On İki Saat ve Yol

Altınla yıkanmış esmer tenler,
Baharları toprak ve kan,
Kışları soğuk ve gözyaşı,
Yazları buğday ve haraç,
Belki bir sonbaharı, bilemiyorum.

Eskidendi ama bu,
Hala yaşıyorsa da eskidendi!
Şimdi geceleri yok,
Gündüzleri yok,
Boyun eğmeler ve sahte gülüşler var.
Yılgın başlar ve uykulu savaşlar var.
Günde on iki saat ve yol var.

Haftada bir gün
Belki bir çiçek koklar,
Belki sinemada bir film izler,
Belki yeni bir müzik keşfeder,
Belki bir kadeh rakı içer,
Belki , belki, belki
Ama yapamaz,
Semtinde çiçek yoktur;
Çünkü çiçekler yol kenarlarına
Arabası olanlara dikilmiştir,
Filmler cebinde harcayacak lirası olanlara çekilmiştir,
Şarkılar düşünülmesin diye söylenmiştir,
Rakı ise dört günlük yevmiye.
O, kirayı düşünür,
Elektriği, suyu, gazı düşünür.
Kursağından geçecek lokmayı düşünür.
Domatesi ve biberi düşünür
Eti düşünemez.
Vatan sağ olsun der.
Bayrak var olsun der.
Devletimiz daim olsun der.

Vatan sağ olsun!
Bayrak var olsun!
Devletimiz daim olsun!
Vatandaş Kahrolsun!

3 Beğeni

Ülkemizin halini bir kaç dörtlükle özetlemek bu olsa gerek. Yakında kitaplar lükstür diye fetva çıkarıp okumayı da yasaklarlar. Yasaklamak sadece bu yasak demekle olmuyor, bugün piyasada ucuz kitap yok. Bu da bir yasaktır, fakire, parası olmayana, asgari ücretliye okuma yasağıdır.

2 Beğeni

Teşekkür ederim yorumunuz için. Yazarken kitapları düşünemedim ama haklısınız. Asgari ücret insanların geçimine bile yetmezken kitap satın alarak okumak ayrı bir lükse döndü ve hor görülen birşey oldu. Sadece devletin politikaları ve ekonomik koşullar değil, toplumsal ve ailevi baskı da bunu bir yasak olarak dayatıyor. “Evin, ailenin ihtiyaçlarını karşılayacak para bulamazken bir de kitaplara para mı veriyorsun!” tarzı şeyleri duydum, duyuyorum ve hak vermek zorunda kalıyorum. Ama en azından klasikleşmiş yazarlar ve kitapları internet üzerinden korsan olarak ulaşılabiliyor. Bu ihtiyacı bir nebze de olsa buradan karşılıyor okuma ihtiyacı hisseden kişi. Tabii bunun da büyük bir vicdani yükü var ama elden başka bir şey gelmiyor.

2 Beğeni

Kitap satın alarak okumak lüks gibi görünüyor, kütüphaneden alıp okuyun diyorlar ancak geçen gün yaşadığım bir olay var;

Ablamın çocuğu ilköğretim 6. sınıfa gidiyor. Öğretmenleri kaynak kitap istemişler bir sürü. Toplam olarak 500 TL tuttu inanabiliyor musunuz? Sadece keyfi olarak alıp okuma olsa kitaplara para vermeyelim, hatta okumayalım ama eğitim sistemi öğrencilere hele ki ilköğretim öğrencilerine 500 TL’lik kitapları almayı dayatıyorsa ne yapacağız? Onu da geçtim benim ablamın durumu vardı bu kitapları aldı, ya durumu olmayanlar ne yapacak? Çocuklar eğitimden mahrum mu kalacak? Gelecekleri bu şekilde şekillendirilip kader mi denecek?

Edit: Kaynak kitapların içine baktım beş para etmez bilgilerle ve testlerle dolu. Onun yerine yeğenime The Walking Dead, LoTR, Kara Kule serisi falan okutmayı düşünüyorum. Hiç olmazsa hayal gücü gelişir, daha yararlı olur :smiley:

2 Beğeni

Hem sayı bakımından, hem içindeki okunabilir kitapların eksikliği bakımından kütphaneler de çok yetersiz. Hükümetin ideolojisini destekleyen yayınlar maalesef daha çok yer buluyor kütüphanelerde. Ayrıca bana en yakın kütüphane 1 saatlik uzaklıkta (dolmuş dolanarak giitiği için yayan veya arabayla fark etmiyor) ve tek bir kitap çıkarabiliyorsunuz.

Özellikle ilkokul çocukları bu kitaplara, iyi veya kötü olsun, ulaşamayınca kitapların bir lüks, elit bir uğraş olduğu düşüncesi yer ediyor çocukların kafalarında. Bu düşünce bu şekilde yer edince sadece okunmamakla kalmıyor okuyana da psikolojik baskı uygulanmaya başlıyor.

1 Beğeni