Sadece Kayıp Rıhtımda değil, kurallar her yerde karşımıza çıkıyor. Tek fark Kayıp Rıhtım kuralları uyulması için var ve bunu size yeni katıldığında bilmeden kural ihlali (yazım hatası) yapmış biri olarak söylüyor.
Kurallar var ama buna herkes uyuyor diye bir şey yok. Sadece ‘‘herkes uyacak’’ diyor. Uymazsanız yaptırımı olur diyor. Ama bu güzel dünyamızda kanun-kural o kadar çok ihlal ediliyor ki anlatamam. Fakir ve zengin mahkemeye çıkıyor, fakir haklı ancak zengin, zengin ve nüfuzlu olduğu için haksız yine fakir oluyor. Adalet mülkün temelidir! diye bir sözü var Yüce Atatürk’ün. Ama bu devirde adalet mülkün temelidir sözü değil mülkün varsa adalet deniyor. Mülksüzlere adalet yok.
Hayır herkes kurallara uysaydı bile zenginin, iş adamının biri çıkar başka kurallar getirirdi. İnsanları sömürme, işçiyi, çiftçiyi aç bırakma adına ne kadar kanun varsa koyardı. Bana çalışacaksınız derdi. Sonuçta kurallar değiştirilebilir, kaldırılabilir ve esnetilebilir.
Haklı ve doğru olanın azınlık haline geldiği bir ortamda kuralları dikkate almam, aksi durumda ise uyarım. Aslında uyumlu biriyimdir sadece kimsenin tamamen kısıtlanabilir olduğuna inanmıyorum.