Öykü Seçkisi'nde okumak için: Kuşku’nun Kara Kanatları – Aylık Öykü Seçkisi
Çekmece I -Cemile- Karaltı önündeydi, o ise gölgenin ardına takılmış bir sefildi. Öyle miydi? Bilmiyordu. Bilmiyordu. Burası onun mahpushanesiydi. Mağarada incecik bir yarıktan sızıp gözlerine umut tuzunu basan, dalıp dalıp gittiği küçücük bir ışıltı vardı. Kayalar nemliydi, ağaç köklerini ve yosunları giyinmişlerdi. Tavandaki birkaç çatlaktan tekdüze bir duygusuzlukla su damlaları düşüyordu; zeminde minik gölcükler oluşmuştu;… (DEVAMI…)
Merhaba Osman,
Öncelikle seni tekrar görmek güzel.
Karanlık bir mağarada bir ışık görüyorduk ama o ışığa ulaşamadık.Tekinsiz sürreal atmosferi ile, fark ettiğim etmediğim tüm metaforları ile. Nefes alan dokusuyla gerçekten usta işi bir öykü okuttun bana.
Dili, diyalogları ve arka planda hissedilen tüm “lore” ile harika bir zanaat de vardı ortada. Çok çok iyiydi…
Ellerine sağlık.
Tekrar görüşmek dileğiyle…
Osman’dan görmeye alışık olduğumuz kalitede bir öyküydü bir kez daha. Tekinsiz karakterler, nereye varacağını tahmin etmenin imkansız olduğu gerilim dolu bir hikaye, karanlık ve gotik bir atmosfer, müthiş betimlemeler ve kendine özgü bir anlatım dili. Temayı doğrudan merkeze almadan, göndermeler ve benzetmeler ile öykünün içine güzel yedirmişsin.
Hoşuma giden bir kaç alıntıyı şöyle bırakıyorum:
kabuklarında ters dönmüş kaplumbağalar vardı
Kargalar nasıl güler? Bilemem… ama insanlar gibi ölürler.
kemikleri değildi ilk kırılan… kalbiydi.
Odanın her zerresini inceliyordu, sıva duvarlara ince parmaklarıyla dokunuyor, mumlara, halılara, yumuşacık minderlere ve her şeye…
Çok fazla konuşmuş, pek az şey öğrenmişti. Biraz anlamıştı, ama hiçbir şey anlamadığını düşünüyordu.
Bir kez daha ellerine sağlık Osman. Yazmaya devam…
Merhaba Murat,
Bu öyküyü fazlaca kurcaladım, oradan buradan sürekli bir pürüz çıkıyordu. Sonunda sağ olsun Ufuk’un da iteklemeleriyle bir şeye benzetebildim.
Beğenmene sevindim, ayırdığın zamanın için çok teşekkürler.
Daha iyilerine diyelim.
Sevgiler.
Merhaba Ufuk,
Bu karanlık, tekinsizlik, gerilim beni de biraz gerdi ne yalan söyleyeyim; seçkide genelde bu gibi öykülerim var. Buraya bundan sonra artık ne zaman katılabilirsem, göndereceğim öykü aksine tekin, germeyen, aydın bir şey olsun istiyorum.
Beğenmene sevindim, tüm sözlerine, ayırdığın zamana, yardımlarına bir bir teşekkür ederim.
Sevgiler.
Valla senden şöyle çiçekli böcekli; pofuduk bulutlar ve güler yüzlü sevecen insanlar etrafında dönen bir öykü görmek isterim açıkçası. Bunu bir düşün derim. Şu konfor alanından bir çık bakalım.
Sen zaten güzel bir kurgu yapmıştın, ben bir iki ufak öneride bulundum sadece. -biraz da ittirmiş olabilirim-
Öykülerinin devamını bekliyoruz. Kalemine, hayal gücüne sağlık.
Kaleminizde ender bulunan bir güç var. Birincisi, aradan geçen onca zamana rağmen hâlâ akılda kalan çarpıcı hikayeler yaratabilmek, ikincisi de çok rahatlıkla kasvetli bir atmosfer kurabilmek. Bazısı bu denli kasvetli bir öykü yazabilmek için epey kasılmak zorundadır, nihayetinde bu kasıntılık metinde de kendini gösterir, lakin siz tam tersine, son derece doğal, son derece kendinden emin ve ne yapmak istediğini bilir halde yaratmışsınız bu karanlık dünyayı.
Dolunay isimli öykünüzü de oldukça sevmiştim. Hatta hiçbir yorumda bulunamayacak kadar çok sevmiştim. Çok güçlü, ayakları yere basan, capcanlı bir öyküydü.
Bu öykü ise kendini daha da aşmış. İnsanı tekinsiz hatta biraz sürreal bir evrene götürüyor. Kuşku isimli o kara karga, Cemile’nin mahpusluğu, mahpusluk sırasında yaşadığı deneyimler, (hele o Gardiyan ile olan kucaklaşma sahnesi) sonra kaçış, kurt, o büyülü ev, hepsi ama hepsi o denli güzel işlenmişti ki, tekrar okumak isteği uyanıyor içimde. Sırf betimlemelerin güzelliği ya da birbiri ardına sıralanan o cümlelerin nefis ahengi için.
Bazen hikaye anlatmak konusundaki başarısızlık süslü cümleler ile telafi edilebilir. Hatta o cümleler öylesine güçlü ve öylesine etkili olur ki okuyucu bir hikaye okumak ihtiyacı bile duymayabilir. Lakin siz bu hikayede, tam tersine, hikaye anlatmak konusundaki başarınızı, o güzelce inşa edilmiş cümleler ile taçlandırmışsınız. Yeteneğinizin önünde şapka çıkarıyorum. Daha okuma yapmaya devam ediyorum ama şimdiden diyebilirim ki bu seçkinin en iyi hikayesi budur.
Merhabalar,
Bu ayın seçkisinde şimdiye kadar okuduğum diğer öykülere nazaran farklı bir anlatımla tabloyu öyküye yedirmişsiniz. Pek hoşuma gitti. Konunun nereye bağlanacağını bir parça tahmin etsem de nasıl bağlanacağını görmek için çabuk çabuk okudum; hatta sonra başa dönüp bir kez daha okudum bu tekinsiz havayı iyice soluyabilmek için. Kaleminize sağlık, sevgiler,
O öyküyü yazacağım (:
Selamlar, sevgiler.
Merhaba,
Öncelikle teşekkür ederim, övgüleriniz ezici, altında büküleceğim denli ağır. Klasik olarak övgüye övgü şeklinde algılanacak belki ama öyle değil; siz yazma konusunda gerçek ve sürekli kendini geliştiren bir dehasınız. Bu yorumları sizden değil de Vüs’at Orhan Bener’den alsam gene ancak bu kadar sevinirdim.
Dolunay isimli öykümün hikayesini ben bu öyküden daha çok seviyorum ama bu öykünün yazımını da ona tercih ederim. Yine de yukarıdaki öyküyü tekrar okuduğumda hatalarla dolu olduğunu görebiliyorum: Birçok kelime tekrarı, mantık hatası vs. göze batmayacak gibi değil. Gene de sevdiyseniz ne mutlu. Bu öyküyü ilk kısmı gibi, yani Gardiyan Cemile arasında geçen hadise gibi sürdürmek niyetindeydim ama biraz anlaşılamama kaygısı, biraz da zamansızlık, ayrıca da iki ucunu bir araya getirememe endişesiyle bu şekilde bir kurguya yöneldim, hikaye böylece olduğu kadar nihayete erdi.
Ayrıca teşekkür edeyim bu kısma. Cümleleri öylece yan yana dizmeyi kafi görmeyenlerdenim; bu iyi bir hikayeniz varsa ve okuyucunun da beklentisi o yöndeyse elbette yeterli olabililir ama yapmaya çabaladığımız şey edebiyatsa kanımca biraz da edebi olması gerekir.
Daha iyilerine diyerek,
Sevgiler.
Merhaba,
Beğenmenize memnun oldum, zamanınızdan kısıp öykümü değerlendirdiğiniz için çok teşekkür ederim.
Finalin daha beklenmedik olmasını isterdim, tahmin edilebilir yönünü açıkçası ben de birazcık sezmiştim. Gene de öyküdeki asıl amacım temayı olabildiğince farklı değerlendirmekti. O yönüyle hoşunuza gittiyse sevindim.
Daha iyilerine diyelim,
Sevgilerimle.