Neden Dizi Yerine Sinema Filmi İzlemeliyiz

Öncelikle, artık her bir dizi bölümü neredeyse bir saate yakın sürüyor, öyle bir durumda iki bölüm dizi izleyeceğimize klasik sayılan bir filmi izleyebiliriz.

İkinci olarak, diziler olayı sündürdükçe sündüren, konuyu uzatan, lafı ağzında geveleyen yapımlardan oluşuyor sanki ve popüler kültürle iyice övülüp kültleştiriliyor, hak etmeseler bile.

Son ama bence en önemlisi, bir dizide genelde tek olay dönüyor. Oturup baştan sona bir dizi izlemek yerine farklı sinema filmleriyle ufkumuzu genişletebilir, farklı yönetmenlerin tarzlarına bakabiliriz.

Dipnot: Tabii bunları yazarken dizi kültürümün birkaç dizi ve bolca animeden oluştuğunu da dipnot edeyim. Bu dediklerimin antitezi olarak gösterebileceğiniz dizi, anime önerileriniz varsa deneyebilirim elbet.

Dipnotun dipnotu: Lütfen Rick & Morty, Family Guy, Simpsons, Breaking Bad, Supernatural gibi popüler olanları söylemeyin, rica ediyorum :octopus:

1 Beğeni

Film dediğin bir kaç saat oynadığın oyun iken kaliteli olan diziler uzun süre oynadığın frp gibidir :).

Bilim kurgu seviyorsan Stargate SG-1 ilk 7-8 sezon zira son 2-3 sezon biraz nasıl uzatabiliriz noktasına kaydı. Birde SG-1’ın (sanırım) 7. sezonunda başlayan bir spin off’u var Stargate Atlantis onu da yinse sg-1 7 sezon ile birlikte eş güdümlü izlersen güzel bir seri izlemiş olursun.

5 Beğeni

Ben @danieljackson’a katılıyorum. Birini yapıp diğerini yapmamaya gerek yok. Dizilerden bahsederken yaptığın genelleme çoğu filme de uyarlanabilir. Filmlerle karşılaştırdığın dizi Supernatural ya da Yalan Rüzgarı olunca elbette zaman kaybı olarak görünebilir. Battlestar Galactica’nın her bölümünden aldığım zevki ben sinemada çok az bilim kurgudan alabilmişimdir mesela. Keza Fargo dizisi de aynı.

Yalan Rüzgarı veya Supernatural gibi diziler izlenmemeli de denemez aslında. Bir insan rahatını nerede buluyorsa oraya yönelmeli. Gerisi tamamen kişinin kendini geliştirme becerisi olup olmamasıyla alakalı. Kendi alanında çok iyi olan bir bilim kadını tanıyorum mesela. Edebi kültürü insanı şaşırtan biri. Her konuda az çok bir bilgisi de var, muhabbetine doyum olmuyor. Boş zamanlarında yaptığı şeyse; çoğu kişinin kütüphanesine bile koymayacağı ucuz aşk romanları okumak.

Ne tür seviyorsun bilmiyorum ama ben Stargate ve Battlestar Galactica’yı öneriyorum. Fargo filmini sevmişsen dizisini de seveceğinden eminim. :slight_smile:

6 Beğeni

Vallahi her cümlesine katılıyorum. :krs:

2 Beğeni

Valla cevap yazmaya gerek bırakmadınız :smirk: ayakta alkışlıyorum

3 Beğeni

Kurosawa’nın istisnasız her işi, Penny Dreadful favorilerimdendir :octopus:

Yanlış anlamadıysam çerezlik olarak görüyorsun dizileri. Öyle düşünüyorsan çerezlik sinema filmleri de var. Sinemaya gidip patlamış mısırınla izlediğin her film bu minvalde. Süperkahraman filmleri, sonunda katarsis yaşadığın filmler, kısaca, tüm Hollywood filmleri. Ve rumuzuna çok güldüm gece gece xd

1 Beğeni

Dizi izleme furyasına 2007’lerde başlamıştım. O dünyaya girdiğimde diyordum ki; ne kadar çok ilgi çekici dizi var hepsini izlemeliyim. Öyle de oldu. Yavaş yavaş her türden izledim. Aynı zamanda dizi ve film dünyasındaki sessiz dönüşüme de tanık olmaya başladım. 2007’de izlemeye başladığım diziler, 2000-2007 arası yapılmış dizilerdi. 2008’den sonra çok daha farklı tarzda dizi-filmler görmeye başladık. Gamer, Black Mirror gibi teknolojik gelişmişlik, yapay zeka, distopya, hayatta kalma, kendini tek başına ifade etme, nüfus patlaması, dini örgütler, cultlar gibi temaları işleyen ve alttan belli mesajları verip toplumu gelecek olana hazırlamaya çalışan toplum mühendisliği odaklı yayınlar görmeye başladık. Netflix, bunun kurumsallaşmış haline dönüştü. Netflix yapımı bir dizi izlediğimde kendimi rahatsız edilmiş hissediyorum.

Bu yüzden dizi-film izleme alışkanlığımdan kendiliğinden vazgeçtim. Artık hiç izleyesim gelmiyor. Daha çok kitap okuyorum. Arada dönüp eski dizilere bakıyorum ama bu kadar çok dizi-film izleyince anladım ki, bunlar bizi uyutmaktan ve beynimizi yıkamaktan başka bir şeye hizmet etmiyor.

2 Beğeni