L'aventure d'Voyant Précipité

Café des Deux Moulins’da neon yeşili saçlı sinema öğrencisi Maël, sektörü çalkalayacak senaryosunu tabletinden en yakın arkadaşı Gaspard’a şekersiz kahvelerini yudumlarken coşkuyla okuyordu.
“Film, 1700’ler Paris’inde ana karakter gâliz Voyant Précipité cezasını tamamladıktan sonra, La Santé Hapishanesi’nden çıkış işlemlerini yaparken eşyalarını kasadan geri alırken başlar. Birtakım klasik kabadayı aksesuarlarının arasından bir torba küçük cam küre de gözükür ki hikayenin kilit noktasında rol oynayacaktır. Ceza memuru bunları niye taşıdığını sorar, ince bıyıklı kahraman manalı bir sırıtışla,” Sentimental değeri var." der. Hapishane kapısından çıkarken adeta bir “doğum” ya da “yeniden doğuş” metaforu vardır. Voyant sokaklara geri döner.

Tıfıl turuncu katırı ile Chapelle’de gezinirken varlıklı bir mösyönün madalyonunu düşürdüğünü görür. Peşinden koşup madalyonu geri vermeye çalışır ama başarısız olur. Aubervillies’deki küçük kulübesine döner. Şans eseri madalyonun sahibinin haberini gazetede okur, Lyon’daki en büyük yolcu hanının sahibi çıkar. Her yıl yüzlerce yoksulu ücretsiz barındırdığını öğrenince bu erdemli adama eşyasını geri götürmeyi kafaya koyar.

Tıfıl katırıyla Lyon yollarına düşmüşken yol kenarında karşısına atları ölmüş iki genç ve güzel matmazel çıkar. Kaba mizacına rağmen yardımsever de olan Voyant, onlara kendi katırını hediye eder. Matmazeller müteşekkir şekilde uzaklaşır. Lyon’a giden tek aracını kaybettiğini sonradan farkeden safdilimiz, bir süre yayan devam ettikten sonra bir at arabasına binmek için rica eder. At arabasındakiler onu kabul eder ama içerisi satanistik resimler ve eşyalarla döşelidir. Kısa bir sürtüşmeden sonra kaynaşırlar ve sarhoş halde şarkılar söyler, naralar atarlar. Bir handa dinlenmek için arabadan indiğinde onu almadan giderler. Voyant bu sefer de uzaklara odun taşıyan bir kağnıya biner. Kağnı şoförüyle başta birçok konuda iyi anlaşsalar da Voyant, yavaş yavaş kendisini okşamaya başlayan adamdan rahatsız olur ve arabadan iner. Bir şekilde Lyon’a ulaşınca adamı bulup madalyonunu iade eder. Ödül olarak da hanın en güzel odasında sınırsız konaklama imkanı kazanır.

Hayatı boyunca Aubervillies’te sefalet içinde yaşamış Voyant’ın elit tabaka ile temasları başlar. Bu sırada hep cebinde taşıdığı cam küreleri ona veren çocukluk aşkı Sibylle ile yolları kesişir. Ona kim olduğundan bahsetmeden gönlünü kazanmaya çalışır. Başlarda kaba saba ve aşırı tavırlarından tiksinen Sibylle, zamanla onun içindeki duygusal ve saf karaktere karşı hisler besler. Voyant tam cam küreleri gösterip aşkını itiraf edeceği sırada kız, nişanlı olduğunu ve yakında evleneceğini itiraf eder. Yıkılan Voyant ertesi gün cam küreleri handaki bir uşağa emanet edip Sibylle’e götürmesini söyler, handan ayrılır. Son sahnede cam küreleri gören Sibylle, Voyant’ı ve çocukluğunu hatırlar ama çok geçtir. Voyant uzaklara gitmiştir."

Gaspard gözünden yaşlar akarak, “Mükemmel bir metin,” dedi.
Film ertesi aylarda çekilip Cannes Festivali’nde gösterildi. Senaryonun Recep İvedik isimli bir Türk filminden çalıntı olduğu ortaya çıkınca diskalifiye edildi.