Yine şarkılardan dökülüyor gece
Sâkili bir akşam ve dudaklarım her zaman üç hece
Ayakta bira içilmiyormuş artık Galata’da
Ve terkedilmiş koca memleket puşta haine
Ne de bacaklarımız uzuyor artık gülerken
Ama hâlâ alışığız ölüme
Kalabalık sokaklarda ıssız barlar yokluyoruz
Her sokak üç arşın, üç hece.
Suya katık biramız, yılgın gülüşlerin ve ölü düşlerin şerefine
İçiyoruz.
Bir nefes sıcağa hasret,
Bir kış uykusu, bir demir ağız memleket,
Buna da içiyoruz
Dudaklarımda eskimeyen o üç hece
En çok da sana içiyoruz.
Sonra üç arşına sığıyor adımlarım
Ayakta bira içilmiyormuş artık Galata’da, ben içiyorum
Ve biliyorsun işte bira içerken vergi vermek benim de gücüme gidiyor
Öfkemin yelesi yok,
Ne kadar da benziyormuş sâki ile şaki
Saat gecenin üçü ve aramızda iki koca deniz
Soyunmuş ecel kapıda müstehzi
Haliç değildi benim sana vurulduğum
Senin beni vurduğun nehir o değildi
Ama yaşıyorum, senden daha güzelini bilmeden
Sen yine de gülümse ceviz ağaçlarına
İnsan gülümsemeli
Çünkü ayakta bira içilmiyormuş artık Galata’da
Hele rakı şarap hak getire
Ben Ambrosia içtim elinden üç hecem
Adını haram kıldım dudaklarıma
Hadi gidelim nerede şu Rum meyhanesi? Kaldı mı?
Yok mu? Güzel!
Uzar belki ayaklarımız gülerken
Sonra bir galiz küfür, bir şarkı ve sen
Ölüm için ayırdık geceyi, alışığız.