Merhaba arkadaşlar,
Şubat ayı içerisinde Pierce Brown’ın Kızıl Yükseliş isimli kitabını okuyacağız. Distopya türündeki bu bilim kurgu kitabını siz de merak ediyorsanız kulübümüze katılabilirsiniz.
Süremiz 1 Şubat - 28 Şubat arasıdır. Herkesi bekleriz 
Buna katılırım ben 
Bütün serisi ciltli ciltli suratıma bakıyor kitaplıktan. Ben de en azından ilgileniyor tarafındayım 
Ben ilgileniyor dedim ama aksilik olmazsa katılıyorum.
Etkinliğimiz başlamıştır. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Eğer okuduğumuz kitap bir seriye aitse, lütfen sadece o kitap ile ilgili yorum yazınız. Sonraki kitaplarla ilgili bilgi veya spoiler vermeyiniz. Okunan kitapla ilgili her şeyi konuşabilirsiniz.
Ben de katılıyorum 
Kitabı yarıladım. Keyifli gidiyor bence. Sınıf ayrımcılığını, kast sistemini ve insanlığı çok iyi eleştirmiş yazar. Ayrıca film ve dizi konusunda acayip bir potansiyeli var, mutlaka değerlendirilecektir.
Fakat kitap bir anda Açlık Oyunları’na bağlar gibi oldu. Dediğim gibi şu an ortalardayım, değerlendirme yapmak için çok erken. Ama bu oyun mantığı, Battle Royale gibi bir yapıya bürünmesi biraz canımı sıktı. Ne güzel özgün özgün gidiyordu be Pierce dayı, ne gerek var bunlara…
Ve kitap bitti. Ben genel itibariyle beğendim. Puanımı da7/10 olarak veriyorum.
Toplumsal sınıf eşitsizliğini hiç de fena eleştirmemiş bence. Keyifliydi, akıcıydı ve çabuk okunuyordu. Günümüz modern toplumuyla karşılaştırıldığında da benzer birçok şeyin bulunabileceği kanaatindeyim. Tabii birkaç eleştirim de olacak.
Artık eleştirmek için erken değil. 
Arkadaş ne gerek vardı ki buna? Kitabın yarısı enstitü denen garip ergen kıyımıyla geçti. Ya mis gibi kurmuşsun kast eleştirisi sistemini, ana karakterine nefret dolu bir arka plan hikayesi oluşturmuşsun. İlginç bir terör örgütü bağlantısı eklemişsin. Neden battle royale sokuyorsun ki hikayenin içine? Vallahi gerek yoktu. Yani başka şekillerde de Darraw’un bu topluma kabul edildiği ve toplumda yükselmesi kurgulanabilirdi. Maalesef bu bakımdan, biraz 18-22 yaş aralığını hedef aldığını düşündüm yazarım. İşin kötü olan tarafı, serinin bu şekilde devam edebileceğine yönelik bir endişem olması. Çünkü kitabın sonlarında bir yerde, “ehehe, akademide devam ederiz artık,” gibi bir tavır takınmıştı ağır abilerden biri. Bu beni iyice gerdi. Vallahi katlanılmaz öyle bir şey olursa. Neyse, okuyup göreceğiz.
Bir diğer eleştirim de, yan karakterlerin genelde bomboş. Darrow, içi güzel doldurulmuş bir karakter. Peki ya diğerleri? Hadi Cassius’u da geçiyorum o da fena değil. Dansçı, Roque, Pax, Titus, Kısrak, Çakal… Bunlar ve bunlar gibi diğer karakterlerin de ruhuna dokunmalıydı yazar bence. Dış görünüş ve genel tavırlarını bize yansıtmak, karakterleri benimsememiz için yeterli olmuyor.
Neyse efendim, özetle ben kitabı büyük oranda beğendim ve ilgi çekici buldum. Kusurları olan ama devam kitaplarında bunları unutturabilecek bir potansiyele sahip. Devam kitaplarını da okumayı düşünüyorum. Ben okuduğuma pişman olmadım, etkinliğe katıldığım için mutluyum. 
Açlık Oyunları tarzındaki kısımlar sadece ilk kitapta var.
1/3 kadarı bitti. Görece yavaş ilerliyorum.
Hyperion’a geçtim. O bitince tekrar döneceğim.
Kitap benim için Hogwarts binasındaki açlık oyunlarıdır.
Bu arada lütfen biri de eklemleri beyazlaşana kadar elini sıkmasın
Kitabın en güzel tarafı asksiyon’u. Aksiyon çok fazla var. İlk 3 kitabı çok seri okumuştum.
Kitabın 2/3lük kısmı bitti, kalanı da bugün biter sanırım.
İlk 3’te 1’lik kısma göre daha atraksiyonlu, daha heyecanlı bir bölüm oldu bu kez. Sonunu merak etmeye başladım açıkçası, ilk bölümde dediğim gibi klişelerden ötürü biraz sıkılmıştım. İkinci bölüm ise gayet akıcı ilerliyor. Klişeleri bir kenara bırakırsak biraz Sineklerin Tanrısı, biraz da Açlık Oyunları tadı var. Bu tarzı sevenler için biçilmiş kaftan olabilir.
quote]
Sonu,2.ve3. Kitapları okuma isteği uyandırıyor 
daha önce okuduğum için yorum yapıyorum kusura bakmayın ama açlık oyunlarından ayrılıyor 2. Kitap. Uzayda geçtiğini hissettiriyor. Yazar çok fazla roma devletinden etkinlenmiş. Bütün evren bir avuç elitin elinde.
Yeni ya da eskiden okumanın önemi yok, ne zaman isterseniz katılabilirsiniz.
Şimdi daha da çok merak ettim.
Dün akşam itibariyle bitirdim. 2/3ten sonra öyle bir yükselişe geçti ki kitap, dün gözümden uyku akmasına rağmen elimden bırakamadım.
Çok fazla not almadım bu sefer. Gene olarak sevdim ve devam kitaplarını da kesinlikle okurum.
Kitabın başında neredeyse ilahi olarak görülen Altınların, Enstitü testleri sırasında nasıl da barbarlaşabildiklerini görmek ilginçti. Böyle bir şey beklemiyordum açıkçası, daha böyle eğitim ve hor görme bekliyordum. Kulak kesmeler, öldürmeler, dışkı tünellerinde sürünmeler…
Bu arada en çok Sevro’yu sevdiğimi itiraf etmeliyim. Kimliğini öğrenmesine rağmen açık etmedi. İlginç bir karakter.
Sonu başta belki daha iyi olabilir miydi diye düşündürdü ama benim aklımdaki gibi bir son olması için kitabın iyice uzaması gerekirdi. Sanırım tadında bitti.
Kitaba notum 9/10 ve Açlık Oyunları tarzı kitapları sevenlere tavsiye ediyorum.
Dedim sana iğneyi öğrendikten sonra daha güzel oluyor… İğne aslında bir çeşit kılıç ama yazar çok güzel tarif etmiş.
Kitabın en sevemediğim yanı giriş konusu. İntikam amacı pek güzel ve nasıl desem gerçekçi gelmedi, 16 yaşında bir kızın öyle davranması tuhaf geldi bana. Bu arada 4 yıl falan oldum kitabı okuyalı. 4. Kitabı bilerek okumadım 5. Kitabı bekliyorum
Kitap Harry Potter ve Açlık Oyunlarına benziyor. 
Bu kitap için bir Okuma Etkinliği yapıldığını hatırlıyordum ve kategoriyi şöyle bir karıştırıp buldum. Konuyu tekrar hortlatmam gerekirse geçenlerde arkadaşlarımla bu seriyi tekrar okuma kararı aldık ve şu an ikinci kitaba geçtim, tam olarak konum belirtmek gerekirse 10. bölümdeyim ama Kızıl Yükseliş üzerine konuşacağım.
Bu seriyi ne kadar beğendiğimi söylesem az. Evren’i, (Gerçekten büyük harfle Evren’i) kullanımı, konusu, aksiyonu, karakterleri… Her şeyiyle okuması benim için büyük bir zevk. Barındırdığı alt metni başarılı bir şekilde okuyucuya vermesi bir yana karakterlerin işlenişi, aksiyonun hızı ve kalitesi oldukça başarılı ve eğlenceli. Spoiler vermeden ne kadar anlatabilirim bilmiyorum. Gerçi bu başlıkta çok daha ayrıntılı konuşabilirim ancak dehşet verici bir uzunlukta bir yazı kaleme alabilirim ve şu an buna gerek duymuyorum.
Yine de uzay savaşları, distopya, dünya sonrası medeniyetler ve gelişmiş tekknoloji ilginizi çekiyorsa şiddetle tavsiye ederim bu seriyi. Bir gençlik serisinden çok daha fazlası Kızıl İsyan. Bir de beşinci kitabını çıkarsa Pegasus çok güzel olacak.