Öykü Seçkisi'nde okumak için: https://oykuseckisi.com/mudur-beyin-sikintilari/
Her şey o lânet olasıca gün başlamıştı. O günden beri, ne içindeki sebepsiz sıkıntı hali, ne de uykularındaki o anlamsız kâbuslar bitmek biliyordu. Artık uyumaktan dahi korkar olduğundan pek az uykuya dalabiliyordu. Bu şanslı zamanlarında da gözlerini kapatır kapatmaz uykusunu zehir eden o kâbuslarla mücadele ediyor, uyandığında ise keyifsizlik ve bitap düşmüşlük pençesinde bir gün…
Öyküyü çok etkileyiciydi. Mistik atmosfer doğru kelimeler ve başarılı betimlemelerle çok güzel resmedilmiş. Hikaye tecrübeli bir kalemden çıktığını hissettiriyor. Okurken İstanbul’u ve Balat’ı hissettim ve gördüm. Anlatılan hiç yabancı gelmiyor ve tarihi kişiliklerin ruhları ve mistik halleri İstanbul’un hissettirdiği cinsten.
Öncelikle, nazik yorumunuz için çok teşekkürler.
Aklımda Eminönü ve Balat mekanları eşliğinde yazdım bu öyküyü.
Gerçekten de, kurguda özellikle bir konum veya adres belirtmemiş olmama rağmen, zihnimizin bizi ortak bir mekanda buluşturmuş olması, çok değerli ve ilginç benim için. Sevgilerle
Merhaba,
Seçkiye hoş geldiniz.
“Her kim ki bir nice zaman sonra bu meskeni menfi gâyesi uğruna bozmaya ve yıkmaya temayül eder ise, ahval-i ruhiyesi en karanlık azablarla harab ola. Ruhu mahşere kadar bu mülkün toprak ile birleştiği hudutta esir ola, alem-i cihan ve alem-i ervahta rezaletten kurtulamaya.”
Bu bölümü okuduğumda amin derken buldum kendimi. Konu güzel, işçilik de öyle. Öykünüzün kendi öykümle ortak tarafı ana karakterin çektiği kabus belası olmuş.
Kaleminize sağlık, sevgiler…
Merhabalar, hoş bulduk. Beğeniniz ve değerlendirmeniz için çok teşekkür ederim Alıntıladığınız bölüm için bana ilham kaynağı doğuran gerçek bir kültür öğesi de mevcuttur. Tarihimizde, kişilerin kurduğu vakıflar ve bu vakıf hizmetleri için yazdırdığı dua ve beddualar vardır. Buna örnek olarak II.Bayezid’in vakıf bedduasını örnek gösterebiliriz ;
"Kim onun şartlarından herhangi bir şeyi veya kaidelerinden herhangi bir kaideyi bozuk bir yorum ve geçersiz bir yöntemle değiştirir, iptal eder ve değiştirilmesi için uğraşır, feshedilmesine veya başka bir hale dönüştürülmesine kastederse, haram üstlenmiş, günaha girmiş ve masiyetleri irtikâp etmiş olur. Böylece günahkârlar alınlarından tutularak cezalandırıldıkları gün Allah onların hesabını görsün. Mâlik onların isteklisi, zebaniler denetçisi ve cehennem nasibi olsun. Zira Allah‘ın hesabı hızlıdır. Kim bunu işittikten sonra, onu değiştirirse onun günahı, değiştirenler üzerindedir.
Bu beddualar ve dualar, birbirine oldukça benzer kelimeler ve tarzlarda yazılır. Aslında bir genel prosedür halini almışlardır. Gerçekte bunca korkunç bedduaya rağmen birçok defa devlet bürokratları vakıflara müdehale etmişlerdir.
Sevgiler…