Ötüken Neşriyat Dünya Klasikleri Serisi

Almadıklarını sayarsan liste daha çabuk bitecek gibi :slight_smile:

2 Beğeni

Listeyi güncelledim bu sayede.

1 Beğeni

Teşekkürler. 20202020

2 Beğeni

1 Beğeni

Köy Hekimi isimli roman, realist akımın fikir babası olarak anılan Balzac’ın dikkat çeken eserleri arasındadır. Bu roman, Balzac’ın 1840’ta -Dante’nin İlahi Komedya ’sını anımsatacak şekilde- İnsanlık Komedisi başlığıyla bir araya getirdiği serinin “Köy Hayatından Sahneler” bölümünde de yer alır. Toplumsal tarihçi yönü ve yüksek gözlem kabiliyetiyle öne çıkan Balzac bu eserinde Napolyon’un jakoben kişiliğini ve onun Avrupa’nın geleceğine tesirini, dönemin siyaset anlayışını ve sosyal yapıyı ustalıkla yansıtmıştır. Fransız köylerinin perişan vaziyeti, iyi bir gözlemci olan Balzac’a esasen bir köy kalkınması romanı olarak nitelendirilebilecek bir eser yazdırmış ve o, beş bölümlük eserinde sefalet, cahillik ve geri kalmışlık için hangi çarelerin bulunabileceğini, neler yapılabileceğini edebiyat aracılığıyla anlatmıştır. Balzac’ın sunduğu bu kalkınma yollarını, idealist bir tavır ve adanmışlıkla hayata geçiren kişi ise bir köy hekimi olan romanın baş kahramanı Benassis’dir.

Böyle Buyurdu Zerdüşt de geliyormuş.

2 Beğeni

Opera Anlık Görüntü_2023-09-06_135802_www.otuken.com.tr

1 Beğeni

Kitabın değerini anlamak için, hakkında söylenenlere bir göz atmak kâfidir.

“Mösyö Girard bize bir kitap tavsiye etti ve mutlaka okumamızı söyledi. Bu, Aix-Marseille Üniversitesi Rektörü Jules Payot’nun (1859-1940) “l’Education de la Volonté” (İrade Terbiyesi) adlı kitabıydı. Ertesi gün şehre inerek kitabı aldım, ihtiyar bir meşenin dibine oturarak İrade Terbiyesi’ni okumaya koyuldum. Okudukça içimde tahassür ve nedametle karışık müphem bir acı duymaya başladım. Kendi kendime, ah bu kitap on sekiz, yirmi yaşlarımdayken elime geçmeliydi diyor ve geciktiğim için üzülüyordum.”

Ord. Prof. Dr. Ali Fuad Başgil

“Batı’da asırlardır zihinleri meşgul eden batıl inançlar ve felsefi safsatalar icabı olsa gerektir ki, irade terbiyesi çalışmaları, eski medeniyetlere nispeten pek yeni olup, Payot’nun takriben on beş sene önce yayımlanan nefis kitabıyla başlar. Payot’yu takiben kaynaklarımızda gösterdiğimiz veçhiyle psikolojiyle uğraşan birçok âlim, aynı zeminde yeni yöntemler geliştirmeye çalışmışlar ise de hiçbiri Payot’nun ortaya koyduğu ‘derin düşünme’ yasasını aşacak bir yöntem göstermeye muvaffak olamamış ve ünlü filozofun dehasının yanında irade terbiyesi konusunda kısmi noktaları derinleştirmekten başka bir sonuca ulaşamamıştır…”

Dr. Edhem, Terbiye-i İrade,

10, 2. Baskı, İstanbul, 1926, -1911’de basılan ilk baskının önsözü.

“Kaderimi tayin eden kitap” ve “disiplin içinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim.”

Cemil Meriç, Bu Ülke

1 Beğeni

Ötüken Kitapçılık tarafından “Türkçülük Haftası Kampanyası kapsamında” 12 Mayıs tarihine kadar stoklar dahilinde kendi sitesinden alımlara özel yüzde 50 indirimli fiyat fırsatı devam etmekte. (https://www.otuken.com.tr)

Bu “Drakula” sevdasını anlamıyorum:

İş Bankası, İletişim ve Ötüken bu şekilde bastı. Diğer büyükler Dracula olarak uygun görmüş.

Oysaki Monte Cristo Kontu İş Bankası’nda “Kristo” olmamış, Madame Bovary de İş ve Ötüken’de "Madam"a indirgenmemiş (İletişim orada tutarlı davranıp e’yi atmış).

Velhasıl, sinemadan edebiyata, her alanda adının özgün yazımına göz aşinalığımız olan bir karakteri şu dönemde kula kulluk eder şekilde yazmak hiç hoş olmuyor. Noel Domuşu bunu beğenebilir lakin Üç Süpermenler umarım bana hak vereceklerdir.

1 Beğeni

Üç Silahşörler mi, Üç Silahşör mü; Kırk Haramiler mi, Kırk Harami mi, Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler mi yoksa Pamuk Prenses ve Yedi Cüce mi ?
Türkçede sayı sıfatlarından sonra gelen isimlere İngilizcedeki çokluk eki -s gibi, -ler, -lar çokluk eki gelir mi yoksa çeviri kaynaklı bir Türkçenin dil bilgisine aykırı bir durum mu, ne dersiniz ?

2 Beğeni

Hintler şöyle dursun, Yunanlar söylemi yeni yeni yerleşti, yerleşiyor. Eser adlarında kuşaktan kuşağa kalan çevirilerde muhafaza etmek daha güzel bence: İş Bankası’nın Seksen Günde Dünya Gezisi’ni İletişim’in "Devrialem"ini görür görmez elden çıkardım. “Üç Silahşör” bir garip gözüküyor gözüme, hemen yanındaki devam kitaplarında çoğulu gözümü okşarken. “Silahşorlar” basımı da var Altın Kitaplar ile.

“Ali Baba ve Kırk Harami” kitap içi masal başlığında görsem yadırgamam ama kitap adı olarak öncülünü gören gözlere illaki yabancı gelecektir.

Aslında Cücegiller, Haramigiller kalıpları kullanılsaymış, iki ekten beraber kurtulmak daha kolay olabilirmiş. Yedi Cüce teknik olarak doğru ama Hitchcock’un “The Birds is coming” sloganını kullandığında öğretmenlerin kazan kaldırması gibi, bizler de aşina olduğumuz pratik bilginin teoride doğru olana evrilmesini kanıksayamıyoruz.

Güzel bir noktaya değindiniz velâkin.

1 Beğeni

80 Günde Dünya Gezisi başlığı beni de rahatsız etmişti. Hatta o dönemde, pek çok yerde bu başlığı eleştiren yazılar da yazılmıştı. Çevirmeni Bertan Onaran’a ya da yayinevine yakışmayacak bir durum olarak görüyorum.

1 Beğeni

Verdiğiniz örneklerde çoğul eki bence fazlalık. Nasıl ki “dört adamlar geliyor” cümlesindeki çoğul eki gereksiz ise diğer örneklerde de durum aynı.

2 Beğeni

İş Bankası’nın “Herhangi Bir Jude” çevirisini nasıl buldunuz? İletişim “Adsız Sansız Bir Jude” olarak çevirmişti.

1 Beğeni

Thomas Hardy yarattığı karamsar atmosferiyle sevdiğim bir yazar, Ciltli AltınKlasikler serisinde Asi Kalpler romanını okuyup çok beğenmiştim, yine aynı yayınevinden okunmayı bekleyen Orman Kızi, Bir Hayatın Sırrı, Yuvaya Dönüş kitapları var. Benim, yazarın bildiğim eser adları bunlar. Eğer bildiğim ve alıştığım bir eser ismi olsaydı kesinlikle seçimi ondan yana kullanırdım. O yüzden Herhangi Bir Jude ya da Adsız Sansız bir Jude geçmişten bildiğim eser adları olmadığı için yorum yapmam zor olacak.

1 Beğeni

Herşey geçtim de bu arkadaşlar tam 11 ay önce kendi tabirleriyle Asırların Efsanesi’ni tezgahlarında ısıtmaya başlamışlardı. O kitabın akıbeti ne oldu acaba?

1 Beğeni

Orman Sakinleri (İletişim), Casterbridge Başkanı (Yedi), Yuvaya Dönüş (Yedi) mevcut baskıları. Yanı sıra Tess bayağı bir yayınevinde var, bir de Çılgın Kalabalıktan Uzak. Bende de 6 kitabı var, Tess, Far From the Madding Crowd ve Jude uyarlamalarını izlemiştim. Asi Kalpler, Jude, evet. En karamsarları o ve Tess zaten. Jude’u sevdiyseniz Penny Serenade’yi, hatta In the Bedroom’u da kaldırabilirsiniz. Hatta sonuncusu Psycho’yu sinema tarihinde malum mevzudan ötürü tek olmaktan sıyırır.

1 Beğeni

Tavsiyeni keslinlikle dikkate alacağım kolombre ayrıca Thomas Hardy’i bana dolaylı da olsa hatırlattığın için teşekkürler. Yazdıkların arada kaynayıp gitmesin ve unutmayayım diye ekran görüntüsünü aldım.

1 Beğeni