LGBT-Dizi-Fim ve Netflix Üzerine

Başlangıç Notu: Daha önce dök içini kısmında ufak bir sitemde bulunmuştum. Aslında burada yazacağım şeyleri yine orada yazabilirdim. Ama yorum kalabalığı olmaması adına ve forumda yer alan insanların sadece bu konuda düşüncelerini öğrenmek istiyorum. Gerekli görmesi halinde forum yetkilileri konuyu taşıyıp birleştirebilirler.

Öncelikle, şahsi olarak eş cinsel, trans, argo, porno,madde kullanımı ve bu sektörde uç olarak görülebilecek şeylerin hiç birine karşı olmadığımı belirtmek istiyorum. Evliyim ancak henüz bir çocuğum yok. Yani düşüncelerimi bir baba sıfatıyla yazmıyorum. Saydığım şeylerin kitap-dizi ve medyada yayınlanmasından rahatsızlık duymuyorum. Çocukların sadece sözle değil bazı şeyleri gözlemleyerek de öğrenebilmesi adına bunu doğru buluyorum. Yetişkinler açısından da bağımlılık haline gelmediği sürece (porno bağımlılığı yada madde alışkanlıkları gibi) bir sıkıntı yaşayacaklarını düşünmüyorum.

Aslında çok TV izleyen biri değildim. Malum virüs günlerinde evde çok fazla kalmam ve eşimin kumandaya hakim olması neticesinde bazı şeyler izlemeye başladım. Bu izlediklerim de beni bu başlığı açmaya ve sorgulamaya itti.

Her serbestliğe açığım görüşümle birlikte olası sahnelerin izlediğim şeyin doğası gereği ve doğası kadar olması gerektiğini düşünüyorum. Oysa son zamanlarda bu olayın abartıldığını ve sömürüldüğünü düşünüyorum.

"How to get away with murder" isimli bir dizi izledim kısa süre önce. 6 sezon sürüyor ben sadece 3 eşim ise tamamını izleyebildi. Konusu bir grup stajyer avukatın çeşitli suçlara karışıp bunları ortadan kaldırması üzerine kuruluydu ama abartısız her bölümde en az bir adet sevişme sahnesi, çoğunlukla iki bölümde bir erkek erkeğe sahne var.

Dün akşam " Mariage Story" diye bir film izledim. Scarlet Johansson oynuyor gayet zevkli, evliliği çöken bir çifti sorgulayan bir film. Ancak bir noktada Scarlet’in annesi babasının gay olduğunu ve kendisini götürdüğü parkta bir kapıcıya s…so çektiğini belirtiyor. Şimdi filmin akışı gereği baban beni aldattı dese sorun yok. Ama özellikle üç beş noktada sürekli baban gaydi vurgusu yapılıyor.

Sonra “Hollywood” diye bir seri ilgimi çekti. 2. Dünya Savaşı sırasındaki durgunluk döneminde Amerika’da Holywood’un canlanması üzerine. Farklı tarzlarda üç dört karakterin beyazperdede tutunma çabası anlatılıyor. Gene bir gay, gene yatak sahneli…

Beni en çok rahatsız eden kısım ise kandırılıyor hissetmem. İyi bir konu izleyeceğimi düşünürken aslında konu altına gizlenmiş erkek erkeğe ilişki izlemem. Yani senaryo 40’larda eş cinsel bir erkeğin orduya girme çabası olasa ve hikaye bunu anlatsa kabulum. Ama ben Amerikan’ın Fransaya çıkarma yaptığı ilk 3 gün konulu bir mini seri izleyeceksem ve 3 bölüm boyunca 5 kez sevişme sahnesi görüyorsam ( kadın erkek fark etmez) bu bana pek normal gelmiyor.

Bir de bu akıma saygı göstermekle birlikte ben asla bir lezbiyen, bir trans bireyi bu hikayelerde göremiyorum. Yani bu LGBT akımının hep G si işliyor. Halbuki Türkiye’de you tube üzerinde Trans hayatları anlatan kısa belgeseller var ve ne hikayeler ne konular çıkar.

Bu konuda sitem edince en çok aldığım tepki ise izleme oluyor. Bu seçeneği zaten sıklıkla kullanıyorum ama neden sorusundan bir türlü kurtulamıyorum. Onca kaliteli yapım, oyuncu kadrosu ve ilgi uyandıran senaryo bu kadar basit bir amaca hizmet ediyor. Netflix’de bir şeyin özetine bakıp " a bu güzelmiş diyorum" sonrası 5 dakika içinde hüsran oluyor.

Mesela aynı şey kitapta yaşanmaya başlarsa diyorum… Hali hazırda watpadd akımı ile zaten başlamış durumda ama en azından daha kabından, ön sözünden, özetinden neyin ne olduğu belli oluyor.
Ama birde Dune’un çocukları diye elinize aldığınız şeyin 45 sayfa sonrasında sadece erkek erkeğe ilişkiye döndüğünü düşünün…

Nedeni sorgularken, cevabıtüketim toplumu olabilir mi diye de düşünüyorum. Hali hazırda seks satıyor ve pek çok dizide (Spartakus, Game of Thrones vs) bu sahneler sıklıkla veriliyor. Ama bu dizilerin içinde olay hiç değilse akışına uygun konunun içine yedirilmiş şekilde gidiyordu. Şimdi yeni bir heyecan yada toplumun farklı bir kesiminden destek alarak reyting yapma çabası mı var? Yani Gayler içinde gay olan dizileri izliyor o halde bu kesime hitap edelim. Ama bu kesim ekrana ne koysak yemeye hazır. Ne koysak gider, çekelim.Yada başka bir değişle sömürelim. Dışarıya da “vay be herifler ne özgürlükçü , ne cesur” gözükelim.

Yani onların aslında ne olduğu ve toplum içindeki rolleriden çok tüketimlerine oynayalım gibi… Hani bu kısım tüketilince mi lezbiyen yada trans kısmına geçilecek?

Sanıyorum cevap bu…

2 Beğeni

Bu konular hakkında konuşmayı çok sevmiyorum. Çünkü artık dünya ‘özgürlükler’ üzerine kurulu malum. Bu yüzden her şeyden geçtim. Söyleyeceğim tek şey LGBT’nin kesinlikle masum bir oluşum olmadığına inanmam. Artık küçük çocukların alet edildiği yürüyüşlerden tutun da kendi fikirlerini zorla dayatma kısmına kadar her şey beni itiyor. İsteyen istediğini düşünsün. Ben kimseye cinsel tercihi yüzünden zarar veren ya da eziyet eden bir insan değilim. Bu beni net bir şekilde ilgilendirmez. Herkesin yaşamı kendine. Ama medya insanlara dayatıyor. İnsanlara ‘bu düşünce doğru aksisi seni yobaz yapar’ diyor. En basit kelimelerle düşüncelerim bu.

6 Beğeni

Size denk gelmemiş sanırım. Lezbiyen ve transeksüeller de epey yansıtılıyor dizi ve filmlerde. Batwoman dizisini örnek verebilirim.

Bu tür cinsel öğeler “araç” olmayı bırakıp “amaç” olduğunda ben de kızıyorum, yalan yok. Sırf seks satar veya bir kesimi temsil etmeliyiz anlayışıyla ite kaka konuya sokulunca sırıtıyor. İnsan kendini aptal yerine konmuş gibi hissediyor.

Ama bu tür konuların forumda tartışılması kurallarımıza aykırı. Çünkü siz kendinizce rahatsız olduğunuz bir şeyi söylerken belki de onu yaşayan ya da normal gören birini istemeden rahatsız etmiş oluyorsunuz bu sefer de. Sizin öyle bir niyetiniz olmasa da homofobik ve yobaz ithamları havada uçuşacak burada. Bu kaçınılmaz.

O nedenle konuyu kapatmam gerekecek. Umarım anlayışla karşılarsınız.

12 Beğeni