One Piece’in Live-Action uyarlaması 31 Ağustos itibariyle kütüphaneye eklendi. 90’ların sonundan itibaren devam eden manga ve anime serilerine sahip olan One Piece evreninin dizi uyarlaması üzerine konuşacağımız bir başlık.
Not: İlk defa One Piece evrenine başlayacaklar için manga veyahut anime serileri ile başlamanız önerilir.
Normalde hiç beğenmiyorum mangaların live action uyarlamalarını ama ilk bölüm hoşuma gitti. Manganın uyandırdığı bir çok histen uzak, senaryo değişimlerini sevmeyen çok olabilir ama 1000 küsürlük ve hala devam eden bir seri için fena olmayan özet gibi.
Diziyi bitirmiş bulunmaktayım.
Öncelikle diziyle ilgili genel yorumumu yapayım. Tam tahmin ettiğim, beklediğim gibi bir Live Action uyarlaması. Ne eksik ne fazla. Dizi bağırıyordu ben böyle bir şey olacağım diye resmen.Zaten bundan daha iyi veya daha kötü nasıl beklentiye giriyor insanlar anlayamamıştım. Olacağı tam olarak böyle bir şeydi.
Öncelikle cast… Cast hakkında şunu söylemeliyim ki başta itici gelse bile zamanla oyunculara gözünüz kulağınız alışıyor, evet belki ideal değil ancak ok. Ana cast dışında Kaptan Kuro’yu hiç beğenmedim. Bu ne a harbiden. Rezil etmişler.
Mekanlar genelde iyi bulunmuş. Yer yer benim de hoşuma giden yerler oldu ancak sorun şu; bu One Piece değil. Elbette bu bir uyarlama, adamlar da kendi stilini oluşturmuş. Ama hiç kimse bana Buggy ve Kuro dövüşlerinin tek ve karanlık bir mekanda geçmesini açıklayamaz. Dövüşü baltalamış resmen.
En beğendiğim ark Baratie, en beğenmediğim, yer yer tiksindiğim ise Arlong Park oldu.
Nojiko ile Nami’nin kardeşlik bağını rezil etmişler resmen. Nojiko karakterini tamamen değiştirmişler. Gen-san’a ise gerekli önem verilmemiş.
Helmeppo gereğinden fazla işin içinde bu iyi mi kötü bir şey demiyorum. Hoşuna giden de olacaktır. Ben nötrüm. Tek anlamadığım neden Morgan olayını değiştirdiler, Helmeppo’nun 1 numaralı motivasyonu babasını yakalamaktı. Madem bu kadar önem verecektiniz karaktere, motivasyonunu niye değiştirdiniz? Çük çük işler.
Mihowk-sama’nın Garp’tan emir alması da saçma olmuş, elbette dizide de tam bir emir komuta durumu yok ancak Don Krieg dövüşünü çıkartıp böyle bir şey yazmaları… meeh.
Zeff ve Garp’ın oturup yemek yeme sahnesine bayıldım. Harika bir sahne olmuş. Keşke Oda da akıl etse böyle şeyleri.
Zeff ve Sanji’nin geçmişi güzel olmuş gerçekten.
Dediğim gibi zamanla oturuyor bazı şeyler, asla anime ya da mangadaki kadar tayfaya ısınamazsınız belki ama dizideki tayfa da fena olmamış. Bir bağ olduğunu hissediyorsunuz.
Peki diziyi nasıl buldum, beni tatmin etti mi? Siz benim hayalimdeki One Piece’i anlayamamışsınız. Kimse anlayamadı.
Kaç puan veririm?
10 puan verirdim ama sen o kadar etmezsin Inaki. Puan falan vermem, beceremiyorum ben.
Eğlendik mi? Eğlendik. Gerek var mıydı? Hayır. Ne halt yemeye başladıysa bu Live Action furyası bir türlü anlam veremedim. Kime satıyorlar aga bunları?
Dizi kötü olmamış ama güzel de olmamış. İlk böşüm karakterleri yadırgasam da çoğuna alıştım. Mangadaki gibi hatları olmasını beklemek abes kaçar zaten diğer yandan yaşlı oyuncuları ve bazı sahnelerin verdiği nostalji hissi de güzeldi. AMA dövüş sahneleri hiç olmamış. Bunu tam olarak anlatamayabilirim ama demek istediğim animede izlerken ya da mangada okurken çizim işe verdikleri o hız ve kuvveti dizide verememişler. Bazı sahnelerde oyunculara demişler ki sen şimdi yavaşça yumruk at biz onu hızlandıracağız ve efekt ekleyeceğiz. Editten mi yoksa efekten mi ya da ikisinin kombinasyonundan mı bilmiyorum ama o yavaşlık çiğlik kötü olmuş. Diğer sezonda bu durumu çözerlerse devam ederim yoksa youtube’dan nostaljimi kabartacak kritik sahneleri izlerim ara ara.
Ben kötü bir uyarlama göreceğimizden çok emin olarak hiç bulaşmamıştım ancak çevremde ilginç bir şekilde epey beğeneni var. Mangasını güncel okuyup uyarlamayı sevdim diyen arkadaşımda oldu, animesini izleyip sevdim diyen de. Dün buluştuğum bir çift arkadaşım daha önce one piece hiç okuyup izlememiş olmalarına rağmen beğenmişler. Her kesimden birilerini kapmışlar gibi 
15 sene önce falan animesini 40-50 bölüm arası izleyip devam edememiştim. Pek de bir bağım yok yani One Piece ile. Böyle farklı farklı 7-8 kişiden beğeni duyunca izlemeye karar verdim bakalım, bir boşluk bulursam deneyeceğim.
Aynı durumdayım ama bunu izlerim ilgimi çekti. Bakalım ne kadar hatırlıyorum. :dd
(Spoiler yoktur)
One Piece’in genel dövüşlerinde koreografi yoktur. Biri bekler diğeri bir hareket yapar ve bu şekilde devam eder.
Naruto ya da diğer serilerden genel onu ayıran noktalarından biri de burasıdir (Zoro gibi kılıç ustasının düzgün kılıç çarpıştırdigi bir sahnesi bile yok 1090 bölümde).
Oda bunu nasıl kurtarıyor dersen ona cevabim kareler olur. Bir dovus 100 kare ise Oda bunlarin 7, 37, 69’unca karelerini sana gösterir ve sen de cok hızlı, akıcı ve epik gibi görünüyor dersin (anime özelinde de daha cok kare görsekte genelde onda da öyle)
Dizisinde farkli bir karar alıp her sahneyi göstermesi, dövüşün epikliginden cok gerçekçi bir his uyandirmasini istemelerinden kaynaklanıyor.
Bence genel One Piece dizisinin yapması gereken o tum absürtlukleri insanin gözüne normal göstermesi ve evrene alistirmasi. Onlarin yapma stilisye her seyi gerçekçi şekilde cut atmadan uzun uzun göstermekte bulmuşlar ki bunu yadirgamadim pek. Benim yadırgadıgim Morgan gibi güçsüz bir karakteri 3’unun birlikte saldırıp zorlanması. Luffy ve Zoro East Blue’nun cok üstünde 2 karakter. Bu tarz gerçekçi tutmalarına laf etmem ama bu kadar da güç dengesiyle oynamalarına laf ederim. Çünkü genel dinamikleri bozuyor.
Özelinde benim gozume batan eksiler Shanks ve ekibi, Bellemere ve Nami’nin geçmişi, güç dengesi, Zoro ve Mihawk dövüşü, GARP etrafında gerceklesen her sey ve irili ufakli birkac tane daha. Ama bu kadar dedigime bakmayın bence dizi ilk sezonda vermesi gereken iki seyi güzel bir sekilde verdi.
Onlarda evrenin absürtlugunu iyi yansıtması ve One Piece’deki o hayal, dostluk gibi kavramları güzel şekilde vermesi. Zaten özelinde bakarsak East Blue zayif bir sezon. Ne kadar ikonik geçmiş ve an barindirsa da 7-6.5 alabilecek sezonlar ile dolu. O yuzden genel olarak pek yuklenmiyorum, 2. Sezonda daha da üstlerine koyacaklarina eminim. Ama sunu da unutmamak da lazim, en büyük sınavlarını yakında verecekler. Arabasta!
He bir de son olarak sunu söylemek isterim. Hic One Piece bilmeyen ve izlemek isteyen (diziyi) kisilere. İzleyeceğiniz dizi aslinda alternatif bir One Piece. O yuzden hosunuza giderse kesinlikle mangasını (renklidir de kendisi. Siyah-beyaz sevmiyorsaniz aklinizda bulunsun) ya da animesine baslayin. Zaten goreceksiniz ki ne kadar bazi ortak hisleri verselerde iki baya farklı yapım. Bana soracak olursaniz manga çoğu seyi cok daha iyi veriyor, o yüzden aklınızda bulunsun severseniz diye. Sizi güzel bir yolculuk bekler!
Diziyi sonunda izledim. Beklediğimin aksine çok güzel bir dizi olmuş. One Piece dünyasına çoğunlukla sadık kalınmış. Don Krieg dövüşü tamamen atlanmış, Kara Kedi Korsanları’yla olan dövüşte ise mekan değişmiş ve daha küçük kapsamlı bir dövüş olmuş ama bunları o kadar da önemsemedim.
Önemli sahneler çok başarıyla yansıtılmış. Luffy’nin Nami’nin başına şapkayı taktığı sahne, Sanji ve Zeff’in adada mahsur kaldığı zaman dilimi, Zoro ve Kuina sahneleri, Zoro’nun Mihawk ile dövüşü ve sonrasında gelen Luffy’e bağlılık yemini gibi sahnelerin ekrana çok iyi yansıtıldığını düşünüyorum.
Lafı fazla uzatmaya gerek yok. Bu dizi olmuş. Mangasını güncel olarak takip eden birisi olarak izlenmesini tavsiye ederim.
Ben yıllar önce (yaklaşık 10 yıl) animelere merak salıp, bayağı bir anime indirmiştim. Çok büyük hevesle one piece izlemeye başlayınca birkaç bölüm zor dayanabildim. Sonradan farkettiğim özellikle japonca bağırış ve çığlıkların beni boğduğunu anladım.
Bu hafta spor salonunda bisiklete binerken netflix uyarlamasını deneyeyim dedim. 3. Bölümdeyim ama ben beğendim.
Karakterler animelerdeki gibi abartı ama görüntüleri vs beğendim. Türkçe dublajı özellikle beğendim. Sezai Aydın ın oğlu Arda Aydın birkaç kişiyi seslendiriyor.
