Okuma Etkinliği - Yakınlaşmalar / Steven Erikson

Ben de sanki yz gelişmiş medeniyetlerin güdümünde değil de kendi iradesiyle hareket ediyormuş gibi hissetmiştim. Çok güvenilir bulmamıştım yapay zekayı.

Çok güzel olurdu aslında. “Ben mesajımı verdim, biraz da kurguya yükleneyim” dese, biz de şöyle özgün türler olan (Fantastik kurgu yazarı olduğu için bu konuda baya iyi olacaktır), farklı bir uzay operası okusak devam olarak.

3 Beğeni

YZ insanlığı “mahallenin bekçisi” olarak tayin etmek istiyor.
İnsanlığın yaşamasını istediği dönüşüm ise hem dünya biyomunun korunmasını hem de insanlığın uzaya açılarak grilerle mücadele ekseninde galaksi mahallesindeki ‘mazlum milletlerin’ koruyuculuğuna soyunmasını ve bununla birlikte geçireceği dönüşümü de içeriyor.
YZ yaratıcısı üstün üç ırkla yakın bir gelecekte hiçbir insanın tanışamayacağı vurgusu ile birlikte insanlık, pasifist ‘çağdaş milletlere’ kabul testine tabi tutulmuş oluyor. BENCE

2 Beğeni

Aslında tam da bundan dolayı acaba üç ırk yok mu oldular, yz kendi başına mı hareket ediyor diye düşündüm. Hani böyle evrenin aslında yapay zeka üretebilmek için var olduğu teorisi aklıma geldi, bir şekilde yz üstünlüğü ele geçiriyor ve farklı gezegenlerde canlıları organize ediyor gelişmeleri ve yeni yz üretmeleri için. Aslında bu tarz bir yere bağlansa beni baya mutlu edebilirdi. :slight_smile:

1 Beğeni

Olabilir tabi ama Erikson’un temel paradigması açısından YZ’nin temsilci olmasının ve evrende ahengin yakalanmasına yardımcı üst akıl görevini ifa ediyor olmasının daha olası olduğunu düşünüyorum.

1 Beğeni

İngilizce bilenler bu röportajı da izleyebilir.

1 Beğeni

Kitabı çoooook uzun bir zaman sonra bitirdim. Ülke gündemi nedeniyle kendimi biraz kapatmıştım o yüzden pek çok işim aksadı. Kitabı ben son derece beğendiğimi söylemek istiyorum. Hikayesi inanılmaz sürükleyici değildi ve yapısal olarak da farklı bir tarzı olsa da tartışılan konular ve İlk Temas’ı işleyişi bakımından tam istediğim tadı aldığımı söyleyebilirim.

Yakınlaşmalar aka Sosyoloji 101’yi sindire sindire, yavaş bir şekilde okumuş olmak bana oldukça avantaj sağladı ve günlük yaşantımda karşılaştığım birçok şeye dokunan bir kitap olduğu için sürekli aklımın bir köşesinde kitaptaki tartışmaları değerlendirdiğimi fark ettim. Bir kitap bana bunu yapabiliyorsa o kitap benim için ‘‘tamam’’ niteliğindedir.

Pek notlamayı sevmiyorum çünkü bu konuda bir günüm diğerini tutmayacak ama şöyle kendi süzgecimde değerlendirir, Mülksüzler’de de benzer bir tat aldığımı düşünürsem herhalde favori kitaplarım arasında üst sıralara koyardım. Tabii Mülksüzler gibi ‘‘bütün’’ bir kitap değil. Sonunda hoş bir twist ile kapağı kapatıyoruz ve aslında işin daha da kurgusal kısmına giriş yapacağımızı fark ediyoruz ama tabii devam kitabı yazılmamış. Çok önemli de değil bence, okunur yine de. Hoş, son zamanlarda okuduğum her kitap birbirinden güzel çıkıyor benim için o yüzden bu yorumumu birçok okuduğum kitap için yaptığımı görebilirsiniz. Ben yine de kitabı sosyal bilimlere ilgi duyan insanlara tavsiye edebilirim.

Kitapları daha çok beğendim/beğenmedim şeklinde değerlendirdiğimi de belirtmeliyim sanırım.

4 Beğeni