Göz operasyonumdan sonra doktoruma danışarak yavaş yavaş okumalara başladım ama kitap o kadar başarılı ki yavaş okumak oldukça zor. Pangea Kitaplığı’ndan ikinci kitabım (diğeri Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değil’di) ve okunacak bu kadar kitabım olmasa hepsini okumak isterdim. Seçmece hareket edeceğim sanırım ve de Kurbağa Adası, Tanrısız ve M.B. Yaltırık’ın kitaplarını da ekleyeceğim okunacaklar listeme.
Ben de hiç sevemedim İpek kullanımını Hatta başka bir başlıkta eleştirmiştim.
Karakterin ismini niye Türkçe yapmışlar bende onu anlamadım
Çok gereksiz .
Her okur İngilizce bilmiyor. Çeviriler de bu yüzden hiç İngilizce bilmeyen kişi okuyacakmış gibi yapılıyor. Siz İngilizce bildiğiniz için Silk denince ipek anlayacaksınız ama her okur aynı şeyi anlamayacak. Bence en iyi yöntem ilk geçtiğinde dipnot düşülüp Silk diye bırakılması olurdu ama çevrilmesi de benim için çok sıkıntı değil.
Saçmalık gerçekten. Adı Kurt olan bir karakter daha var, mesela onun çevrilmesi mantıklı. Ama İpek gereksiz duruyor.
Çok yoğun iş ortamından ve çoluk çocuktan dolayı PKD Toplu Öyküler’in 600 sayfalık ilk cildini ancak 1 ayda bitirdim. Ona detaylı olarak inceleyeceğim.
Bugün ise üniversite yıllarında birkaç kitabını okuyup çok beğendiğim John Le Carre Türkçe külliyatına başlayacağım.
Bence de dipnot mantıklı olurdu. Evet, İngilizce bilmeyenler de okuyor ama burada şöyle bir sorun var, buradaki Silk İpek değil bence. Silk’in ‘örümcek ağı ipi’ diye bir anlamı daha varmış. Ki karaktere uyan anlam bu. Bu yüzden ipek diye çevrilmesi olmamış. Karakter erkek olduğu için de bir garip geliyor zaten.
Sanırım Sarı Duvar Kağıdını üçüncü okuyuşum olacak. Daha önce İthaki’nin Karanlık Kitaplık ve Çınar’ın Kara Çınar Korku Antolojisinde okumuştum. Bu kitapta Gilman’ın farklı öyküleri de olduğu için tercih ettim ama Sarı Duvar Kağıdı hikayesinin, okuduğum en etkileyici hikayelerden birisi olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Bir Malazan da ben ekleyim o halde. Okuma etkinlikleri nasıl işliyor hiç bilmiyorum, umarım verimli bir şekilde katılım sağlayabilirim.
Zaman Çarkı na 8. Kitapla devam etmeyi düşünüyorum ancak bugün bir paylaşım gördüm 8, 9, 10 bayaa yavaş ve sıkıcı geçiyor muş. Bu doğru mu? Doğru ise daha sonraya ertelemeyi düşünüyorum da.
Ben de o yüzden 8. kitaba kadar gelip ara verdim. Devam etmek ne zamana kısmet olur bilemiyorum artık.