@saitamasensei @Emerald @Haruka @MeanMachine @Orhan_Kolibandi @DenaroForbin @alper @hayaloglu @DogaCan @BiblofilYouTube
“İntibah” kitabı için yorumlarınızı 10 Şubat tarihine kadar buradan paylaşabilirsiniz. Etkinliğin diğer kitabı için ayrı konu açılacaktır.
Kitapta neler olacağını bildiğim için okurken sıkılacağımı düşünüyordum, ama kitabın başındaki tasvir kısmı hariç hiç sıkılmadım. Romantizm akımından dolayı yazarın araya girmesi dışında yazarın üslubunu başarılı buldum.
Kitaptaki konu, günümüzde yerli dizilerimizde fazlaca işlenen bir konu olduğu için bana klişe geldi, ama yazıldığı döneme göre özgün bir konusu var. Karakterleri ise tek boyutlu buldum, karakterler iyiyse iyi, kötüyse kötüler. Kitap boyunca hiçbir karakter gelişimi olmuyor.
Kitabı genel olarak beğendim, ama kitabın önsözünü kitaptan daha çok beğendim. Önsözde Namık Kemal, edebiyatta neden yenileşmelere gidildiğini ve neden bir milli edebiyat tesis etmeye ihtiyacımız olduğunu çok güzel bir şekilde yazmış. Sadece önsöz için bile bu kitabın okunması gerekiyor.
İntibah kolayca okuduğum ama hakkında yazarken çok zorlandığım bir kitap oldu. İş Kültür’ün yine hatasız mis gibi bir baskıyla gelmiş olduğunu da belirteyim.
Ali Bey, varlıklı bir ailenin 20’li yaşlarında iyi eğitim almış bir çocuğudur. Hayatı, ailesi ve işi arasında geçer. Ali bir gün çevre baskısına dayanamaz ve hayata karışmaya karar verir. Bu sayede olmadık birine vurulur. Bu aşk yüzünden maddi manevi neyi varsa kaybeder. En sonunda intibahını yaşasa da her şey için çok geçtir.
Kitap üzerine söyleyebileceğim çok bir şey yok. Dönemin sosyal yaşantısını ve unsurlarını Ali Bey üzerinden okumuş oldum. Günümüzde de benzer aile dramlarına tanık oluyoruz ne yazık ki.
Bu kitap, Türk Edebiyatında ilk edebi roman olarak kabul ediliyor. Kitapta romantizm akımı çok yer kaplıyor. Ayrıca Çamlıca tasvirlerini çok beğenmiştim okurken. Osmanlı eğlence kültürünü detaylı olarak anlatıyor kitap. O dönemki kadın-erkek ilişkilerini de güzel yansıtıyor.
Konusuna kısaca değineyim. Varlıklı aileden gelen, iyi eğitimli Ali Bey’in Çamlıca Tepesindeki gezintisinde tanıştığı Mahpeyker (Bihter’in ablasının adı 
) ile yaşadığı olaylar anlatılıyor. Mahpeyker ise kötü geçmişe sahip bir karakterdir. Bu arada güzel huylu Dilaşub karakteri de devreye girer. Mahpeyker de dizilerdeki kötü kızlar gibi oyunlar ile bunları ayırmaya çalışır.
Daha fazla detay okuma zevkini batıracağı için burada kesiyorum. Kitap, entrikaların olduğu tipik bir Türk filmi/dizisi gibidir. Hatta aynı isimle Hülya Avşar’lı bir uyarlaması vardır. Ama bu kötü bir kitap olduğu anlamına gelmiyor. Zevkle okunacağını düşünüyorum.