Ölümün halesi yeryüzü ahalisini yakıp ortalığı yangına verir. Kalbim hınçla atar bıraktığım yerde, nasıl haykırmak istersem tersini söyler. Buyurur ki; gökten düşerken gölgen düşman oldu kainata.
Ölümün halesi yeryüzü ahalisini yakıp ortalığı ateşe verir. Kalbim hınçla atar bıraktığım yerde, nasıl haykırmak istersem tersini söyler. Buyurur ki; gökten düşerken gölgen düşman oldu kainata.
Ölümün halesi yeryüzü ahalisini yakıp ortalığı ateşe verir. Kalbim hınçla atar söküldüğü yerde, nasıl haykırmak istersem tersini söyler. Buyurur ki; gökten düşerken gölgen düşman oldu kainata.
Ölümün neferi yeryüzü ahalisini yakıp ortalığı ateşe verir. Kalbim hınçla atar söküldüğü yerde, nasıl haykırmak istersem tersini söyler. Buyurur ki; gökten düşerken gölgen düşman oldu kainata.
Ölümün neferi yeryüzü ahalisini yakıp ortalığı ateşe verir. Kalbim hınçla atar söküldüğü yerde, neyi haykırmak istersem tersini söyler. Buyurur ki; gökten düşerken gölgen düşman oldu kainata.
Ölümün neferi yeryüzü ahalisini yakıp bulutları ateşe verir. Kalbim hınçla atar söküldüğü yerde, neyi haykırmak istersem tersini söyler. Buyurur ki; gökten düşerken gölgen düşman oldu kainata.
Meleklerin köteği sokak lambası olup ortalığı birbirine katar. Kabuslarım sessizce oturur bıraktığım yerde, nasıl hatırlamak istersem öyle söyler. Der ki; o yanarken gölgen düşman oldu kendine.
Metnin eski bir formunu koymuşsunuz. Düzeltiyorum.
Ölümün neferi yeryüzü ahalisini yakıp bulutları ateşe verir. Kalbim hınçla atar söküldüğü yerde, neyi haykırmak istersem tersini söyler. Buyurur ki; gökten düşerken gölgen düşman oldu kendine.
Ölümün neferi yeryüzü ahalisini yakıp bulutları ateşe verir. Kalbim hınçla atar söküldüğü yerde, neyi haykırmak istersem tersini söyler. Demek ki; gökten düşerken gölgen düşman oldu kendine.
Ölümün neferi yeryüzü ahalisini yakıp bulutları ateşe verir. Kalbim hınçla atar söküldüğü için, neyi haykırmak istersem tersini söyler. Demek ki; gökten düşerken gölgen düşman oldu kendine.
Ölümün neferi yeryüzü ahalisini yakıp bulutları ateşe verir. Kalbim hınçla atar söküldüğü için , neyi haykırmak istersem tersini fısıldar. Demek ki; gökten düşerken gölgen düşman oldu kendine.
Ölümün neferi yeryüzü ahalisini yakıp bulutları ateşe verir. Kalbim hınçla atar söküldüğü için, neyi haykırmak istersem tersini fısıldar. Demek ki; gökten düşerken gölgen, düşman oldun kendine.
Ölümün neferi yeryüzü ahalisini yakıp bulutları ateşe verir. Kalbim hınçla atar söküldüğü için, neyi haykırmak gerekirse tersini fısıldar. Demek ki; gökten düşerken gölgen, düşman oldun kendine.
Ölümün neferi yeryüzü ahalisini yakıp bulutları ateşe verir. Kalbim hınçla diker söküldüğü için, neyi haykırmak gerekirse tersini fısıldar. Demek ki; gökten düşerken gölgen, düşman oldun kendine.
Ölümün neferi yeryüzü ahalisini yakıp bulutları ateşe verir. Kalbim hınçla diker söküldüğü yeri, neyi haykırmak gerekirse tersini fısıldar. Demek ki; gökten düşerken gölgen, düşman oldun kendine.
Ölümün efendisi yeryüzü ahalisini yakıp bulutları ateşe verir. Kalbim hınçla diker söküldüğü yeri, neyi haykırmak gerekirse tersini fısıldar. Demek ki; gökten düşerken gölgen, düşman oldun kendine.
Ölümün efendisi yeryüzü ahalisini yakıp sonsuz ateşe verir. Kalbim hınçla diker söküldüğü yeri, neyi haykırmak gerekirse tersini fısıldar. Demek ki; gökten düşerken gölgen, düşman oldun kendine.
Ölümün efendisi yeryüzü ahalisini yakıp sonsuz ateşe verir. Kalbim hınçla diker söküldüğü yeri, neyi haykırmak gerekirse tersini fısıldar. Demek ki; gökten düşerken gölgen, düşman oldun kaderine.
Ölümün efendisi yeryüzü ahalisini yakıp sonsuz ateşe verir. Terzi hınçla diker söküldüğü yeri, neyi haykırmak gerekirse tersini fısıldar. Demek ki; gökten düşerken gölgen, düşman oldun kaderine.
Ölümün efendisi yeryüzü ahalisini yakıp sonsuz ateşe verir. Terzi hınçla diker sökülen yeri, neyi haykırmak gerekirse tersini fısıldar. Demek ki; gökten düşerken gölgen, düşman oldun kaderine.