@Pyrewrath @Abraxas Başladım sonunda.
Cadı bir banlar var ya sonra o kitap nasıl sarar anlatamam
Eyvah çağırmayaydınız iyiydi ya artık kurbağaya dönüşten kaçış şansı kalmadı @MelihAntepli
Neyse ilerledikçe daha da saracaktır eminim .
Artık buradan dönüşü kitabı bitirdikten sonra üzerine tez yazarak sağlayabiliriz değil mi @Agape.
Biliyorum Cadıyı gazlıyorum ve bana geri dönüşü katmerli olabilir ama Ölüm’e randevu verdim sana içecek soğuk bir şeyler ısmarlayayım diye. Ölmeyeceğim kesin . Yani umarım.
Cadının süpürgesi hepimizde patlayacak bence
En sevdiğim kitaplardan birisi ve giriş paragrafı bile harikulade! Ne demek sevemedim, ısınamadım? Kazanın nâr ateşlerinde yanarsınız da kılımı kıpırdatmam. Fırtınada kalır da yıldırım ateşiyle kavrulursunuz!
Bu kitaptan önce macbeth ve fırtına okunmalıydı sanki Bir şey okumak lazımdı ama hatırlayamadım.
Ben diyeceğimi dedim.
Öncelikle;
Çernişevski Nasıl Yapmalı okunmalı, sonrasında Turgenyev Babalar ve Oğullar peşi sıra da Dostoyevski Yeraltında Notlar. Artı olarak da Dostoyevski Cinler de okunursa çok iyi olur.
Sonrasında Cadılar Dışarıda okunabilir.
Bunları okumak fayda etmez. Bunları daha çok ölüme yakın bir dönemde ölmemek için okumak gerek.
Grimm masalları, Oz Büyücüsü, Yüzüklerin Efendisi ve birkaç başka kitaba gönderme varmış bu arada. Öteki dediklerim Ucube Kocakarılar için geçerli.
@alper Genel olarak Turgenyev bence okunması gereken bir yazar. Anlatımı gayet akıcı ve hoş. Cinler pek beğendim diyemem. Yorucu bir roman. Sabırlı bir dönemde okunmalı.
Çok beğendiğim kitapları sıralayayım, belki “ha öyle mi” diye düşünüp okuyan olur dedim ama hemen oyunu bozdun.
Suç ve Ceza bence daha vurucu bir kitap. Sürükleyici, heyecanlı vs. Klasiklere girersek okunması gerektiğini düşündüğüm çok eser çıkar. Oblomov, Çehov neredeyse komple diyebilirim, Steinbeck filan. Ben yine de klasiklere +30 gözüyle bakıyorum hatta bir de +50 tekrar okuma yapılabilir ama bence yirmili yaşlarda klasik okumak yeterince verimli olmayabilir.
Ben bu durumu geçen aylarda Leyla Erbil okurken farkına vardım. Belki yaş ile ilgili değil de başka kitapları - klasikleri, bazı felsefi disiplerini öğrenmiş - okumuş olmak yeniden Leyla Erbil romanlarını okumayı çok daha anlaşılır ve keyifli yaptı benim için.
Evet bu konuda seninle benzer fikirlerdeyim. Yaş ilerledikçe, okunan kitap sayısı arttıkça klasikleri okumak okuru için daha verimli olabilir.
Ben galiba Cinler’i Suç ve Ceza’ya göre daha çok beğeniyorum. Orada anlatılan Rus nihilistlerini biz de 70-71 yılında olan Robert koleji ekseninde örgütlenen ve bavul cinayeti ile tutuklanan bir grup ile özdeşleştiriyor olduğum için olabilir.
Yeraltındfan Notlar da çok beğendiğim bir kitap, Belki de Dostoyevski’nin büyük romanlarının işareti sayılacak bir roman. Çok sevdiğim bir yer var, biraz da kendimle özdeşleştiriyor olabilirim. (Tam cümle bu olmayabilir yaklaşık yazıyorum) "en iyisi hiç bir şey yapmamak bilinçli ataletten daha iyisi yoık. " Biraz benim hayat akışım da böyle.
Evet, bazı detayları da belirtmek lazım. Yaş derken kitap okuma alışkanlığı olmayan veya dar okuma yapanlar (belli bir türe ait kitaplar dışında okumamak) için yaş değişir. Bu insan 50 yaşında da olsa okumamalı. Muhtemelen okurken de intiharın eşiğine gelir. Diğer açıdan gençliğin getirdiği acelecilik, tecrübesizlik, hayata bakış açısının karmaşıklığı vs. derken klasikler balyoz gibi gelir çünkü senin de dediğin gibi belli bir birikimden sonra okunan klasik daha derin etki ediyor. Anlatılanın basit bir metinden ziyade derinlikli, gerçekçi ve kişiyi duvardan duvara çarpan bir yanı olduğu daha net anlaşılıyor. Öte yandan kitaba verilen dikkat daha da artıyor. Tarihi gerçekliklerin gölgesinde şekillenen bu eserler aksi halde kurgudan öteye gidemezler deneyimsiz okuyucu için.
Ben bir de son dönemlerde yazarların biyografisinin ve bulunduğu yaşadığı dönemin atmosferinin kitaplardan önce solunması gerektiğini düşünüyorum. Öyle kısacık klasik biyografiler yeterli değil. Vakit olsa kalın biyografiler de okunabilir ama en azından 200-300 sayfalık biyografilerin hem yazarlar arasındaki bağ ve arkadaşlık hem de yaşadıkları dönemin şartları ile psikolojik çözümlemeleri açısından daha çok verim sağladığını düşünüyorum.
Türk yazarlar ve şairler okumak da bu sebeplerce zorlayıcı. Dönemin edebiyatçı ve şairlerini tanımak, aralarındaki dostlukları ve iletişimi bilmek epey okumuştum fayda sağlıyor. Öncesinde biraz araştırmak lazım. Özellikle kendi yazarlarımızın ön söz kısımları çok boş ve beceriksizce ele alınmış. Eserlerdeki okuyucunun çözmesi gereken detaylar çok anlamsızca ele alınmış. Ek olarak Leyla Erbil için öncesinde epey araştırma yapmak lazım. Anlaması karmaşık yazarlardan birisi bence.
Yeraltından Notlar kitabını çok önce okumuştum ama unuttum ve tekrar adam akıllı okunacaklar listemde. Cehaletime denk gelen bir dönemde okumuştum.
Valla bilemedim ya, ana konu hiç sarmadı muhtemelen.
Valla beklemiyordum, güldürdün
Aynen, Ucube Kocakarıları ben de çok beğenmiştim. Bunda peri anne ve sihirli değnek muhabbeti ile başlayan bir masalsı hikayeleri parodilemiş Pratchett reis. Hatta konuşurken daha çok fark ettim beni sarmayan şey bu muhtemelen, bir de Havamumu-Ogg-Magrat üçlüsünü Ucube Kocakarılarda keyifle hüpletmiştik ama burada bu üçlü aynı tekrarda devam gibi oldu Neyse bitireyim de öyle bi konuşayım ben.
Yüzüklerin efendisi göndermesi cücelerin yeraltı nehrinde gollum ile oldu Hiç beklemiyordum ona fena güldüm Tekrar bulayım da alıntılar başlığına atayım.
İnanılmaz bir okuma isteği uyandırdı bu paylaşımın, ne okusamın cevabını buldum sonunda.
Oo muhabbetin üstüne bir fırt diskdünya gelmiş hemen 10 kitaptan fazla varmış herhalde aramızda .