Teşekkür ederim. Çok kısıtlı seçeneklerim vardı. En uygun o geldi hehe
Kallokain
Kitap baya ilgimi çekti,okuduğum kadarıyla baya güzel ilerliyor.Okuduğum distopyalar arasında en sevdiklerimden biri olacak galiba.
Uzun süredir beklettiğim, ve artık okumamanın eksikliğini hissettiğim bir yazar Kafka. Üç kitabıyla okumaya başlıyorum, ilk olarak da Dava’yı seçtim.
İște Tanrılar, para-evren canlılar bölümünün öncesine kadar çok akıcı gidiyordu. İkinci bölümle birlikte resmen eziyete dönüştü kitabı okumak. İulius Caesar’ı da yavaş yavaş okuyorum.
Sanırım paraevrendeki canlılar kısmındasınız. Evet o bölüm birazcık sıkıcı.
Evet tam oradayım. Sağ-duy, sol-duy, duygusallar, mantıksallar, küçük-sollar, küçük-sağlar, ebeveynler havada uçuşuyor. Bunlar arasındaki hiyerarşiyi hiç anlamadım açıkçası.
Bölümün sonunda herşey açığa çıkacak ama oraya kadar hem bu kısımlar sıkıcı hem de çok şey söylüyor gibi duruyor ama pek bir şey söylemiyor.
Dişimi biraz daha sıkıp bölümü hızlıca bitireyim o zaman. Keşke yüz yirmi sayfa yerine elli-altmış sayfalık bir bölüm olsaymış. Dediğiniz gibi pek bir şey de anlatmıyor başladığımdan beri. Dua’nın başına buyruk tavırlarını okuyorum elli sayfadır.
Bölümü okuyun biraz daha anlaşılır olacak Dua’nın tavırları. Aslında bir şey anlatıyor Asimov ama uzadıkça sıkıyor insanı o bölüm. Şimdi yazamıyorum çok ciddi spoiler olacak diye. Para-evren farklı fizik yasalarının olduğu bir evren olduğu için yaşam da anladığımız yaşama benzemiyor ama beni bu bölümde esas hayal kırıklığına uğratan “canlılık, zeka, yaşam” değil de Asiimov’un onca sayfa boyunca sadece “bir şeyi” anlatıp bizi Asiimov’un hayal dünyasından mahrum bırakmasıydı.
O bölümü C.S lewis yazıyor olsaydı herhalde anlattıklarıyla bezmiş olurduk