Prens’in geldiği gezegenin “B-612” olduğu konusunda kanıtlarım var. Gezegeni gören biri olmuş: Bir Türk. Bu konuda hazırladığı raporu Gökbilimciler Kurultayı’na sunmuş. Başında fes var diye kulak asan olmamış. Büyükler böyledir.
B-612’nin Onurunu kurtarmak için bir Türk önderi bir yasa koymuş: Herkes ölüm cezasına çarptırılacak. Gökbilimci Şık giysiler içinde Kurultay’a gelmiş. Bütün üyeler katılmışlar.
Prens’in geldiği gezegenin “B-612” konusunda kanıtlarım var. Gören biri olmuş: Bir Türk. Bu
konuda hazırladığıraporu Gökbilimciler Kurultayı’na sunmuş. Başında fes var diye kulak asan olmamış. Büyükler böyledir.Onurunu kurtarmak için bir Türk önderi bir yasa koymuş: Herkes ölüm cezasına çarptırılacak. Şık giysiler içinde Kurultay’a gelmiş. Bütün üyeler katılmışlar.
Prens’in geldiği gezegenin “B-612” konusunda kanıtlarım var gören biri olmuş: Bir Türk. Bu Raporu Gökbilimciler Kurultayı’na sunmuş. Başında fes var diye kulak asan olmamış. Büyükler böyledir.
Onurunu kurtarmak için bir Türk önderi bir yasa koymuş: Herkes ölüm cezasına çarptırılacak. Şık giysiler içinde Kurultay’a gelmiş. Bütün üyeler katılmışlar.
Anlatım bozukluğu var.
? Bu da olmadı. Anlamsız.
Prens’in geldiği gezegenin “B-612” konusunda kanıtlarım gören biri olmuş: Bir Türk. Raporu Gökbilimciler Kurultayı’na sunmuş. Başında fes var diye kulak asan olmamış. Büyükler böyledir.
Onurunu kurtarmak için bir Türk önderi bir yasa koymuş: Herkes ölüm cezasına çarptırılacak. Şık giysiler içinde Kurultay’a gelmiş. Bütün üyeler katılmışlar.
Bu da bu haliyle tuhaf, belki virgül ile daha anlamlı olabilir. Arkadaşlar kuralları hatırlatmak isterim:
Kurallar:
Herkes metinden sadece iki sözcük çıkaracak. Bunlara bağlaçlar ve edatlar dahil. Onları da çıkarabilirsiniz. Hatta soru eki “mi” bile çıkarılabilir. Yan yana iki sözcük olmak zorunda değil. Metnin farklı yerlerinden iki sözcük seçebilirsiniz.
Sözcükleri çıkarırken noktalama işaretlerini de değiştirebilirsiniz. Bir önceki cümleden sadece özne kaldıysa bunu sonraki cümlenin öznesi gibi yazabilirsiniz noktalama işaretlerinin yerini değiştirerek. Metnin biçimini de değiştirebilirsiniz. Düzyazı iken şiire dönüşebilir.
Sözcükler çıktığında geriye kalan metin mutlaka anlamlı olmalı. Yoksa oyunun bir manası kalmaz.
Hangi kelimelerin çıkarıldığını anlamamız için üzerini çizeceğiz. Sonraki üye metni bir önceki üyenin çıkardığı sözcükler olmaksızın kopyalayacak ve kendi çıkardığı sözcüklerin üzerini çizecek.
Oyun, metinden daha fazla sözcük çıkaramayacağımıza ikna olana dek sürecek, beraber karar veririz o ana. Sonra ben metnin ilk hali ile son halini bir araya getireceğim ki değişimi rahat görelim.
Şuradan devam edelim:
Prens’in geldiği gezegenin “B-612” olduğu konusunda kanıtlarım var. Gezegeni gören biri olmuş: Bir Türk.
Bu konudaHazırladığı raporu Gökbilimciler Kurultayı’na sunmuş. Başında fes var diye kulak asan olmamış. Büyükler böyledir.Onurunu kurtarmak için bir Türk önderi bir yasa koymuş: Herkes ölüm cezasına çarptırılacak. Şık giysiler içinde Kurultay’a gelmiş. Bütün üyeler katılmışlar.
Bundan sonrası zor. 
("Büyükler böyledir"e bence dokunulmamalı.)
Prens’in geldiği gezegenin “B-612” olduğu konusunda kanıtlarım var. Gezegeni gören biri olmuş bir Türk, hazırladığı raporu Gökbilimciler Kurultayı’na sunmuş. Başında fes var diye kulak asan olmamış. Büyükler böyledir.
Onurunu kurtarmak için bir Türk önderi bir yasa koymuş: Herkes ölüm cezasına çarptırılacak. Şık giysiler içinde Kurultay’a gelmiş. Bütün üyeler katılmışlar.
Prens’in geldiği gezegenin “B-612” olduğu konusunda kanıtlarım var. Gezegeni gören
biriolmuşbir Türk, hazırladığı raporu Gökbilimciler Kurultayı’na sunmuş. Başında fes var diye kulak asan olmamış. Büyükler böyledir.
Onurunu kurtarmak için bir Türk önderi bir yasa koymuş: Herkes ölüm cezasına çarptırılacak. Şık giysiler içinde Kurultay’a gelmiş. Bütün üyeler katılmışlar.
Prens’in geldiği gezegenin “B-612” olduğu konusunda kanıtlarım var. Gezegeni gören bir Türk, hazırladığı raporu Gökbilimciler Kurultayı’na sunmuş. Başında fes var diye kulak asan olmamış. Büyükler böyledir.
Onurunu kurtarmak için birTürkönderibir yasa koymuş: Herkes ölüm cezasına çarptırılacak. Şık giysiler içinde Kurultay’a gelmiş. Bütün üyeler katılmışlar.
Prens’in geldiği gezegenin “B-612” olduğu konusunda, kanıtlarım var. Gezegeni gören bir Türk, hazırladığı raporu Gökbilimciler Kurultayı’na sunmuş. Başında fes var diye kulak asan olmamış. Büyükler böyledir.
Onurunu kurtarmak için bir bir yasa koymuş: Herkes ölüm cezasına çarptırılacak. Şık giysiler içinde Kurultay’a gelmiş. Bütün üyeler katılmışlar.
Edit: Düzenleme
Prens’in geldiği gezegenin “B-612” olduğu konusunda, gezegeni gören bir Türk, hazırladığı raporu Gökbilimciler Kurultayı’na sunmuş. Başında fes var diye kulak asan olmamış. Büyükler böyledir.
Onurunu kurtarmak için bir bir yasa koymuş: Herkes ölüm cezasına çarptırılacak. Şık giysiler içinde Kurultay’a gelmiş. bütün üyeler katılmışlar.
Prens’inGeldiği gezegenin “B-612” olduğu konusunda, gezegeni gören bir Türk, hazırladığı raporu Gökbilimciler Kurultayı’na sunmuş. Başında fes var diye kulak asan olmamış. Büyükler böyledir.Onurunu kurtarmak için bir yasa koymuş: Herkes ölüm cezasına çarptırılacak. Şık giysiler içinde Kurultay’a
bütünüyeler katılmışlar.
İlerledikçe zorlaşıyor.
Arkadaşlar, bu cümlelerden ne anlıyorsunuz rica ederim bana da anlatın.
Kim yasa koymuş?
Kimin geldiği gezegeni? Bu cümleyi de çözemiyorum.
@periyodiknesriyat Bence yeni bir metne gecme zamanı geldi.
Gizli özne ‘‘O’’ değil mi işte 
Geldiği Gezegenin “B-612” olduğu konusunda, gezegeni gören bir Türk, hazırladığı raporu Gökbilimciler Kurultayı’na sunmuş. Başında fes var diye kulak asan olmamış. Büyükler böyledir.
Onurunu kurtarmak için bir yasa koymuş: Herkes ölüm cezasına çarptırılacak. Şık giysiler içinde Kurultay’a üyeler katılmışlar.
İlk oyunu burada bitirelim o halde. Oyuna alışma sürecinde hatalar oldu ama sandığımdan daha eğlenceli sürdü sayenizde. Ellerinize sağlık.
Not: Bir kaç dakika sonra yeni metne geçeriz.
Not 2: Son kuralı da değiştireyim.
Bakalım neler yapmışız:
Küçük Prens’in geldiği gezegenin “Asteroid B-612” olduğu konusunda yabana atılamayacak kanıtlarım var. Bu gezegeni bir zamanlar teleskopla ilk kez gören biri olmuş: 1909’da bir Türk gökbilimcisi.
Bu konuda hazırladığı raporu Uluslararası Gökbilimciler Kurultayı’na sunmuş. Ama başında fes, ayağında şalvar var diye sözüne kulak asan olmamış. Büyükler böyledir işte.Bereket versin, Asteroid B-612’nin onurunu kurtarmak için dediği dedik bir Türk önderi tutmuş, bir yasa koymuş: Herkes bundan böyle Avrupalılar gibi giyinecek, uymayanlar ölüm cezasına çarptırılacak. 1920 yılında aynı gökbilimci bu kez çok şık giysiler içinde Kurultay’a gelmiş. Tabii bütün üyeler görüşüne katılmışlar.
Gezegenin “B-612” olduğu konusunda, bir Türk, hazırladığı raporu Gökbilimciler Kurultayı’na sunmuş. Başında fes var diye kulak asan olmamış. Büyükler böyledir. Onurunu kurtarmak için bir yasa koymuş: Herkes ölüm cezasına çarptırılacak. Şık giysiler içinde Kurultay’a katılmışlar.
Kurallar: Öldür Sevdiklerini / İki Kelime Çıkar (2. Metin)
2. METİN:
Gelmiş geçmiş en iyi günlerdi, gelmiş geçmiş en kötü günlerdi; hem bilgelik çağıydı hem ahmaklık; hem inancın devriydi hem şüpheciliğin; hem Aydınlık hem Karanlık bir mevsimdi; umudun baharı, umutsuzluğun kışıydı; hem her şeyimiz vardı hem hiçbir şeyimiz yoktu; hepimiz ya doğruca Cennete gidecektik ya da tam aksi istikamete -özetle; şu an içinde bulunduğumuz döneme öyle benzer bir dönemdi ki dönemin, sesi en çok çıkan otoriteleri bu günler hakkında -olumlu anlamda da, olumsuz anlamda da- ancak ve ancak “en” sözcüğü kullanılarak konuşulabileceğini iddia ediyorlardı.
Charles Dickens - İki Şehrin Hikayesi, 2018, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, çeviren Didar Zeynep Batumlu, s. 3.
Ben hala N (20 mesela) iterasyon sonunda bitirmemiz gerektiğini düşünüyorum zira bir süre sonra kelime çıkardığımız zaman cümleler anlamsızlaşabiliyor, bu da kurallarla çelişiyor.
Edit: 5 numaralı kuralı görmemişim: Oyun, metinden daha fazla sözcük çıkaramayacağımıza ikna olana dek sürecek.
Bu haliyle gayet iyi. Böylece zorlama çıkarmalar yerine anlamlı bir son metin kalır elimizde.
O halde, başlayalım:
Gelmiş geçmiş en iyi günlerdi, gelmiş geçmiş en kötü günlerdi; hem bilgelik çağıydı hem ahmaklık; hem inancın devriydi hem şüpheciliğin; hem Aydınlık hem Karanlık bir mevsimdi; umudun baharı, umutsuzluğun kışıydı; hem her şeyimiz vardı hem hiçbir şeyimiz yoktu; hepimiz ya doğruca Cennete gidecektik ya da tam aksi istikamete -özetle; şu an içinde bulunduğumuz döneme öyle benzer bir dönemdi ki dönemin, sesi
en çokçıkan otoriteleri bu günler hakkında -olumlu anlamda da, olumsuz anlamda da- ancak ve ancak “en” sözcüğü kullanılarak konuşulabileceğini iddia ediyorlardı.
Katılıyorum, mesela metnin son halinde Kehribar’ın (bence metin üzeinde yapılmış en iyi kelime oyunuydu, beni yere yatırdı) esprisi kayboldu.
Kısacası kelimeleri çıkarırken bence metnin anlamsal bütünlüğünü de korumaya çalışmalıyız.