Peki böyle yapınca anlama oranı düşmüyor mu?
Peki bunun üzerine çalışırken dikkat etriğiniz şeyler var mı? Nasıl bir yol izliyorsunuz. Kendi adıma bunu yapmamak yani içimde ki sesi susturmak baya zor geldi bana. Dediğiniz gibi bunca yılın zihin alışkanlığını bir anda değiştiremiyoruz.
@hayalperest44 Hayır düşmüyor. Okuma hızlı olunca zihin daha az oraya buraya sıçrama yapıyor Bir de her kitabın okuma hızı farklıdır. Bir macera romanı ile felsefe ya da teknik bir kitabı aynı hızda okuyamazsınız.
@justbookworld Ben metnin üstünde göz gezdirerek içinden seslendirmemeye çalışıyorum. Bununla ilgili çeşitli yöntemler var. Hızlı hızlı kelime gösteren yazılımlar uygulamalar var. Bunlarla çalıştım ben. Yavaş yavaş hızı ve aynı anda gözüken kelime sayısını arttırıyorsunuz. Biraz yorucu olabiliyor ama egzersiz yapmak lazım.
Şuna bir bakabilirsiniz: Mega Hafıza | Hızlı Öğrenme, Beyin Eğitimi ve Yaratıcı Düşünme Merkezi
Bunun kitabı ile 250/dk kelimeye kadar geldim, tabi içindeki bilgiler eşsiz bilgiler değil sadece derli toplu sunulmuş. İllaki ücretsiz sunulanlar vardır. YouTube’da da bir çok eğitim var. Genel bir bilgi edinip sonra bir tanesi ile uygulamalı egzersizler yapabilirsiniz.
Ben gençken (15-16 yaşlarında) bu işe girişmiştim. O zamanlar “anlayarak hızlı okuma” diye bir kitap takip ediyordum yanlış hatırlamıyorsam. Göz egzersizleri yapıyordum, bir de websitesi vardı; yazı yüklüyordun yazıdaki kelimeleri tek tek ayarlanabilir bir hızda aynı yerde gösterip değiştiriyordu. Gözünü hareket ettirmeden başta kelimeleri anlamaya alışıyordun, alıştıkça hız yüksektiyordun falan.
Tam sayıları hatırlamıyorum ama yanılmıyorsam bu şekilde başlangıçtaki hızımı kısa sürede yaklaşık iki katına falan çıkarmıştım.
Ama sonra daha fazla ilerlemeden saldım bu işleri ben hocam. Çünkü ben ya zevk almak için okuyorum, ya da bir şeyleri anlamak/öğrenmek için okuyorum. İkinci durumda zaten darboğaz okuma hızım değil ki, yeri geliyor insan atıyorum tek bir denkleme ya da paragrafa saatler harcıyor anlamak için. İlk durum için de kafama çok yatmadı durum açıkçası. Ben doğal diyalog hızında okuyunca daha fazla zevk alıyorum kitaptan, hızlı okuyunca zevki azalıyor gibi geldi işin. Ayrıca zevk aldığım kitabı okumanın uzun sürmesi kötü bir şey değil ki, iyi bir şey gibi geliyor bana . Ben de saldım bu işleri, aktif çaba göstermeyince de eski hızıma döndüm zamanla.
Ha ama göz egzersizleri starcraft becerilerime baya faydalı olmuştu bence
Hızlı okuma kursuna gittikten sonra Savaş ve Barış’ı okudum. Olay Rusya’da geçiyor.
Aslında hocam hızlı okuyunca kaybedilen şey tam olarak anlam değil; biraz daha nüanslı, ince bir şey.
Yani düzgün hızlı okuyan birisine sorarsanız kitabın çoğunu anlatabilir size, en azından ben anlatabiliyordum. Ama mesela kitabı okuyuş amacım Piyer reyizin Nataşa’nın falan başına gelenlerin kronolojisini öğrenmek değildi ki. Yazarın derdini anlamaktı. Tezatlara kafa yormaktı, farklı insanların farklı hallerde nasıl kişilikler büründüğüne Tolstoy reyizin penceresinden şahit olmaktı, umarsız soylulara sövmekti, vesaire vesaireydi(en son lisede okudum kitabı, birşeyleri yanlış hatırlıyor olabilirim). Hızlı okuyunca kaybolan şeyler bunlar gibi geliyor bana. Okuma hızlanıyor ama empati, duygusal tepkiler vesaire hızlanmıyor maalesef.
Neden keyif aldığım bir şey çabucak bitsin diye uğraşayım ki?
Aslında geçerli sebepler hiç yok değil gibi; mesela mesleki bir amaç için okuduğu şeyi hızlı okuyup anlamak isteyebilir kişi. Bende bu mesela zamanla gelişti, dökümantasyon okuyunca beyin otomatik filtreliyor elzem olmayan şeyleri, fıtı fıtı geçiyorum aradığımı buluyorum hızlı hızlı. Hukukçularda da gelişiyormuş benzer beceriler zaman içerisinde diye anlıyorum; yüz sayfa dosya fırlatıyorsun adam bakıp on dakikada mevzuyu çözüyor.
Ya da hobi olarak sırf beceri geliştirmek için de yapılabilir. Çok ölçülebilir bir KPI var ortada ve aslında gerçekten ciddi bir kullanılmayan kapasite var. Çok az bir çabayla sayı yukarı gidiyor, insanın hoşuna gidiyor
Ama evet hobi olarak okunan kurgusal metinde hızlanmak istemek biraz garip. Ben vaktiyle ne yaptığımı pek de düşünmeden bu işe girişmiştim, gereksiz bir çaba olmuş oldu günün sonunda
Hızlı okuyabilmek iyidir. Bu hızı ihtiyaç duyduğumuz yerde kullanabiliriz. Ben aynı kitabın içinde bazı dialoglarda yavaşlayıp, bazılarında daha hızlı okuyorum. Bazen okumayı tamamen bırakıp düşünüyorum. Aldığımız keyfi düşürüyorsa yavaşlamak lazım tabi ki.
Hızlı okuyorum diye her şeyi maksimum hızda okumaya gerek yok bence de. Motorla dağ gezisine çıkıp motor 150 km yapabiliyor diye maksimum hızla gitmek gibi bir şey Orada yavaş gidip bir an önce bir yere gitmek gerekiyorsa da hızlı gitmek gibi.
Gün içerisinde bir çok makale ve teknik belge de okuduğum için aradığımı hızlıca bulmak iyi oluyor.
Konuyu görünce 1. ve 2. sınıftaki okuma yarışması anılarımı hatırladım. 3 dakikada kim daha çok okur tarzı bir yarışma yaptırırdı sınıf öğretmenimiz. Kel de bir arkadaşımız vardı sıra ona gelince mitralyöz gibi taktaktak okumaya başlardı. Öğretmenimiz de kafasına bir şaplak atar böyle okuma mı olur derdi. Muhtemelen o zamanlar heceleyerek okuyup okumadığımızı kontrol ediyordu öğretmenimiz.
(gönderi yazarı tarafından silindi)
O yaşta elbette kel olamazdı da saçını hep dazlak tarzında kestirirdi niyeyse.