Kitaplarını kimse basamıyor

Haberin tamamı burada Ben yine de hepsini kopyalayıp buraya ekliyorum. Oya Baydar dışında olan yazarların ya 1-2 kitaplarını okudum ya da hiç okumadım, belki de hiç birini okumayacağım ama yine de bu kararın ekonomik değil de siyasi olması düşündürdü beni


HABERİN TAMAMI

Kitaplarını kimse basamıyor

Yazarlar Hasan Cemal, Oya Baydar, Nedim Gürsel, Aslı Erdoğan, Baskın Oran ve Nurcan Baysal’ın yeni kitaplarının yayınevleri tarafından basılmadığı belirtildi. Bu bilgiyi, Hasan Cemal T24’te yayımlanan “Adı İSTİBDAT olan bir kitap düşünüyorum, basılır mı?..” başlıklı yazısında anlattı.

Hasan Cemal “Hüzün” adlı yeni bir kitap yazdığını fakat, yayınevinin kitabı basmak istemediğini ifade etti. Cemal, kitabı basılmayan birçok ismin olduğunu da belirtti ve o isimlerin mesajlarına köşesinde yer verdi.

İşte Hasan Cemal’in ilgili yazısı:

“Yeni yılın ilk yazısında geçen gün basılmayan kitabımdan söz ettim.
Adı Hüzün’dü.
Kızlarıma, Defne’yle Elif’e ithaf etmiştim.
Yeni yıla yeni kitapla girecektim.
Olmadı, canım sıkıldı.
Ama canı sıkılan yalnız ben değildim.
Öğrendim ki Oya Baydar’ın, Nedim Gürsel’in, Aslı Erdoğan’ın, Baskın Oran’ın, Nurcan Baysal’ın kitapları da basılmamış…
Nedim Gürsel’in deyişiyle, yazarlarını susturan, yazarlarını yargılayan ve yazarlarını hapse atan bir memlekette yaşıyoruz.
Ne yazık ki öyle.
Sevgili Oya Baydar mesajında şöyle diyordu:

Sevgili Hasan Cemal,
Aynı duygular, aynı keder içindeyim.
Ama tepkisel olarak her geçen gün dik durma, direnme, mücadele isteğim artıyor.
Belki söyledim.
Benim yayınevim de,Taraf ve T24’te çıkan yazılarımdan “Yetmez ama evet’ten yetti artık hayır’a” başlığı altında toplamayı düşündüğüm kitabı basmayı kibarca reddetti.
Bugün basılmayan kitaplar yarın basılacak.
Bugün söylenmeyen sözler yarın daha gür sesle söylenecek.
Buna gerçekten inanıyorum.
Bütün mesele yarınlara kadar kuyruğu dik tutmak.
Ve hayata, yazıya, yaratmaya, dostlara tutunmak.
Ben öyle yapmaya çalışıyorum.
Sevgiler, Oya.

Bir başka mesaj Nedim Gürsel 'den geldi.

Sevgili Hasan Cemal,
Umarım bu mesajım eline ulaşır.
Bugün yazını okudum.
Çok haklısın.
Korku imparatorluğunun giderek yayıldığı , yayımcılarımızı bile esir aldığı bu ortamda hüzünlenmemek elde değil.
Benim de, Fransa’da yayımlanan ve ilgi gören iki kitabım Türkiye’de şu aşamada yayımlanmak için, neredeyse iki yıldır uygun ortamı bekliyor.
Durum ne yazık ki böyle.
Susturulmak istenen yalnızca biz değiliz.
Ama yazarlarını yargılayan bir ülke olmanın ayıbını biz değil, bizi yönetenler yaşamalı.
Selâm ve sevgilerimle.
Nedim Gürsel.

Bir mesaj da tweet olarak sevgili Nurcan Baysal 'dan geldi:

Benim de kitabım iki buçuk yıl geçmesine rağmen yayınlanmadı Hasan Abi.
Seninle aynı cevabı aldım.
Ama pes etmek yok.
İnsanlara ulaştırmanın yolunu elbet bulacağız.
Yazmaya devam!

Yazımın T24’te çıktığı gün bir de telefon aldım, adı bende saklı hukukçu, yazar bir dosttan.
Sesi üzgündü.
Benim yazıma canı sıkılmıştı.
Kısaca dedi ki:

Nasıl bir memlekette yaşıyoruz Hasan Cemal?..
Ben de köşe yazılarımdan oluşan İstibdat isimli bir kitap yayınlamayı düşünüyorum.
Basılır mı?..

Ne yazık ki umut veremedim sevgili dostuma…
Yazarlarını susturan…
Yazarlarını yargılayan…
Yazarlarını hapse atan…
Yazarlarını sürgünde yaşamaya mahkum eden…
Böyle bir memlekette yaşamak gerçekten hazin.
Bu da yeni yılın ikinci yazısı…”

4 Beğeni

Basmazlar onlar gider üstü çıplak ergen kitabı basarlar veya diyet kitabı basarlar. Korku herşeye kadirdir.

Bunun sonu Servet-i Fünun ya da 50 kuşağı edebiyatlarına gider: Üstünü kapatarak eleştirmek.

Duruma tamamen hakim değilim, ancak gayet muhalif kitaplar basan kırmızı kedi gibi bir yayınevi var. Hatta “İmamın ordusu” kitabı için İthaki polisler tarafından darmadağın edilirken Kırmızı Kedi bir kaç ay sonra bu kitabı pekala basmıştı. (Biraz da politik rüzgarların değişmesinin de etkisi var.) Niyetim bir tarafı savunmak değil de, gayet cesur yayıncılar da var. Yani şu an hala daha kocaman bir balon resmiyle “Sen kimsin?” diye bir kitap satılıyor mesela. Yanlış mı düşünüyorum acaba? Hatta daha da vardır böyle radikal davranan ancak şu an tek aklımda olan Kırmızı Kedi.

Kitap olayına siyaset sokmaktan asla hoşlanmam ama bu arkadaşlar malum terör yapısının güçlü dönemindeki yancıları. Kırmızı Kedi bunları içeri sokmaz.

3 Beğeni

Ben yayınevi sahibi olsam, Hasan Cemal’in ve Nurcan Baysal’ın kitaplarını basmam. Düşüncelerinden ziyade karakterlerinden ötürü basmam. Daha fazla açıklama yaparsam da iş siyasete gider.
Bence burada yazarlar kendi çalıştıkları yayınevlerinden olumsuz cevap almışlar. Yoksa kitaplarını basacak yayınevi mi yok? İletişim yayınları Ermeni soykırımı külliyatı oluşturacak kadar kitap basarken daha önce de kitaplarını bastığı, Nurcan Baysal’ın yeni kitabından mı çekinecek? Ya da çok daha sert muhalif kitaplar basan yayınevleri , Hasan Cemal’n geçmişin günahlarını örtmeye çalıştığı tatlı eleştirilerini, siyasi baskıdan çekindiği için mi yayınlamayacak?

1 Beğeni

O zamanda milyonlar yancılık yaptı malum parti sayesinde ve suçu üç beş kişiye yıkmak bence anlamsız omurgası hala yerlerde sürünüpte habire politik saçmalıklar basanlar var ve onlara her kapının açık olması bu ülkeyi çok güzel özetliyor. Sözüm sana değil.

Ben başka yayınevlerini vs. bilmem. Ancak bu yazarların Taraf gazetesi ve radikal gazetesinde çalıştığı dönemde kumpas davalarında takındıkları tavır malum. Kırmızı Kedi bundan en çok etkilenen insanlarla dolu. Oraya giremezler onu söyledim. Kendi açımdan bakarsam Hasan Cemal’in, Baskın Oran’ın, Oya Baydar’ın yazdıkları benim için peçete kağıdına yazılmış şarkı isteğinden kıymetizdir.

4 Beğeni