Şair Önerisi

Hayatım boyunca yerli yabancı şiir okumadım. Zaten şiir okuyacak olsam yerli şairlerimizi tercih ederim. Sağda solda gördüğüm alıntılarda şairlerimizin çok güzel sözleri var, fakat nedense şiir bana hitap etmiyormuş gibi hissediyorum. Şiir okumak istiyorum; yetkin olan dönem şairlerimiz de var, ama bazılarında Atatürk düşmanlığı olduğunu biliyorum. Kısacası Atatürk düşmanı bir şair okumak istemiyorum.

Atatürk düşmanı olmayan, dili de daha yalın, daha bizim dönemimize uygun şair önerilerinizi alabilirim.

Forum içerisinde böyle bir başlık göremediğim için tümümüze yararlı bir başlık olmuş olur.

1 Beğeni

Attila İlhan, Nazım Hikmet, Orhan Veli, Cemal Süreya, Edip Cansever, Turgut Uyar ilk aklıma gelenlerden. Sonrasında Birhan Keskin, Adnan Özer, Gülten Akın, Küçük İskender deneyebilirsiniz. Daha niceleri var elbette ama aklıma ilk gelenler.

Ancak şiiri özlü veya güzel söz arayışıyla değil de dilin kalbine ve ruhuna inmek çabasıyla okumanızı tavsiye ederim. Müziğini keşfetmeye, edebiyat dediğimiz şeyin özünü kavrama çabasıyla. Bir süre sonra yazdıklarınız da diliniz de değişecek, gelişecektir.

5 Beğeni

Haklısınız. Öyle bir düşüncem olmamıştı zaten. Sadece örnek vermek istemiştim. Özlü sözden ibaret olduğunu düşünen güruhun çoğu örneğimdeki kitlede yer alıyor. Zamanımızın modası Shakespeare’den birkaç romantik söz alıntılamak olduğu için, uyarınız çok kıymetli.

Ahmet Erhan’ı önerebilirim. Burada Gömülüdür Cilt I’i okumuştum. Erken dönem şiirlerini çok beğendim, 1975-80’den sonraki şiirleri bana hitap etmedi pek. (tarihten emin değilim.)
Şiirlerinde hüzün, hakim olan duygu. Çökkünken okumamanızı öneririm :slight_smile:

Aşağıya birkaç dize bırakayım (internetten kopyaladım, kalın oldu, düzeltemedim :smile: ) :

Anne ben geldim, ağdaki balık
Bardaktaki su kadar umarsızım
Dizlerin duruyor mu başımı koyacak
Anne ben geldim, oğlun, hayırsızın…

Eli naylon güllü o dostlukların
Bir tek anısı ve sızısı yok içimde
Yitirdim cebimdeki bütün adresleri
Kendimi kazandım bir başka biçimde

Bırak kalsın masada ekmek
Testide su
Ayna puslu, pencere camı kirli
Bırak kalsın saçların dağınık,
Gözlerin uykulu.
Saksıdaki çiçek susuz, kedi
Yalını bekler bir köşede
Bırak kalsın meyve ağaçta,
Kırlangıç havada
Dama düşen ince yaz yağmuru…
Yoruldun artık, bütün gün
Didinip durdun
Toprak bile, gök bile, deniz bile
Bir yerde yorulur
Bırak kalsın süpürge duvarda,
Sabun kovada
Anne, gel yanıma otur.


Analar, çocuklarının ölümlerini düşünüyorlar
Kendi ölümlerinden daha çok.
Sokaklara bakan pencerelerde
Gözlerinin izi kaldı artık.
Bütün hayatlar tek bir çizginin üstünde
Birdenbire birleşti ülkemde.
Herkes birbirinin yüzüne sorar gibi bakıyor:
-Bugün kim ölecek?

Gencecik tarihler düşüyor
Mezar yazıtlarına yaşlı mermerci
(Mezarlığın yakınında dükkanı olan adam) .
Soruyorum: -Alıştın mı buna baba?
– Mermer çatlamıyor diye şaşıyorum
Yavrum, elimin altında!

3 Beğeni