Her zamanki katmerli kasvetime gömülmüşken öylece çıkıverdi. Parti varmış kapının ötesinde. Aydınlık kahkahaların atıldığı salona katran karası ruhumu sürüklemek üzere orada bulunmam bekleniyormuş. Oysa bilmiyorlar ki kaç bin fersah yol kat etmeliyim hedefe varabilmek için. Kapılar ardına kapılar aşmalı, bin bir kilitle dolaşmalıyım. Hiç bilmiyor ki ışığın olduğu yerlere böylesi karanlık bir halde gitmek toprağın… (DEVAMI…)
Kısa, öz anlatımlı bir öykü daha okudum senden. Derin cümlelerin bu kısalıkta dahi üzerinde düşündürmeye yetti. Aşağıdaki cümleleri de özellikle çok sağlam buldum:
“Alem, tebaasına uymuş keyfederken ben kederimin kahyası idim. Fötrümü başıma geçirdim mi dünyaları fethederdim.”
&
“ “Sen hayal kurmaktan onları yaşamaya fırsat bulamadın,” dedi.”
Üslubu ile ön plana çıkan bir öykü olmuş, bu güzel anlatımın yanında öyküdeki anlatıcının yaşadıklarına dair daha fazla şey öğrenmeye de hayır demezdim doğrusu. Kaleminize sağlık.
Vakit ayırıp okuduğunuz ve bu güzel yorumunuz için teşekkür ederim.
Öykü kahramanının yaşadıklarına değil belki ama ruh haline dair fikir edinmek için diğer bazı öykülerime de serpiştirilmiş durumları mevcut.
Sonraki seçkilerde görüşmek dileğiyle,
Saygılarımla.
Ellerinize, kaleminize sağlık. Kurduğunuz cümleler çok güzel, özellikle “Sen hayal kurmaktan onları yaşamaya fırsat bulamadın,” cümlesini çok beğendim.
Cümleler kendi içlerinde canlı ve dolu ancak ben cümleleri ilmeklemekte zorlandım. Metaforik öğelerin çokluğu ve şiirselliğin yer yer baskın hale gelmesi böyle hissetmeme sebep olmuş olabilir. Elinize sağlık.
Vakit ayırıp okuduğunuz ve yorumunuz için teşekkür ederim.
Eleştirinize katılıyorum, genelde de metafor noktasında benzer yorumları alıyorum.
İlmeklemekle ilgili sıkıntının sebebiyse benim bazı öykülerimi, not düştüğüm birbirinden bağımsız cümleleri birleştirerek ortaya çıkarmam olabilir.