurgu evren kurmaya başlamıştım ve sonunda elime kalem defter alıp ilk kitabımı yazmaktaydım. Güzel bi seri olucaktı yalnız internetten bilgi alırken burdan okuduğum bir yazıda ilk kitaba kalkışırken roman ve özellikle de seri yazmanın hata olacağını öğrendim .Aynı yazıda _ Seriden önce okuyucuyu hazırlamak için yan kitaplarla başlamanın daha iyi fikir olduğundan bahsediyordu_ . Peki ben şuan roman yazmayacaksam yan hikayeyi anlatacak kitabım roman degilde ne olacak

“Öykü veya öyküler kitabı” diye cevap versem :krs: Hatta yolun başındayken öykülerinizi internet ve dergi gibi platformlarda da paylaşıp kaleminizi okurlarla tanıştırmayı deneyebilirsiniz…

3 Beğeni

Tahmin ediyorum mit’in güzel ve yararlı bulduğum önerilerini okudunuz, orada denilmek istenen: Kurgu evreninize giriş yapabileceğimiz tek atımlık bir çapraz hikayeyi konu alarak yazmanız. Siz ne yazmak istiyorsanız yine onu yazın, roman yazmak isterken hikaye yazmanız yanlış olacaktır.

Eğer okuduğunuz yazı tahmin ettiğim değilse, okumanızı şiddetle tavsiye ederim:

https://kayiprihtim.com/kayip-rihtim/kayip-koseler/yeni-yazar-adaylarinin-yapmamasi-gereken-8-sey/

1 Beğeni

Kitap yazmakta kararlı olma, yazı yazmakta kararlı ol…

5 Beğeni

Kayıp Rıhtım diye bi forum buldum orası uygun mudur?

Doğru tahmin bunu okumuştum

Öncelikle merhaba;

Naçizane kendi fikirlerimi belirtmek istiyorum. Bir kitap… Hatta bir seri yazmak istiyormuşsunuz; anladığım kadarıyla hikaye kafanızda bitmiş, sadece yazıya dökmeye sıra gelmiş.
Maalesef içinde bulunduğumuz dönemde kaleminizin gücü 2. planda, ilk önce belli bir takipçi, belli bir ortam oluşturmanız gerekiyor. Yayınevleri tanınmayan yazarların kitaplarını basmaktan yana değiller (Evet, isterseniz dünyanın en güzel kitabını yazın) Bastıkları kitaplar satılmazsa ellerinde patlar, zarar ederler. Derseniz ki “Kendi paramla, kendi kitabımı basacağım” o zaman kitabınız basılır… Peki o zaman ne olur biliyor musunuz? Üzülerek söylüyorum: kitabınızı sadece eş dost satın alır. Okuyucular “O kadar para veriyorum, zamanımı veriyorum; ya kötü çıkarsa?” deyip, yeni yazarlara pek şans tanımıyorlar. Hem belli bir ortam oluşturmak (Takipçi demeyi sevmesem de, belli bir takipçi elde edince) hem de insanları kitabınıza (Ya da kendi kaleminize) alıştırmak için, forum sitelerinde, blog sitenizde; kısaca sosyal medyanın her köşesinde kısa kısa hikayeler yazabilir, asıl kitabınızdan kısa kısa pasajlar paylaşabilirsiniz… Böylelikle hem kaleminiz gelişir (Hatta yazdığınız kitabı beğenmez, daha iyi hale getirmeye çalışırsınız) hem de belli bir takipçiye ulaşınca kitabınızı bastırmakta daha kolaylık yaşarsınız

Bunlar benim kendi düşüncelerim, benden daha bilgili kişiler daha iyi fikir verebilir :slight_smile: İyi forumlar, iyi akşamlar

3 Beğeni

merhabalar kitap yazmak istiyorum nerden başlasam bilmiyorum haytımdanmı ailemdenmi yoksa bu zamandaki yapılan yanlışlıklar unutulan örf ve adetlermi hayat hikayem hem hüzünlü hem mutlu sanki 70 yaşındaki bir kişinin düşüncesine sahibim yaşım 38 bu arada

1 Beğeni

Yorum yanlış bir yerde ama kısaca öneri yapmış olayım, istediğiniz konuyu başlayın. Önemli olan da neyi yaptığınız değil nasıl yaptığınız. İyi akşamlar efendim…

1 Beğeni

teşekür ederim lakin bazen insanın faklı yaşadıkları farklı hayat tecrübesi olduğu için arada kalıyor nerden ve nasıl başlayacagını bilmiyor

1 Beğeni

Kitap yazmaya okuyarak başlayın lütfen. Çok okuyun hem de. Çok çeşitli okuyun, tek bir türe bağlı kalmayın.

Hem önceki yüzyılların kitaplarını hem de çağdaş edebiyatı okuyun.

Sonra edebiyat sanatı üzerine yazılmış eserler okuyun.

Öyle çok okuyun ki yazmaktan vazgeçin.

Tüm bunları okuyup yıllar geçmesine rağmen hala yazmak istiyorsanız o zaman ne yazmanız gerektiğini ve nasıl yazmanız gerektiğini hiç kimseye sormak zorunda kalmayacaksınız.

11 Beğeni

Merhaba. Noktalama işaretlerinden başlayabilirsiniz. Duyduğum kadarıyla bir kitabın olmazsa olmazlarındanmış. Daha sonra soru ekleri, dahi anlamına gelen -de gibi daha karışık konulara geçersiniz.

8 Beğeni

Şapkayı çıkarttım, nereye koyayım hocam?

2 Beğeni

Kesinlikle

Öyle çok okuyun ki yazmaktan vazgeçin.

2 Beğeni

Kesinlikle katılıyorum, kitap yazmak ve kurgu düşünmek güzel şeyler ama o kadar birikim istiyor ki ufacık bir eksikle bile, ister istemez insan başka kitaplara özeniyor veya eksik ve yanlış yazıyor.

3 Beğeni

Stephen King’in güzel bir öyküsü var. Uyuşturucu kuryesi bir gemi kazası geçiriyor ve okyanusun ortasında bir kayalığa sığınıyor… King bu öykü fikri aklına ilk geldikten sonra öyküyü yazma sürecinde günlerce bir doktorla öyküde anlattığı şeyler üzerine konuşuyor, bilgi alıyor. Bazen yazmak için çok okumak da yetmez.

5 Beğeni

Kitapta çok fazla karakter olması sorunuyla ilgili tavsiyeye ihtiyacım var.

Okuyanlar, karakterleri akıllarında tutamadıklarını söylediler. Ben şöyle bir yöntem izliyordum: Giriş bölümünde hepsinin aynı zaman diliminde ne yaptığını gösteren kısa pasajlar yazdım. Sonraki bölümlerde de sırayla hangi karakter önemli bir olay yaşayacaksa onu… Ancak kim kim bir yerden sonra karışıyormuş. Okuyan herkesin ortak görüşü bu.

Zaman Çarkı, Dune, Buz ve Ateşin Şarkısı gibi büyük serilerde de onlarca karakter oluyor ama okurlar akıllarında tutabiliyor. Ben nerede yanlış yapıyorum? Seri yazarları nasıl bir yöntem izliyorlar?

Serileri de inceleyeceğim bu gözle tabii ki ama Rıhtım yolcularının tavsiyelerine de ihtiyacım var. :slight_smile:

Sıfırdan başlık açmak istemediğim için eski ama alakalı bir konuya ekledim.

Bunun sayısal bir problemden ziyade aktarım problemi olduğunu düşünebiliriz. Ne o eserleri ilk kez okuyanlar tüm karakterleri hemen kafalarına kazıyorlar ne de yazar bunların tamamını kusursuz olarak aktarıyor. Sorduğunuz sorunun cevabı için eseri özelinde incelemek gerekir ama bu da yetmez. Bunu kimin yaptığı da çok önemli. Yetkin kişilerin eseri bu bağlamda incelemesi, teknik açıdan sizi dengeye doğru sürebilir. Öte yandan karakterlerin okuyucuya boca edilmesi pek de hatırlaması kolay bir resim bırakmayacaktır. Hikayede bunların ustalıkla yedirilmesi lazım. Bu açıdan, Yüzüklerin Efendisi’nden ziyade Taht Oyunları’nı başarılı buluyorum açıkçası.

Şöyle düşünün. Yeni atanan bir öğretmensiniz ve yoklama alıyorsunuz. İlk çırpıda zaten çocukların isimlerini akılda tutamazsınız onu geçtim. Zaman içinde de hafızanızın bu bağlamda egzersiz yapabilmesi için eşlemelere ihtiyaç olacaktır. Siz farkında olmasanız da bir yürüyüş, kalem tutma, tokayı takma şekli, konuşması, mimikleri, bakışları … gibi birçok şey zihninizde isimlerle eşlenecektir. Hafıza böyle inşa olur. Gerçek hayatı taklit ederek tekrar alternatif bir metin oluşturmayı deneyebilirsiniz.

2 Beğeni

Öğretmen örneği beni aydınlattı. Bu örneği uyarlayarak düzenlersem sanırım daha iyi olacaktır.