Okuma Serüvenine Nasıl Başladınız?

Benim okuma serüvenim 2009 yılında liseye başladığım yıl başladı. Liseyi yatılı olarak okuyordum ve 8 kişilik odadaki diğer kişiler bütün gün Metin 2 konuşmaktan veya rap müzik dinlemek dışında başka birşey yapmayan tiplerdi bu yüzden canım çok sıkılıyordu. Kendime bir meşgale arayışına girdim. Bilgisayar yoktu, o zamanlar daha akıllı telefonlar yeni çıkmaya başlamıştı ve bende yoktu, yurdun televizyonu belirli saatler içinde açık olurdu ve kumanda üst dönemlerde olurdu haliyle onlar ne izlerse onu izlerdik.
Spor, müzik, resim gibi alanlara yetenek eksikliğinden dolayı yönelemiyordum dolayısıyla elimde kitap okumak dışında başka seçenek kalmadı. Bende ne okusam diye bir düşünürken sınıfdaki kızların Alacakaranlık kitabını :joy: okudukları dikkatimi çekti. Kitapta ne yazdığını merak ettiğim için haftasonu kitapçıya gidip kitabı aldım ve hemen okumaya başladım. Alacakaranlık şu an yüzüne bile bakmayacağım bir eser hatta kitaplarını kütüphanemde görüntü kirliliği yaratıyorlar diye bağışladım ama o zamanlar için bana çok sürükleyici gelmişti ve kitap okumayı sevdirmişti.
Alacakaranlık’dan sonra o zamanın popüler kitapları Metal Fırtına, Olasılıksız, Açlık Oyunları gibi serileri okuduktan sonra ilk adam akıllı serime yani Kara Kule’ye başladım.

11 Beğeni

Çocukken kendimce kara kule diye a4 sayfalarına bir kitap yazmıştım 15 sayfalık. Sonra okuması için bir arkadaşıma vermiştim. Gidiş o gidiş gitti :slight_smile: ilerleyen haftalarda okul kitap fuarına götürmüştü. Orda stephen king in kara kule serisini görmüştüm. Yazdığım kitap o adamın eline ulaşıp kitap haline felan mı getirdi diye düşünmüştüm. Ama orada kaldı. 2011 yılında d&r ye gezmek için gördüğümde tekrar karşıma çıktı. Kitabı alıp kara kule serine başladım. Yani ilk okuda okuduğum cin ali hikayelerinş saymazsak kara kule serisi ilk okuduğum kitap ve seridir. Okuyuş okuyuş. Sonra gelsin kitaplar :slight_smile:

8 Beğeni

Ben tam okullara kaydın başlayacağı dönem ayağımı kırınca okula kaydolamadım o yüzden hep camdan çocukların mavi mavi önlüklerine özlemle baktım. Bi gün babama takvimin üzerindeki harfleri sormuştum tek tek saymıştı. Öyle öyle devam etti, evde öğrendim okumayı :grin: sonra okula giden mahalle arkadaşlarımın hece okuma kitaplarını alıyordum onlarda şaşırıyordu duruma. 5. sınıfa gelince sınıfın kitaplığında bir kitap dikkatimi çekmişti. Kapaktaki çocuk bir süpürgenin üstünde uçuyordu :fearful: İşte asıl okuma serüvenimin başladığı kitap o oldu Felsefe Taşı… İlk satın aldığım kitap ise Sırlar Odası oldu :joy:

5 Beğeni

Ailenin tek kitap okuyanı benim. Haliyle hiçkimse beni okumaya teşvik etmedi. Aksine ben annemi, ablamı okumaya zorluyorum olmuyor. Ablam yılda bir kitap okur onu da yarım bırakır. Tam okuduğu bir kaç kitap var. Biri de Harry Potter ve felsefe taşı. O da benim sayemde. Ama ben kitap okumaya nasıl başladığımı ve ilk okuduğum kitabı hatırlamıyorum :neutral_face: :neutral_face: :neutral_face:
Satın aldığım sanırım iki kitap vardı. Biri masal kitabı, diğeriyse Azkaban tutsağı

6 Beğeni

Annem de babam da çok okuyan insanlar zaten. Ama bu konuda ilkokul öğretmenimin 2. sınıfta verdiği 3. Kurşun adlı kitapla başladığını söyleyebilirim. Fantastik sevmemin sebebi ilkokuldan daha önceye dayanıyor. Babam bir gün bana izlemem için çizgi film alacakken yerdeniz animasyonunu görüyor. Kendisi üniversitede bazı Le Guin kitaplarını okumuş ve çok beğenmiş ama yerdeniz serisini okumamış. Sevdiği bir yazarın kitabından uyarlama animasyon görünce izlemem için almış. Ben o filmi yaklaşık 20 defa izledim ve çocuk aklımla çok beğendim(geçen sene kitapları okumuş biri olarak izleyip beğenmedim). Şimdiden uyarayım şok olmayın ben hep yaşımın çok ötesinde şeyler okudum. Şu an ortaokulda olan birileri bu yazıyı okuyorsa benimle aynı gitmeyin. Sonradan sevebileceğiniz bir kitabı erken okuduğunuz için soğuyabilirsiniz. 5. Sınıfta okuduğum Atherton Serisi ve Elyon ülkesi serisiyle fantastik okumaya başladım. Bir de söylemem gereken Gölgelerin Efendisi diye bir seri vardı(Arada kitapçıda görüyorum hala devam ediyor). 6. Sınıfta Harry Potter’ın 7 kitabını da okudum. Yine 6. Sınıfta Yerdeniz’in ilk kitabını aldım. Evet. O yaşta yerdeniz hayranı oldum. Hatta benden sonra babam da okudu. Sonra 7. Sınıfta Rüzgarın Adı’nı aldım(Kapağında çok sevdiğim bir yazarın övgüsünü gördüğümden dolayı). Yine aynı yıl Locke Lamoranın Yalanları’nı aldım(Kapağında çok sevdiğim bir yazarın övgüsünü gördüğümden dolayı).7. Sınıfın yaz tatilinde Buz ve Ateşin Şarkısına başladım!!!
Bu sıralarda Geekyapar, Kayıp Rıhtım gibi bazı internet sitelerini takip etmeye başladım ama forumdan haberim yoktu. 8. Sınıfta Brandon Sanderson okumaya başladım(Bu da kapağında çok sevdiğim bir yazarın övgüsünü gördüğümden dolayı). Aynı yıl yüzüklerin efendisini de okudum. Ve ilginç biçimde o yaşlarda bu kitapların hepsini beğendim.

9 Beğeni

Aklıma bir çok seçenek geliyor ve hangisi doğru bilmiyorum, muhtemelen hepsi geçerli. Kitap okuyan anne-babaya sahip olmakla başladı, okuma yazma bilmiyorken annemler kitap okurdu bize, bir çok kitabın kapağını bile hatırlıyorum. Sonra okula başladım ve okulumuzun çok iyi bir kütüphanesi vardı. O zamanlar diğer okullar nasıldı bilmiyorum ama kocamandı, ayrı bir görevlisi bile vardı. Okuma yerleri vardı ve derste bile gidebiliyordunuz. Sonra gittiğim okulun da kütüphanesi iyiydi, küçüktü ama yeni oluşturulmaya başladığından yeni kitaplar alıyorduk. Fantastik kurguyla ilk o zamanlar tanıştım. O zamanlar fantastik kurgu diye bir şey bilmiyordum tabi. Anne-babam kadar kütüphanelerin de bu serüvene başlamamda etkisi olduğuna inanıyorum.

Benim de ilkokulda fantastik kurguya giriş kitaplarımdır kendileri. Yanında Laura’yı da okumuştum. Oldukça sevmiştim, sonra çıkamadık zaten.

1 Beğeni

İlköğretim 4. sınıfa giderken sınıfımızda bir dolap vardı. Dolabın alt tarafında tebeşirler, kalemler, masa örtüleri falan bulunuyordu. Camlı olan üst tarafında ise kitaplar vardı. Bir gün teneffüste canım sıkılmış kitapları inceliyorken gözüme Jack London-Beyaz Diş diye bir kitap takıldı. Kütüphane kolundaki arkadaşımıza söyleyip kitabı aldım. Okumaya başladım ve kitap bana o kadar muhteşem o kadar güzel geldi ki yaklaşık 2-3 saatte bitirdim. Tabii o zamanlar böyle hızlı falan okuyamıyoruz :smiley: Sonra Sefiller’in kısaltılmış versiyonunu gördüm ve onu okudum. Çok beğendim ancak daha okuma alışkanlığı edinmemiştim.

6 ya da 7. sınıfa geçtiğimde bir arkadaşım bana kitap yazmayı teklif etti. Ben şaşırdım tabii. Hiç bir tecrübem yoktu. Arkadaşım kendine göre hikayeler uydurup bana anlatıyordu. O kadar hoşuma gidiyordu ki anlatamam. Çeşitli canavarlar, yaratıklar, yaratık avcıları falan vardı anlattıkları içinde. Sonradan öğrendim o da korku oyunları oynayıp onları hikayeleştirip bana anlatıyormuş :smiley:

Gel zaman git zaman bu arkadaşımla kitaplar üzerine sohbetlere başladık. Arkadaşımın tavsiyesi üzerine Stephen King’in Hayvan Mezarlığı kitabını aldım. Bitirdim ve o gün korkudan titriyordum. (13 yaşındaydım :smiley: ) Ancak korkmak, gerilmek, o satırlarda kaybolmak delicesine bir zevk vermişti. Böylece bir serüven başlamış oldu. Zamanında NT diye bir kitap mağazası vardı, 2 günde bir oraya gider kitaplara bakardık. Alacak paramız olmasa da bakardık. Bakmak bile zevk veriyordu. Bir gün onların bizim olacağına inanırdık. O kitapları bizim olarak hayal ederdik.

Sonradan iki üç dört beş kitap diye diye bir kolide birikmeye başladılar. Daha sonra evde çalışma masamın raflarını doldurdular. Yetmeyince 5 raflı klasik bir kitaplık aldım. O da yetmeyince yanına yaklaşık 3 katı büyüklüğünde bir kitaplık aldım. Bütün duvar kaplanınca da küçültmeye gidiyorum. Sanırım ters bir döngüye giriyorum şuan :smiley:

Not: Sürekli Kara Kule serisini tamamlamak istemiştim onu yazmayı unutmuşum :smiley: Rüyalarımda görüp duruyordum Kara Kule’yi ve uzun yıllar önce tamamlayınca en büyük hayallerimden birine kavuşmuştum.

7 Beğeni

yıllar yıllar önce kaçak kitap satardım o zaman harry potter da sattığımı hatırlıyorum müşterisi hep vardı :slight_smile: yeni çıkan kitap olurdu sanırsam bay pipo idi kendime acaba orjinali çıkmadan kaçağını nasıl satıyoruz derdim o zaman stephen king kitabına başlayayım dedim olmamıştı sonra da ayşenur yazıcı ile tanıştım vs. onun kitabını almıştım imzalatmak için de onları okurdum yeni yazdığı kitabı yollardı falan bunlardan sonra dan brown girdi hayatıma sonra da kitap görünce dayanamaz oldum (istekten alıp okumak merak adı ne olursa)

1 Beğeni

Çevremde kitap okuyan çok az kişi vardı. Ama okuyanların konuşmasında, davranışlarında hep bir güzellik vardı. Onların karakterlerinin nasıl gelişip güçlendiği de kitaplardan belliydi. Bende meraklı olduğumdan internetten en çok satan kitapları araştırmaya başladım. Okulumuzun da küçük bi kütüphanesi vardı. Kitapları kütüphaneye öğrenciler bırakır ihtiyacı olan başka öğrencilerde alıp okurdu.

Bende o kütüphanede internette araştırırken gördüğüm 65 milyon satan Paulo Coelho’nun “Simyacı” kitabını buldum. O kitabı aldığımdan beri kendi keşfimi ve gelişimimi gördüm. O gün bu gündür kitaplara olan sevgim çoğaldı. Yeni kitaplar alıp yeni dünyalar keşfettim.

kendimi bildim bileli içinde gibiyim. tabi çok küçükken okumayı bilmiyordum ama o zamanlar kitap kasetlerim vardı. annem ile babam evlenirken televizyon almamaya karar vermişler. çok da iyi yapmışlar harika bir çocukluk geçirdim bu sayede. radyomuz vardı bir tane. kahvaltıda, haber kanalını dinlerdik sonra annemin arkası yarın programı başlardı ondan sonra da radyo bana kalırdı. bir kaset takardım gece yatana kadar da o radyo hiç susmazdı. içinde birden fazla hikaye olanlar vardı. iki hikaye arasında müzik çalıyordu. o müzikte annem ile dans ederdik. en sevdiğim don kişot kasetimdi. ezbere biliyormuşum hatta. kasetteki anlatıcının ‘sayfayı çevirin’ dediği kısımları bile söylüyormuşum. okumayı sökünce de elimden hiç kitap eksik olmadı tabi. hatta birkaç ay önce şans eseri müşfik kenter’in masal kayıtlarının olduğu bir youtube kanalına denk geldim. evdekiler ile dinledik zaman makinesi gibiydi. hayatımın en güzel dönemine gittiğim bir zaman makinesi oldu o kanal. ne zaman sakinleşmek istesem açıp dinliyorum şimdi.

3 Beğeni

Çizgi romanlarla başladım.Ben önce resimleri sevip çizmeyi denedim sonra okumayı daha sonra da tarih dersi çalışmak hoşuma gitmişti böyle böyle okumaya başladım .Çizgi roman okumak hala favorimdir :slight_smile:

  1. sınıftayım o zamanlar. Bir gün annem alışverişten dönmüş, sinsi sinsi bekliyorum bana ne hediye aldı diye çünkü o gün benim doğum günüm. En sonunda o klasik sarı kapaklı “Define Adası” isimli kitabı elime tutuşturdu, “bu sene de hediyen kitap” diyerek de beni bastırdı bi güzel, çünkü hiç memnun değilim bu durumdan. Annemi kırmamak için ertesi gün salonda karşısına geçip okumaya başladım güya ama asıl amacım kitabı okuyorum diye gözüne sokmak. Okuyuş o okuyuş o günden beridir okuyorum. Annem o kitabı almasaydı belki de hiç hayatım bu yönde gelişmeyeceti. Hayatı boyunca bir kitap dahi okumamış okuma-yazması olmayan annem sayesinde yüzlerce kitaptan oluşan bir kitaplığa sahip oldum hem de 25 yaşındayım şu an. Teşekkürler anne.
5 Beğeni

Bana okuma sevgisini babam teşvik etti. İlk okuduğum kitap Gulliver’in Gezileri olmuştu. Ama ilk okuduğum zamanı hatırlayamıyorum. Daha sonra kitaplara bakıb diyordum " Ben bu kitapların hepsini okuyacağım" . Ondan sonra kitap okumakla ilgilenmeye başladım.

2 Beğeni

Sanırım 20’li yaşlardayken, üniversite 1 veya 2. sınıftayken yani, tümdengelim yöntemi ile kitap okumaya başlamıştım. Şöyle oldu:

  • Kültürlü birisi olduğumu düşünüyorum ama hiç kitap okumuyorum
  • Bu böyle olmaz, benim kitap okuma alışkanlığı kazanmam lazım
  • Alışkanlık olması için sıkılmadan okumalıyım, bunun için de güzel kitaplar seçmeliyim
  • O zaman klasikler ile başlayayım. Klasik olduklarına göre herkes beğenmiştir, ben de beğenirim (bir tümdengelim de burada)
  • Suç ve Ceza olsun ilk kitabım

Bu da böyle bir anımdır.

10 Beğeni

Ben Gırgır ve Fırt’la başladım, okumayı böyle öğrendim. Cin Alileri, Ayşecikleri falan saymazsak okuduğumu ilk hatırladığım kitaplar Jules Verne’nin kısa basımları ve Ömer Seyfettinler.
Sonra tam olarak hatırlayamadığım kaotik bir dönem, ergenlikten dolayı unutmuşum, bu aralar Baskan’ın ilk gençlik macera kitaplarını okuduğumu hatırlıyorum ve bir sürü Stephen King. Sonrasında, ortaokulda İnce Memed’i, lisede de Oğuz Atay’ı buldum eş dost sayesinde, bir de Wilhelm Reich’ın Dinle Küçük Adam’ı. Bilimkurguya da lise civarı Asimov’la başladım. Sonra uzun bir duralama dönemi ve 24-25 gibi tekrar yoğun bir şekilde okuma dönemim başladı.

5 Beğeni

4-5-6.sınıflarda babam hep derdi oku, sonra zamanın olmayacak değerlendir. Ben de pek dinlemiyordum ama o dönemlerde masal kitapları okuyordum. Babam onları saymıyor tabi ki )) annem detektif sever, onun da bir kaç kitabını okumuştum. Ama soluksuz severek okuduğum ilk eser Jules Verne - Kapitan Grant’ın Çocukları oldu. ( Grante ismini yanlış yazmış ola bilirim.) 7.sınıftaydım o zaman. Sonra da evde olan kitaplar, okul kütüphanesi derken kendimi kaptırmış buldum. :slight_smile:

7-8 yaşımdayken kütüphanede okuduğum H.G. Wells’in Dünyalar Savaşı ile, Edgar Allan Poe’nin Altın Böcek’i ile, Jules Verne’nin Denizler Altında 20 000 Fersah’ı ile başladı, gerisi geldi, lise 1’de bir sahafta gördüğüm Philip K. Dick kitapları ve genel olarak 6.45 yayınlarının bilimkurguları ile ilerledi, başka bir noktaya taşındı diyeyim.

2-3 yıl önce geçirdiğim depresyon sürecine kadar saatte 150-200 sayfa okuyabilecek kadar ilerletmiştim hatta.

Bebekken okuduğum masalları saymazsak bunlarla başladım. Birinci sınıf öğretmenim tanıştırmıştı.

2 Beğeni

Annemin elinde sürekli kitap vardı, babam ona her gidişimde bana kitap hediye ederdi. Babamın evinde hep kitapları kurcalardım. Kısaca küçüklüğümden beri hep kitap içindeydim. Şimdi de oğlum hep kitap içinde. Her akşam anne kitap oku diyor :blush:

1 Beğeni

Okumaya “şununla” başladım diyemem çünkü annem kendimi bildim bileli beni kitaba boğmuştur. Ama kendi sevdiğim tarzı keşfetmem 5. sınıfta Jules Verne ile oldu. Bu adamda var bir şeyler diyip aileme çoğu kitabını aldırmıştım. Sonrasında kütüphane rafları arasında geze geze kendi yolumu buldum diyebilirim.

1 Beğeni