Merhaba.
Kız kardeşlerin aralarındaki derin ve birbirine sıkıca bağlı ilişkisi benim de dikkatimi çekmiş bir olgudur. Siz bu ilişkiye, toplumumuzun kanayan bir yarası olan “çocuk gelin” konusunu ekleyince, kalbe yüklenen acı da derin olmuş.
Kendinize has bir üslubunuzun olduğu aşikar fakat ben çok sık arayla farklı fiil çekimlerini kullanmanızdan dolayı okurken biraz kopmalar yaşadım. Bu sorunun da öykünüzün üzerinden bir defa daha geçince düzelebileceğini düşünüyorum.
Onun haricinde “yaka silkelemek” (silkmek), “Saygı, sevgi, gelenek, görenek, büyükler, din, imam…”(iman), “kendilerini his ettirirler” (hissettirirler) dikkatimi çeken bir kaç kullanımdı. Bunlar da yine dediğim gibi üzerinden geçmekle düzelecek şeyler.
Son olarak hikayenizin sonunda “Davul ve zurnanın ritmiyle Mühür Kafalı Bacıların atkuyruğu saçları da ayaklara uygun bir ritimle bir o yana bir bu yana sallanarak halay çekiyorlardı.” bu cümlede anlatılanı gözümde canlandıramadım. Mühür Kafalı Bacılar’ın saçları halka şeklinde olduğundan bu ismi almışlardı. At kuyruğu ekleyince aşağıdaki bacının saçından başka bu tabire uygun bir saç modeli bulamadım. Benim cahilliğim de olabilir bu tabi ama çocuk gelin vakaları daha çok Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da görüldüğü için bizim bacılarla çok bir bağlantı kuramadım 

Öykülerinizi tekrar okuyabilme ümidiyle.
Sevgilerimle.