Kitapların kapakları hakkında bazı mülahazatı şamildir

Hazır forumda Yayınevleri Hattı varken bu konuyu açayım dedim.

Sorum şu (aslında bir dert yanma) : Neden bir kitap veya bir seri televizyona veya sinemaya uyarlanınca “diziye (veya) filme özel kapak!” şeklinde yeniden basılıyor?

Bu şekilde yeni baskı yapan yayınevlerinin samimiyetine inanmamakla beraber alttan alta bir prim hissediyorum.

Nolur bu durumdan rahatsız olan bir tek ben olmayayım, diye umarak açtım konuyu. Yine umuyorum ki forumdaki bir yayınevi temsilcisi başlığı görüp de fikrini paylaşır ve benim bu fesat düşüncemi çürütür.

Yeri gelmişken Metis yayınlarına da püsküreyim: Nerede bizim şu üçlemeye özel baskı?!

Yayınevlerini savunmak gibi bir derdim yok hatta ben de hiç hoşlanmıyorum o tarz kapaklardan ama yayınevleri birer ticarethane ki böyle olmak zorunda. Sanat aşkıyla dönmüyor değirmen, o yüzden bu kapakların iyi bir okuyucu kitlesi anlamında etkisi var bence.

Bir arkadaşımızın fanı olduğu oyuncunun bir filmi çıkar, üç kez aynı film için sinemaya gider. Bu üç kez sinemaya giden arkadaş kitap kapağında onu görünce almaz mı, alır tabii ki.

Bir başka örnekse iyi filmlerin ardından çevrilip piyasaya sürülen kitaplar. Arrival mesela, kapak tasarımını çok vasat buldum ama film etkileyiciydi, bir öyküden esinlenilmiş kitabın kapağına filmle ilgili bir resim koyunca araştırmayan kısma hızlı bir şekilde kitabın içeriği hakkında bilgi sağlanmış oluyor. Rafta görüyorsun ve “Bu filmin kitabı varmış, film de ne güzeldi be, kitabı tadından yenmez,” deyip alabilirsin.

Özellikle oyuncuların popülerliği kitap sattırıyor. Bu tarz kapaklara sahip kitapların bulunduğu rafların yanında on dakika geçirince bunun örnekleriyle karşılaşmak işten bile değil.

1 Beğeni

Hak veriyorum, sanat aşkıyla evin direği sağlam kalmıyor gerçekten de. Yazmaya cürret eden bir edebiyat öğrencisi olarak bunu ileride acı acı tecrübe edeceğim sanıyorum ki…