Eş dost arasında oynanabilecek, “isim şehir hayvan” gibi, “sessiz sinema” gibi ama az bilinen oyunlar. Bir ansiklopediye dönüşür mü bilmiyorum ama işte iki oyun. İsimlerini atıyorum zira bildiğim kadarıyla isimleri yok.
Dal Deviren Plajda oynanan bir oyundur. Kumdan küçük bir tepe yapılır ve ortasına bir dal dikilir. Her oyuncu sırası geldiğinde tepeden bir avuç kum çeker eliyle kepçeleyerek. Dalı düşüren oyunu kaybeder. Son hamleyi yapanın kaybediyor olmasıyla ilginç bir oyun.
Benim Kelimem Senin Kelimen Her oyuncu sırayla oyun yöneticisi olur. Oyun yöneticisi olan sözlükten bir kelime seçer ve bu kelimeyi, anlamını açıklamadan, diğer oyunculara deklare eder, bir kağıda da anlamını yazar. Her oyuncu bu kelimenin anlamını tahmin etmeye çalışarak kağıda yazar. Tur sonunda kağıtlar açılarak okunur ve oyuncular doğru anlamı bulmaya çalışır. Tahmini başka bir oyuncudan onay alan oyuncu 5 puan, kelimenin doğru anlamını tahmin eden oyuncu 10 puan alır.
Ben Hiçbir Zaman Bunu The Big Bang Theory’den ayıkladım. Bir içki içme oyunu. Her oyuncunun elinde bir bardak içki var ve her oyuncu sırayla oyun yöneticisi oluyor. Oyun yöneticisi, “Ben hiçbir zaman,” diye söze giriyor ve hayatı boyunca hiç yapmadığı bir şey söylüyor. Diğer oyuncular eğer bu şeyi yaptılarsa içkilerinden içiyor.
Katil – Polis
Oyuncu kişi sayısı kadar küçük kağıt parçaları hazırlanır ve kağıtlara “Katil” “Polis” ve başka meslekler yazılır (dolmuş şoförü, kurupilavcı, çay kaçakçısı vb.)
Kağıtlar katlanır ve oyunculara dağıtılır. Oyuncular mesleklerini öğrenirler ve birbirleriyle bu bilgileri paylaşmazlar. Ardından herkes birbiriyle göz teması kurabilecek bir şekilde çember oluşturarak otururlar.
Katil polise yakalanmadan “göz kırparak” polis dışındaki herkesi öldürmeye çalışmaktadır. Polis katili herkes ölmeden yakalamalıdır.
Eğer katil polise göz kırparsa polis katili yakalar. Bu nedenle katil hedeflerini iyi seçmelidir.
Not: Ortaokul günlerim bu oyunla geçti.